Fatma Sarıbıyık Yıldırım

Fatma Sarıbıyık Yıldırım

Bende Korsan’a karşıyım

Bende Korsan’a karşıyım

Silivri Gündem

İBB tarafından Selimpaşa’da 250 dönüm arazi  üzerine İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi yapılıyor. ilk etapta 400 bin kapasiteli olacak olan arıtma tesisi daha sonra 2 milyon kapasiteye kadar arttırılabilecek. Konuyla ilgili Selimpaşa mahalle halkına bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi. O toplantıya Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan’da katıldı. Yönetim Kurulu Üyesi olduğum derneğin başkanını o toplantıda görmek güzeldi. Ancak bizim dernek başkanımız Ali Korsan birden bire hiç beklenmedik bir çıkış yaparak arıtma tesisine karşı olduğunu söylemesiyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ey Ali Başkan biz hep birlikte cezaevinin arıtma tesisin kapasitesi arttırılması için mücadele vermedik mi?  Denize lağım akıyor şikâyetleri üzerine vatandaşların ayağına kadar gidip yetkileri harekete geçmesi için mücadele eden sen değil miydin? Çevreyle ilgili düzenlenen etkinliklerde eline mikrofonu alıp Silivri’ye adam akıllı bir arıtma tesisi yapılması gerekiyor diyen sen değil miydin? Bu nasıl bir çelişki? Denimiz temiz olsun ama arıtma tesisi yapılmasın. Ya da ilçemiz turizm anlamında geliştirilsin ama fosseptiğimiz denize aksın. Herhalde dünyada arıtma tesisine karşı çıkan ilk çevreci olarak bizim başkan tarihe geçmek istiyor.  Daha öncede kendisi ile Silivri’ye yapılması planlanan hava alanı ile ilgili zıt düşmüştük. Hadi diyelim hava alanı konusu tartışılır. Fakat Silivri denizini rahatlatacak bir arıtma tesisine karşı olmak için deli olmak gerekir diye düşünüyorum. Çevre derneği başkanımın bu talihsiz çıkışını bahar rehavetine veriyorum ve Korsan’a bu konuda karşı olduğumu bildirmek istiyorum.

Silivri’nin Kılıçdaroğlu ve Erdoğan’ı                               

Seçimler yaklaştıkça siyasetçilerimizin de üslupları sertleşti. Günlerdir AK Parti ve CHP’nin köy ve mahallelerde yaptığı kahve konuşmalarını takip ediyorum. AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş köy kahvehanelerinde milletvekili adayı olan Tülay Kaynarca’dan daha fazla konuşuyor maşallah. Halka hitap iyi. Seçim için konuşulan, eleştirilen siyasi söylemler süper. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar desen keza öyle. Ama kavga eder gibi bağıra çağıra konuşmasa daha iyi olacak sanki. Ben dinlediğimde savaş çıktı zannediyorum. Öyle bir bağırıyor ki Ortaköy’de ki mitinge git Kadıköy’den dinle.  Hadi Karakaş  iktidar partisinin ilçe başkanı onu anladık. Işıklar neden meydanlarda parti propagandalığı yapıyor orasını hala anlayamadık. Seçilmiş bir belediye başkanı hangi partili olursa olsun o kimliğe büründüğü an etik olarak partizanlık yapmaması lazım diye düşünüyorum. Fakat sizlerinde bildiği gibi Silivri CHP milletvekili aday çıkaramadı Silivri’den. Gelen adaylarda bölgeyi ve sorunlarını bilmediği için sadece genel başkanlarının vaatlerini anlatıyor vatandaşlara. Ancak Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar siyasi konuşmada ve rakiplerini eleştirme konusunda oldukça başarılı. Halka halkın dilinden konuşuyor.  Bu aday yokluğunda iş başa düştü diyip kolları sıvayan Işıklar,   Kılıçdaroğlu’nun da  bir eşi oldu Silivri’de. Tayyip Erdoğan’ın benzerini söylememe gerek yok herhalde. Adaylar mı seçime gidiyor Işıklar ile Karakaş mı seçime gidiyor anlamadım gitti.

Biri bizi gözetliyor!

Kadın kısmı meraklıdır alışverişe. Ama şu aralar korkar oldum alışverişe gitmeye. Silivri Kipa’da bulunan bir giyim mağazasında enteresan şeyler oluyor. Soyunma kabinlerinde cep telefonuyla kabinlerin altından çekim yapan bir adama rastlanmış geçenlerde. Bir alışveriş keyfimiz vardı o da kamera engeline takıldı. Herkes gibi beni de korku sardı. Gazeteci arkadaşım Müge Cesur’la bir süre vitrin gezmelerine ara vereceğiz galiba. Bu arada yetkililere de gereken mesaj gitmiştir umarım.

Pitbul vahşeti

Geçenlerde kendini bilmez bir şahıs sahilde elinde pitpul köpeğini polis memuruna saldırmış. Hangi akla hizmet ettiğini  ve o pitbul  kadar aklı var mı merak ediyorum gerçekten. Durduk yere bir polis memurunun üzerine köpeği saldırtmak ta ne oluyor? Polis memuru da can havliyle vurmuş tabi hayvanı. Şimdi canını kurtarmaya çalışan polis memuru mu, doğası gereği saldırgan olduğu için haybeden vurulan hayvan mı, yoksa omuzlarının üstündekini bile taşımaktan aciz olan o genç mi suçlu? Ne oluyor bu insanlara anlamıyorum. Son olarak hafif yaralanan polis memuruna buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, polisimizin üstüne pitpul saldırtan, polisimize tokat atan,  el kaldıranları esefle kınıyorum.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Sarıbıyık Yıldırım Arşivi