Sevim Güney

Sevim Güney

Ateş ve Su

Ateş ve Su

Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen. Ne incitir, ne acıtır. Ne yaralar, ne kanatır. Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek. 

Elif Şafak

***
Bir suya, bir ateşe bakarken görüyorum, buluyorum kendimi. 

Su ve ateş veya ateş su.

Kaybolduğum yerden çıkıyorum, kaybolmuş benliğimi yeniden doğuruyorum. Sancılar içindeyim. Ellerim yanana kadar dokundum ateşe, hissetmedim. 
Alev bitti, köz kaldı. Közü aldım elime, yanmadım, yakmadı. 

Yakmadı, elimde tuttuğum fotoğraf kadar. Köz bendim! Cesedime dokundum, dokundum ve ağlamadım. Karanlık bir odada çöktüm bir koltuğa. Rengi mi?Var tabii ki. Ne önemi var? Önemli değil ki, içinin gökkuşağı bittiyse! 

Venge rengi, iki kişilik bir koltuk. Yastığı var iki tane, minik beyaz çiçekleri, çiçeklerinden biraz iri yaprakları var işte.  Sonbahar yaprakları gibi… Ama seninleyken rengi sonbahar değildi ki? Döşemenin mevsimi değişir mi? Saatlerce bir ateşi izledim. Ateş bitti, köz kaldı. Su söndürmedi ateşi.
Karalıktı her yer, karanlıktan öte, zifiri, sandım ki elektrikler yine kesildi. 

Kendimle buluştuğumda vakit hayli geçti. 

Karanlıktı. Oysa karanlık olan, karanlıkta olan bendim. Meğer hiç kesilmemiş elektrik.

Ben ateştim. Ateş yaktı beni, ben ateşi.

 Yandım, kavruldum, köz oldum. 

Sonra, sonra…  Su oldum, bakarken suya.  Okyanus oldum, söndüreyim dedim, ateş yine sönmedi… 

Sönmedi içimin yangını, kaldım öylece, venge renkli, iki kişilik bir koltuğun, tek ucunda. İkinci minderde oturan yoktu, boştu o yer. Boşluğa sarıldım. Kaldık öylece, saatlerce. Bir koltuk, ateş ve su… Alevler çıkıyordu, alevler ısıtıyordu. Isınmak mı?! 

Isınmak; Yokluğun, yoksunluğun kadar üşümek. Saatler geçmiş, hala o koltukta otururken buldum kendimi. Gözlerimi açtığımda, kapkaranlıktı her yer. Yine elektrikler kesilmiş dedim, kesilmemiş! Bu karanlık benim, bu karanlığın ismi benim! Karalıktı her yer, karanlıktan öte, zifiri. Gecemi aydınlatacak, hiçbir şey yok. Hayalllere dokunmak istedim, dokunamadım. Güneş kadar sıcak, yıldızlar kadar uzaktı.  Kaldım işte öylece. Sabaha baktım uzak, geceye baktım karanlık. Karalıktı her yer, karanlıktan öte, zifiri…

Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sevim Güney Arşivi