Ramazan Baş

Ramazan Baş

BAYRAMLAR KADER Mİ?

BAYRAMLAR KADER Mİ?

Her bayram öncesi trafik kazaları ile yaşanabilecek felaketlerin önlenebilmesi için medya aracılığı ile günlerce çağrıda bulunuyoruz. Ama ne yazık ki, sanki Türk milletinin kaderiymiş gibi, felaketler bayramlarda yaşanan kazalarda artarak devam ediyor. Benim başıma gelmez diye düşünen ya da kendi hayatlarını ve başkalarının hayatlarını söndürme pahasına hareket eden insanların bu bayramda da neden oldukları sonuçlara baktığımızda;

Bayram tatilinin başladığı 26 Temmuz, Cumartesi gününden itibaren meydana gelen kazaların bilançosu bu bayramda ağır oldu. Meydana gelen kazalarda 146 kişi öldü, 4 bin 156 kişi de yaralandı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açıklamalarına  ve medyada çıkan haberlere göre ;  kazalarda, bayram tatilinin başladığı Cumartesi günü 28 kişi, Pazar günü 17 kişi, Salı günü ise 31 kişi öldü.

Bu konuda yaptığımız çalışmalar ile ilgili birçok e-posta alıyoruz. Bayramdan hemen önce derneğimizin Genel Başkan Yardımcısı Semra Çetinkaya’ya gelen ve çok anlamlı olan bir maili sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Merhabalar,

Ben Atılım Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, 2. sınıfta okuyorum. Bundan yaklaşık 1 buçuk ay önce trafik kazası geçirdim, okuduğum röportajınızdan sonra da sizinle iletişime geçmek istedim neden bilmiyorum ama ben de sizin gibi tekerlekli sandalyede olabilirdim şu an, onu fark ettiğim için yazmak istedim sanırım biraz da.

Arabada alkol aldıktan sonra alkolün verdiği etki ile uykusuzluğum birleşti  ve direksiyon başında uyumamın sonucunda tırın altına girdik. Yanımda bir arkadaşımla arabanın içinde sıkıştık. Emniyet kemeri aslında sadece ötüp kafamızı ağrıttığı için takılıydı, belki de hayatımızı kurtaran şey de o zoraki takılan kemer oldu. Neyse ki ne arkadaşıma, ne de bana bir şey olmadı, ben kazayı alnımda 7 dikiş ve ufak sıyrıklar ile atlattım, arkadaşım ise çenesinde cam kesikleri ile… 

Asıl zorlu kısım bundan sonra başlıyordu. Araba arkadaşımın arabasıydı, icralar, kamu davaları çok uğraştıracak gibi gözüküyor. Ama bunlar gözümü hiç korkutmuyor, her gün biraz daha şükrediyorum o arabadan sağ salim, tek parça çıkabildiğimiz için. Verilen derdime bile şükrediyorum, çünkü insanların başına neler geliyor, ne dertleri var belki de benden çok siz biliyorsunuz bunu.

Kimsenin canına bir şey gelmemesi tamamen mucize, herhangi birine çarpıp bir felakete neden olduğumuzu veya bir yerden uçtuğumuzu düşünmek bile istemiyorum. Belki kemer kurtardı, belki Allah korudu bilmiyorum ama yaşadıklarınızı benim yaşamam çok olasıydı. Ankara'ya yolunuz düştüğü bir gün konferansınıza gelmek, sizi dinlemek isterim. Yaptığınız iş o kadar güzel, o kadar kutsal bir şey ki keşke herkes sizin kadar azimli, kararlı ve duyarlı olabilse. Umuyorum, ben de böyle duyarlı, böyle yardımsever biri olabilirim.”
Benim de temennim bize gelebilecek en kötü e-postanın bu şekilde olması. Çünkü her gün öylesine haberler alıyoruz ki, ya yaşamların yok olduğuna tanık oluyor, ya da bundan sonraki yaşamı tekerlekli sandalyede yaşayacak olan insanlarla tanışıyoruz. 2 ay sonra bir bayram daha yaşayacağız umarım felaketlerin yaşanmadığı bir bayram olur…
Engelsiz bir yaşam dileğiyle,
Ramazan Baş

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ramazan Baş Arşivi