Baki Çiftçi

Baki Çiftçi

“Bir Oyluk Canları Var”

“Bir Oyluk Canları Var”


Seçim yapmak, bir konuda karar vermek anlamındadır. Elbette karar vermenin ara seçenekleri de vardır. Bu seçeneklerde bir hak ise de bazı kırılma zamanlarında karasızlıklar hem kendilerine hem de çevresine büyük olumsuzluklara ve bedellere yol açar. Hatta yanlış olanı, yanlış gidişatı onaylamak anlamına da gelir. Yakın tarihimizde Deniz Gezmiş ve yoldaşlarının idamında oylamaya gitmeyenlerin yol açtıkları bedel bir gençlik kuşağının geri dönülmez kıyımına sebep olmuştur. Elbette tek neden bu değildir ama önemli nedenlerden biridir diye düşünüyorum.

Pazar günü sandık başına giderken tarihsel bir acıya vurgu yapmak amacında değildim ama aklım ve parmaklarım sandık başına gitmek istemeyenlere bir hatırlatma olsun istedim.

Bu seçim çok önemlidir. Öncekiler daha mı az önemli idi? Elbette hayır. Bizim gibi çelişkileri ve sosyal sınıflar arasındaki dengesizlikleri bu kadar derin bir toplumda bir tarafımız sürekli kanıyorsa “olmak veya olmamak” arasında bir sıkışmışlık boğazınızı her gün biraz daha sıkıyorsa, kesin olarak bir karar vermek zorundasınız demektir. Bu seçimin öncekilerden farkı da budur derim.

Seçimler olağan zamanlarda en basit tabirle toplumdaki sosyal siyasal ve ideolojik farklı grupların temsiliyet ve iktidar yarışıdır ve toplumsal uzlaşı aramak için yapılır. Ama bu seçim böyle değil. Ülke tek başına bir iktidar tarafından yönetilirken birden bire zamansız ve hiçbir uzlaşıya dayanmadan seçim kararı alınmışsa orada ciddi bir yönetim sorunu var demektir.

O nedenledir ki “dayatmacı, baskın, adil ve eşit olmayan” bir seçime zorlanmış olmak ülkenin on altı yıldan beri tek parti ve lideri tarafından yönetiliyor olması ve aynı ekip tarafından seçime zorlanması bu seçimi diğerlerinden farklı kılan ikinci nedendir.

Neden? Sonun başlangıcını geciktirme telaşı demek sanırım yerinde olur.

Başkaca bin bir türlü farklı açıklama yapabilirsiniz ama bu telaş ve korkuyu örtmeye yetmiyor. Tehdit ve savaş politikaları, ölüleri teşbih gibi sayma övünmeleri ne demokratik ne de çağdaş dünyanın ruhuna uygun değildir. Yönetenin yönetemezlik durumu, ekonomik sosyal ve diplomatik olarak çığırından çıkma halini bastırma kof kabadayılığıdır bu.

İktidar açısından belki de asıl sorun tam da burada. Yani “Korku.” Diğer yandan benim gibi sade bir yurttaşı dahi ürküten ve bu seçimi öncekilerden önemli kılan da budur bence... Kendi korkumu kimseye bulaştırmak istemem. Zindanda tutsak edilen bu ülkenin öteki cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’a hiç haksızlık edemem. Diğer tutsak yoldaşlarına da. “Bir oyluk canları var” diyen direnci yüreklerimize yaşama sevinci aşılıyorken, bu kadar bir sözden “ölüm tehdidi” çıkaran bir aklın, nasıl akıl almaz şeyler yapabileceği aklıma geldikçe gelecek adına kaygılanmadan edemiyorum.

Ülkemize giydiren bu kanlı zülüm ve ölüm gömleğini çıkarmak için bütün olumsuzluklara rağmen bir şansımız olacak. Zam, soygun, yalan talan ve sefalet sarmalından çıkmanın umudunu güçlendirmek için, sandık başına gidip bir oy HDP’ye Bir Oy Demirtaş’a

demeliyiz.

“Ülkeyi böldürmeyeceğiz” adına bölünmesi için her türlü kıyım ve ötekileştirmenin en katısını uygulayan, ırkçı milliyetçi yapı ve iktidarların zulmüne inat ortak vatan, demokratik cumhuriyet, eşit yurttaşlık taleplerini bayraklaştıran bir halkın birlikte yaşam iradesine saygı için bir oy HDP’ye bir oy Demirtaş’a demeliyiz.

Egemen iktidar sahiplerinin, sermaye düzeninin, serbest piyasa soyguncularının, borsa, döviz ve kara paracılarının arasında bir tercih değil, tamda onların düzenine çomak sokmak için en alttan gelen ezilen halkların nefesi, halklarımızın barış ve kardeşliğinin garantisi için bir oy HDP’ye bir Oy Demirtaş’a oy vermeliyiz.

12 Eylül faşist Amerikancı askeri darbesi 40 yılımızı çaldı. Amerikancı Büyük Orta Doğu Projeli ılımlı İslamcıları 16 yılda ülkeyi bölünmenin ve iflasın eşiğine getirdi. Bütün ülkenin geleceğini tamiri imkansız kaosa karşı; çıkış yolu “birlik, barış, adil paylaşım”sa unutmayın bir OY HDP’ye bir OY DEMİRTAŞ’a.

Baki ÇİFÇİ 20.06.2018

Önceki ve Sonraki Yazılar
Baki Çiftçi Arşivi