Kadınlarıacımasızca kırbaşlatırdı.

1.400 yıl önce İslam'ın başlangıcından bu yana uygulanan şeriat yasalarını uygulardı.

Hukuk tanımazdı.

İnsan hakkı tanımazdı.

Medeniyet tanımazdı.

Cumhuriyet tanımazdı.

Ancak benim cumhuriyet ülkem bu adam için ay yıldızlı bayraklarını yarıya indirdi.

Evet; 90 yaşında hayatını kaybeden Suudi Arabistan Kralı Abdullah için ülkemiz bir gün yas tuttu.

Hoş ben o gün yas tutan birisine rastlamadım ama Müslüman ülkeler arası dostluk ilişkileri bozulmasın diye hükümet böyle karar almış.

İyi de laik tam bağımsız bir ülkenin, dünyanın en çağ dışı şeriat devleti lideri için bayraklarını yarıya indirmesi kadar acı durum var mıdır sizce!

Yas tanımayan Suudi Arabistan’ın kendi bayrakları yarıya inmezken Türkiye Cumhuriyeti bayraklarının yarıya inmesi kabul edilir bir durum olamaz.

Suudi Arabistan bayrakları üzerindeki kelime-i şehadet nedeniyle yarıya indirilmezken, bizim ay yıldızlı rengini şehitlerimizin kanından alan en değerli varlığımız bayrağımız,  çağ dışı bir şeriat devleti lideri için kolayca yarıya indirtiliyor.

 ***

 Onlarca şehit verdiğimizde...

300 madencimiz öldüğünde...

Nice değerli insanını kaybettiğinde bu ülkede yas ilan edilmiyor.

Ancak çağ dışı bir ülkenin kralı öldüğünde düşünüp taşınmadan sırf müslüman bir ülke diye kolayca yas ilan ediliyor.

Bu yası ilan edenler bu ülke yurttaşlarının moralini de düşünmek zorunda değiller mi...

 Mubadiller bir birine düştü!

Dernekçilik her yerde her şehirde aynı yürüyor.

Yıllarca Anadolu derneklerini yazdık çizdik.

Önce şehir dernekleri olarak kuruluyorlardı.

Sonraları ilçe, köy ve mahalle derneğine kadar düştüler.

En son sülale derneği olarak kurulmaya başladılar.

Yetmediler federasyonlaştılar.

Konfederasyonlaştılar ve platform oluşturdular.

Ama aslında hep aynı şey oluyordu.

Tamam aralarında dernekçiliği belki hakkıyla yapanlar da vardı ancak kurunun yanında yaş da yanar misali onlar da çoktan kül olmuşlardı.

***

Dün haber merkezimize bir haber düştü.

Haberde; Lozan Mübadele Derneği (LOMDER) başkanı Şule Kocaman, Büyük Mübadele Dernek Başkanı Nergis Şahin ve bazı yönetim kurulu üyelerini ağır ithamlarla suçladı, deniyordu.

Kimler adı yokdu ki bu haberde.

Belediye başkan yardımcıları mı dersiniz.

Milli eğitim şube müdürleri mi.

Esnaf sanatkarlar oda yöneticileri mi.

Bu isimler, zimmetine para geçirmekle suçlanıyorlardı.

Suçlayan da bir mübadil dernek başkanıydı.

Suçlananlar da mübadil dernek yöneticileri.

Yetmiyordu karşılıklı bir birlerini suçluyorlardı.

***

Yazıktır arkadaşlar.

Güzel duygular ile bir araya geliyorsunuz.

Bir dernek çatısı altında buluşuyorsunuz.

Sonra da çekirdek kabuğunu doldurmayacak mesele yüzünden bir birinize düşüyorsunuz.

İşte bütün bu sebeplerden dolayı dernekçiliğe insanlarımız olumlu bakmıyor.

 GÜNÜN SÖZÜ

Asıl sanat ağaçtan sandalye yapmak değil, elma yapabilmektir.

- ANONİM