Başbakanın Başdanışmanı Y.Akdoğan’ın,”milli Ordu’ya kumpas kuruldu” itirafıyla ülkede pandoranın kutusu açıldı,düzmece belgelerle zindanlara tıkılan yüzlerce subay,gazeteci,akademisyen özgürlüğüne kavuştu.Bunun ardından, benzer bir itiraf da Erdoğan’dan geldi.

Uzun yıllar birlikte hareket ettiği,çoğu işleri birlikte kotardığı ortağıyla arası bozulunca Erdoğan;”Paralelciler sınav sorularını ele geçirerek devletin tüm birimlerine sızdılar.”dedi.Erdoğan’ın,paralelcilerin devlete sızdıklarını söylediği dönem,kendisinin Başbakan olduğu dönemdi.O dönemde yapılan her ÖSS,KPSS ve diğer tüm sınav sınavlarda soruların Fetullahçılar’ın eline geçtiği,iktidar yanlısı olmayanların haklarının yendiği, muhalefet tarafından yüksek sesle dile getirilirken AKP,tıpkı Balyoz ve Ergenekon’da yaptığını yapıyor,iddialara,”yalan”diye karşı çıkıyordu.Şimdi Erdoğan,o zamanlar muhalefetin dediğini diyerek;”evet.Sorular çalındı ve paralelciler devlete sızdı”diyor.

Peki ne oldu bu sızma sonucunda? 350 bin öğretmen adayının ataması yapılamadı.İşsiz sayısı altı buçuk milyonu,aç sayısı 30 milyonu buldu.Milletvekillerinin,Bakanların çocukları ve yedi göbek yakınları devletin en üst kademelerine bol maaşlarla sınavsız yerleştirilerek,üniversite mezunlarının bin liraya maden işçiliği yaptığı bu memlekette keyif sürer oldular.Ne güzel memleket!..

Devletin en üst kademesindekinin,”sorular sızdırıldı”itirafından sonra bugün şu yapılmalıdır? Nasıl ki Balyoz ve Ergenekon’da kumpasın itirafından sonra zindanlar açılıp yurtseverler özgürlüklerine kavuştularsa,AKP döneminde yapılan ÖSS,KPSS ve diğer tüm  sınavların sonuçları iptal edilerek haksızlığa uğrayanların hakları verilmelidir.Ayrıca bunlar hakkında  suç duyurularında bulunulmalı,bu hukuksuzlukları yapanlardan  mutlaka hesap sorulmalıdır.KPSS’lerde 90 aldığı halde işe alınmayanlar istedikleri işlere yerleştirilmeli,boşta kaldıkları süre için kendilerine tazminat ödenmelidir.ÖSS’de başarısız ilan edilen gençlerden isteyenler geç de olsa istedikleri okullara kaydedilerek mağduriyetleri giderilmelidir.Son yıllarda ülkede hukuk çok yara almış olsa da insanlarımıza, gasp edilen hakları verilmeli,sönen umutları yeşertilmeli,sorumlular hakkında da cezai işlemler gecikmeden yapılmalıdır.

AKP’ye laf yetiştirmeyi,haftada bir gün parti gruplarında kendi kendilerine propaganda yapmayı muhalefet yapmak zanneden partilerin üzerinde durmaları gereken ve kamuoyu oluşturmada etkili olacak bir konudur bu.Muhalefette fikri takip yok.Halktan yanalık yok.İnanç yok.İçtenlik yok.İnandırıcılık yok.Muhalefet etmek AKP’yi çekiştirmek,hamaset yapmak değil,halkın sorunlarına çözümler üretmektir.Bunu yapamazsanız kendi çocuklarınızı yersiniz.