Aydın Yavuz

Aydın Yavuz

CHP BÖYLE GİDER Mİ?

CHP BÖYLE GİDER Mİ?

CHP seçmenlerini üzmeye,şaşırtmaya devam ediyor.Üst üste aldığı yenilgilerin nedenlerini saptayıp doğru bir yol tutturması gerekirken,Danıştay’ın kuruluş yıldönümü töreninde  yaşanan kriz sonrasında takındığı akıl almaz tutumla taraftarlarını kahretti.

Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu,Danıştay töreninde Erdoğan’a hukuk dersi veren TBB Başkanı Feyzioğlu’nun Erdoğan’a saygısızlık ettiğini söyledi.Seçim yenilgisinin şokunu üzerinden henüz atamamış olan partililere ikinci şoku yaşattı.AKP’lilerle aynı ağzı kullanarak CHP’lilere karşı  İktidarın yanında  yer aldı.

Kılıçdaroğlu,yardımcısının parti tabanını küplere bindiren bu yersiz çıkışını düzeltmek için uğraştıysa da durumu kurtaramadı.Dışişlerinden sorumlu yardımcısının parti tabanında yarattığı öfkeyi dağıtamadı.Kırgınlığı önleyemedi.Tabi Kılıçdaroğlu yardımcısına,”sen İsa’dan yana görün ben Musa’dan yana” diyerek örtülü bir anlaşma yapmış da olabilir.Hep böyle oluyor.Tutarsızlıklar üst üste geliyor.Çok başlılığın egemen olduğu CHP’de biri pot kırıyor,diğeri bilerek ya da bilmeyerek onu tevile çalışıyor.Ya da muvazaa yoluna gidiliyor ama hasar büyük oluyor.

Genellikle yurt dışında bulunduğundan olsa gerek Türkiye’yi bilmeyen,CHP seçmenini tanımayan,siyasetin sosyolojisinden habersiz olan,genellikle dili de doğru kullanamayan Loğoğlu’nun niçin milletvekili yapıldığını,hadi yapıldı diyelim,neden partinin vitrinine konulduğunu anlamak zor.Eğer parti bu kişinin engin(!) dışişleri bilgisinden ve diplomatik dehasından yararlanmak ihtiyacı duymuş idiyse ücretini verip onu danışman yapabilirdi.Onun yerine de seçmenin karşısına ülkeyi,halkı tanıyan, siyaseti bilen,dili iyi kullanan  birini çıkarmalıydı.

Gereksiz çıkışıyla Feyzioğlu’na karşı Erdoğan’la aynı parelele düşen Loğoğlu ve onu vitrine koyanlar bilmeliler ki CHP,Yunus Emre’nin ömrü boyu doğru odun taşımaya çalıştığı Taptuk Emre’nin dergahı değil,bir siyaset kurumudur.Bu kurumda iki numaralı koltuğa oturtulan kişi, ettiği lafla kimi mutlu edeceğini,kimleri kahredeceğini bilmelidir.Bunu bilemiyorsa eğer,siyasetin kendisinin yapacağı bir iş olmadığını görüp derhal işgal ettiği koltuğu boşaltmalıdır.Ya da koltuk altından çekilmelidir.

Loğoğlu’na sormak gerek:Hiç gereği yokken ve üstelik senin görev alanın dışında bir konuda sarf ettiğin bu gereksiz sözle acaba kaç CHP’li yurttaşın duygularına tercüman oldun? Kaç CHP’linin söylemek isteyip de söyleyemediğini söyledin? Kimlerin yüreğine su serptin,kimleri yaraladın? Bu talihsiz sözlerinden dolayı seni kutlayan,sana memnuniyetini belirten herhangi bir partili çıkmadıysa eğer,bil ki sen yanlış yerdesin ya da yanlış adamsın demektir.Senin ve senin gibilerin partiye vereceği hiçbir şey yoktur.”Çekildik izzet-i ikbal ile” deyip gitmelisin.Tabi yanlışın kabahatin büyüğü,Loğoğlu’nu o makama getirende.

Danıştay töreninde yaşanan krizin ardından CHP’li Loğoğlu’nun  bu krize dair daha sonra yaptığı gereksiz,anlamsız çıkışa niçin değindim? Bu partide hatalar bitmiyor da onun için.Benzer hata Cumhurbaşkanı adayı  belirlemede de,son kurultayda da  yapıldı.Partinin en son ve en fahiş hatası,hakkında hiçbir şey bilmediğini söyleyip durduğu sözde açılımla ilgili yasa tasarısına AKP ile birlikte oy vermesi oldu.Bu tam bir tutarsızlık,inançsızlık,perişanlık örneğidir.CHP’yi yıpratmak,geriletmek  için işbirlikçilerin saldırılarına gerek kalmıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Aydın Yavuz Arşivi