Türkiye’yi,başkesen dinci terörü destekleyen ülke durumuna düşüren AKP’nin yeni Türkiye’sinde iyi,güzel ne varsa bozuldu.Bayrağımız bu topraklarda eskisi gibi özgürce dalgalanamıyor artık.İnsanlarımız ülkenin dağlarında korkusuzca türküler söyleyemiyor.Öğretmen okula,köylü tarlaya,esnaf dükkana korkmadan gidemiyor.Gazeteci yazamıyor,biliminsanı konuşamıyor,polis görev yapamıyor.

Diktatörlüktür bu.Zapturap altındaki toplumlarda konuşmanın,yazmanın,fikir beyan etmenin imkanı yoktur.insan,insan olmaktan kaynaklanan bu haklarını kullanmak isterse bunun bedeli ağır olur.Gazeteciysen işinden olursun.Akademisyensen susturulursun.Polissen sürürlürsün.Komutansan zindanı boylarsın.Yargıçsan cübbeni çıkarırlar.Avukatsan “edepsiz”,konuşansan “alçak” olursun.

Bunların yaşandığı ülkede demokrasiden,hele ileri demokrasiden nasıl bahsedilebilir?Muz cumhuriyetlerinde bile bu kadarı olmaz.Herhalde bu yüzden bugünkü Türkiye’ye “yeni Türkiye”deniyor.Yeni,burada belli ki “iyi,güzel,ileri” anlamında değil,”eskisinden farklı”anlamında kullanılıyor.Çünkü yeni her zaman”ileri,olumlu,doğru”demek değildir.Birçok yeni vardır kötü ve zararlı olan.Bakıra göre alüminyum,ona göre de naylon yenidir ama zararlıdır.

Yeni Türkiye’nin en belirgin niteliği,düşünce beyan etmenin suç olmasıdır.Kim konuşuyorsa o haindir.Kim farklı bir şey söylüyorsa alçaktır,fitnecidir,darbecidir.Bunlar derhal susturulmalıdır ya da ekarte edilmelidir.Bunun için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.”Alo Fatih!”hattını kullanmak dahil.

İktidarın ceberutlaştığını gösteren iki olay:

Dr.Dilek Tucer,Ergene nehrinin kirli sularında yetişen sebzeleri yiyenlerin kanser olabileceklerini söyledi.Görevi gereği bu bilimsel doğruyu dile getirdiği için Dr.Dilek,çarpık uygulamalarıyla tanınmış olan Edirne Valisi tarafından görevinden uzaklaştırıldı.Doktorun yaptığı,halkı uyarmaktı.Giresun Valisi’yken gazetecilere,”size para vereyim de Giresun’la ilgili olumsuzlukları yazmayın”diyen bu vukuatlı vali,Edirne’deki bu olumsuzluğu dile getiren doktoru görevinden uzaklaştırdı.

Ankara Belediye Başkanı Gökçek,Ankara’nın suyunun kirli olduğunu söyleyen CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka’ya çok kızdı.Onun oturduğu siteye adamlarını göndererek sitenin suyunu kesti ve siteye para cezası vereceğini söyledi.Bu kindar uygulamasıyla hızını alamayan Gökçek halktan,kentin suyunun kirli olduğunu söyleyen doktorların adlarının kendisine bildirilmesini isteyerek su konusunda konuşmamaları için doktorları tehdit etti.Onlara belediye sopasını gösterdi.Görevlerini yapan askere,polise,yargı mensubuna yapılanları bir yana bırakıyorum. Bu iki olay,ülkenin yukarıdan aşağıya doğru nasıl ceberutlaştığını gösteren iki tipik örnektir.

Yeni Türkiye’de doktor hastasına,hastalığının ne olduğunu ve neden hasta olduğunu,ucu siyasi iktidara dayanıyorsa  söyleyemeyecek.Görevi iktidarı denetlemek olan milletvekili bu görevini yaparken iktidarı ve yandaş kuruluşlarını eleştirmeyecek.Polis hırsızın peşine düşmeyecek.Savcı şüpheliyi  kovuşturmayacak.Asker sınırı gözetlemeyecek.Okulların yakılışını,bayrağımızın indirilişini hiç kimse görmeyecek.İşte “yeni Türkiye” bu!