Mehmet Mert

Mehmet Mert

Bahçeli'nin B planı Gül mü?

Bahçeli'nin B planı Gül mü?

 MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin 15 Ekim 2016'da, ‘getirin dosyayı meclise’ çıkışı ile cumhurbaşkanlığı sistemi referandum için gün sayıyor.
Bugünlerde herkes Bahçeli'yi anlamak için çaba sarfederken, bir taraftan da teori geliştirmeyi sürdürüyorlar.
Çoğunluk; “Bahçeli'nin derdi koltuk falan değil, öyle olsaydı 7 Haziran seçimleri sonrası CHP Lideri Kılıçdaroğlu'ndan gelen başbakanlık teklifini kabul ederdi. Kesinlikle Bahçeli 'parti mi, vatan mı' ikileminde kaldı ve vatanı seçerek buralara geldi...” yorumunda hemfikir olsa da farklı yorumlarda bulunanlar da az değil.
*
Farklı yorum yapanlar ise; “Bahçeli kesinlikle Erdoğan'ı değil, yeni sistemi destekliyor ve belki bugün değişikliye onay verse de O'nun kafasında başka bir cumhurbaşkanı var” yorumları yapıyorlar.
Bu yorumda bulunanların ellerindeki en önemli kanıt ise, AK Parti'nin tek başına iktidar olduğu 3 Kasım 2002 seçimleri öncesi hükümetin ikinci ortağı olan MHP'nin lideri Devlet Bahçeli'nin partisinden kimseye danışmadan erken seçim kararı alması.
Bu durumu göz önünde bulunduranlar; “Devlet Bahçeli başından beri AK Parti’yi veya Recep Tayyip Erdoğan’ı değil, Abdullah Gül ve onun ekibini destekledi. Çünkü o tarihte Adalet ve Kalkınma Partisi’nin lideri Abdullah Gül'dü ve seçim sonrası ise başbakan yine Gül olmuştu. Erdoğan yasaklıydı, onun yasağını kaldıran ise CHP Lideri Deniz Baykal olmuştu'' diyorlar.
*
Yine bu görüşü savunanlara göre; Bahçeli 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Devlet Bahçeli AK Parti’yi değil, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını destekledi. Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en önce Gül’e “aday olun biz destekleriz” diyen ve olumlu cevap almayınca ise Gül’ün Suudi Arabistan günlerinden bu yana en sevdiği hocası Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, Kemal Kılıçdaroğlu’na kabul ettirip, aday yaptıran da Bahçeli’ydi.
*
Son günlerde zaten yabancı basın sık sık Abdullah Gül’ü gündeme getirmeye çalışıyor.
Yok parti kuracak, yok Ak Parti'den ayrılacak.
Yok cumhurbaşkanı adayı olacak, falan.
Gül ise her defasında bu iddiaları yalanlıyor.
Hadi yarın yeni anayasa paketi referandumdan geçti.
Cumhurbaşkanlığı sistemi halkın olurunu aldı.
Muhtemelen 2019'da yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yaşayacağız.
Ve muhtemelen Erdoğan yine aday olacak.
*
Peki, diyelim MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin kafasında Abdullah Gül var ve kendisine teklif götürdü.
Abdullah Gül'ün bu teklifi kabul etmesi mümkün mü?
İşte o çok zor.
Gül'e defalarca benzer teklifler gitti.
Erdoğan ile aralarının açıldığı iddiaları falan konuşuldu.
Gül ise her defasında bütün bunları yalanladı.
Yani 2019'da da Gül'ün bu teklifi kabul etmesi kolay görünmüyor.
Kolay görünmüyor ama imkansız da değil hani.
Kim bilir bakarsınız o gün CHP'de bu teklife sıcak bakar ve Gül'ü ikna ederler.
*
Biz şimdilik bu duruma olası ihtimaller arasında yorumu yapalım yeter.
Yani, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin herkesin çoktan rafa kaldırdığı başkanlık sistemini, tam 15 Ekim 2016 günü, 'getirin dosyayı meclise' çıkışı ile TBMM'ye taşınmasının altında belki böyle bir düşünce de yatabilir.
Hadi bir hayal edelim.
Tarih 1 Kasım 2019.
Yeni yasaya göre, başkan yetkileri ile donatılmış 'Cumhurbaşkanımızı' seçeceğiz.
Erdoğan aday.
Gül ikna oldu aday.
CHP, MHP ve diğer partiler aday çıkartmadı.
Kim seçilir?
*
İşte burada şayet Gül AK Parti'den de belli kesimin desteğini alırsa favori isim olur.
Şayet AK Parti'den yeterli destek almaz ise seçimler yine ortada geçer.
Görüyorsunzu değil mi?
Şimdiden ancak bu kadar kestirebiliyoruz.
Çünkü elimizdeki en yakın veriler 2014 ve 2015 seçimleri.
Bu seçimlerde ise AK Parti'nin ortalama %48-49 oyunun olduğunu söyleyebiliriz.
*
Neyse gün ola harman ola.
Daha bu köprünün altından çok su geçecek.
Bizler de yazıp çizmeğe devam edeceğiz.
Ne de olsa siyaset insanlar için yapılır ve siyasetin içinde; oyun, kurgu, A planı, B planı C planı, olmadı Z planı her zaman vardır.
Kimileri bol bol plan yapar, hayata geçirmede zorlanır.
Kimileri daha az plan yapar ve o planı gerçekleştirir.
Biz plan yapanlardan olmadığımız için daha şanslıyız ki; planını başaranı da yazıyoruz, başaramayanı da...!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi