Ökkeş Ağaoğlu

Ökkeş Ağaoğlu

CHP Kurultayında Delegeler ‘Tıpış Tıpış’ın Hesabını Sormalı!..

CHP Kurultayında Delegeler ‘Tıpış Tıpış’ın Hesabını Sormalı!..



ÖYLE bir cumhurbaşkanlığı seçimi atlattık ki... Buna ne yürek
dayanırdı... Ne de can... Seçim arifesinde yüreğimiz hop hop
hopluyordu... Adeta yerinden fırlayacak gibi olan yüreğimiz de (yine
şüphelerimizle birlikte) aynı rotada atıyordu. Çünkü seçmin sonucunu
sanki biliyorduk...
Ve sonuç olarak da CHP ve MHP’nin dayatmasıyla meydana çıkan (adı
bilinmeyen yiğidin) mağlubiyeti ile sonuçlanmıştı. Yiğit diyoruz ama,
o yiğitlik damgası iki liderin bize yutturduğu gizlilikte saklıydı
adeta.
Kılıçdaroğlu, Bahçeli’den daha heyecanlı konuşmalarıyla cumhurbaşkanı
adayının adeta gizli bir kahraman gibi halka gösterilmesini
savunmuştu. Ve adayına öylesine güvenmişti ki... Halka, “Tıpış tıpış
oy vermeye gideceksiniz” diyerek milleti seçim heyecanına boğmaya
çalışıyordu.
Oysa millette ne heyecan vardı... Ne de inanç...
Çünkü millet, Atatürk ilke ve inkılaplarını savunacak tanınmış ve
milyonlarca kitleyi arkasında sürükleyecek kişinin peşinde olmak
istiyordu. Ama Kılıçdaroğlu inadından vazgeçmeyince, hüsranla
sonuçlanan Köşk seçimi, bugün CHP’nin kapılarını kurultaya açıverdi.
Fakat CHP’nin kapısına dayanan kurultay kararı öylesine erkene
alınmıştı ki... Ne muhalif kanadın toparlanmasına izin veriliyordu...
Ne de, salonun büyüklüğü engellenerek adaylarına karşı baskın seçimi
icat edip büyük bir tezahürat yapmasına olanak tanınıyordu. Çünkü
gerekçe çok açıktı: “Kurultay olsun, ama büyük heyecanla değil...
Basit bir seçimle olsun...”
Oysa Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği salon daha coşkulu ve
daha büyüktü. CHP’nin adına yaraşır şekilde büyük bir toplulukla Türk
halkına da bu heyecan yaşatılıyordu. Ama şimdi durum hiç de böyle
değil. Olayı çok basite alarak bu heyecan yaşatılmak istenmiyor...
Bu, Kılıçdaroğlu’nun ve kurmaylarının taktiği ve ayıbıdır.

KAMER GENÇ YANLIŞ YOLUN YOLCUSU...

Kamer Genç de, Kılıçdaroğlu’na sahip çıkarak muhalif kanadın yanlış
yaptığını söylüyor. Sanki muhalifler düşmanmış gibisinden ifadeler
kullanarak bakın neler söylüyor:
– “4 seneye yakındır parlamentoda görev yapıyoruz. Bu parlamentoda
rejimi tehlikeye sokan kanunlar geçerken bu arkadaşlarımız gelip
burada TBMM çalışmalarına katılmadılar. (Ekmeleddin için) Bana göre
Genel Başkan bu konuda başarısız değil. Mesela Elazığ’a gittim.
Elazığ’da kusura bakmasınlar MHP’li arkadaşlar çalışmadı. Muhalefet
grubu kurultay çağrısını yapabilecek sayıya ulaşırsa kurultay
yapabilir... / ...Kemal Bey’i hazmedememelerinin nedeni Tuncelili ve
Alevi olmasıdır.”
Hadi buyrun bakalım.
Bu konuşmanın neresinden tutarsanız tutun, hep yanlışlıklarla doludur.
Ne akıl vardır ve ne de fikir.
Kamer Genç’e şu soruları soralım bakalım, cevap verebilecek mi?:
SORU 1– “Sayın Genç, parlamentoda görev yapmadılar dediğin
muhaliflerin hepsi Soma’da... Gezi olaylarında... Kanunların gizli
pençesinde... Ve partinin her kademesinde vardı. Acaba siz o zaman
neredeydiniz?..”
SORU 2– “Bir zamanlar Baykal ile olan arandaki zıtlaşmadan dolayı
ayrılman mı kutsal görevdi?.. Yoksa yine partiden ayrılmadan mücadele
ederek partinin daha iyiyi görmesi için yapacağın çalışmalar mı kutsal
görev olmalıydı?..”
SORU 3– (Atatürk’ün 9 Eylül 1935 yılında CHP’nin 4. kurultay
konuşması) “...Görüyorsunuz ki arkadaşlar, yepyeni bir güdümlü ekonomi
düzeni kurmakla uğraşıyoruz. Partimizin ekonomik anlayışı bu yöndeki
programımızın, yurdun ihtiyaçlarını karşılayacak ve onu az zamanda
gelişmeye ve genişliğe erdirecek en iyi program olduğunu göstecektir.
Yeni ÖĞÜTLERİNİZ (yani eleştirileriniz) ve DİREKTİFLERİNİZLE (yani yol
göstermelerinizle) yeniden ilerleme ve yükselme tedbirlerimizi
kolaylaştıracağınıza şüphe yoktur...”
(Atatürk’ün 10 Mayıs 1931 yılında CHP’nin 3. kurultayında yaptığı
konuşması) “..Her biriniz, vatanın bir bucağından, halkın içinden
geliyorsunuz. Memleketin ihtiyaçlarını, halkın yeni dertlerine
yakından vakıf bulunuyorsunuz. Fırkamızın prensiplerini tatbik eden
icra vekilleri arkadaşlarımız da içimizdedir. Müzakere ve
münakaşalarımız birlikte olacaktır. Bu müzakere ve münakaşaların
feyizli neticeler verebilmesi için arkadaşların KAYITSIZ ve ŞARTSIZ,
serbest KONUŞMALARI, tenkidi icap eden noktalar görüldükçe müsamahalı
davranmamaları lüzumu tabidir.”
Al sana CHP’nin geçmişindeki kurultayında Atatürk’ün konuşmaları ve
eleştirilerin yapılması için verdiği çabaları. Eleştiriyi yapanlara
burada ne istifa edin deniliyor ve ne de hainlik damgasıyla
suçlanıyor.
Ne deniyor?..
KAYITSIZ ve ŞARTSIZ, serbest KONUŞMALARI...
Yani bunun Türkçesi, “Her konuda, her araştırma ve düşüncede olanlar
burada (kurultayda) rahatlıkla konuşmalı” deniyor...
SORU 4– “Sayın Genç, (Kemal Bey’i hazmedememelerinin nedeni Tuncelili
ve Alevi olmasıdır) diyor. Bu kadar aşağılayıcı ve bu kadar
ayrıştırıcı bir söz olabilir mi?.. Eğer Kılıçdaroğlu Alevi olduğu için
istenmiyorsa, Sayın Genç, o zaman genel başkanınızın Köln’de Alevi
gruplarıyla yaptığı teması bir hatırlayın bakalım. (Biz Ekmeleddin’e
oy vermeyiz) diyen Aleviler de mi, Kılıçdaroğlu Alevi olduğu desteğini
vermemiş oldu?.. Hiç böyle saçma sapan bir söz olabilir mi?..”
SORU 5– “Sayın Genç, siz muhalifler için, (Parti içinde muhalefet
yapmak bana göre şerefli ve namuslu bir davranış değil. Beğenmiyorsan
çeker gidersin) diyorsun.
Siyasette hiç böyle konuşulur mu?..
Yurdun çeşitli yerlerinden halkın oylarıyla vekil olarak seçildikten
sonra partiye gelmiş kişilere bu sözü söyleyemezsin. Vekillere çekil
git demek, o vekillere oy vermiş insanlara da ‘Bu partiye oy verme’
demektir. CHP’ye gönül vermiş insanları böylesine aşağılayarak ve
inciterek politika yapmak, ayıptır.
Bir insan kendi partisini eleştiremez mi?..
Bir insan partisinin yanlışlarını söyleyemez mi?..
Bir insan genel başkanın yanlışlarını söyleyemez mi?..”

SAYIN GENÇ, KILIÇDAROĞLU’NU ELEŞTİREN HALKIMIZ DA MI BAŞKA PARTİYE OY VERSİN?..

Ne yani, Sayın Genç, CHP’li halk da Kılıçdaroğlu’nun yanlışlarını
söylüyor. Yaptığı politikayı beğenmiyor, o halde halka da, “Git başka
partiye oy ver” mi diyeceksiniz?..
Siz ne konuştuğunuzun farkında değilsiniz... Ya da önümüzdeki genel
seçimde vekil olabilmek için nabız yoklamaktasınız. Bunun başka izahı
olamaz.
Ayrıca...
CHP tüzüğünde muhalefet etmenin ve kongre taleplerinin satırları
açıkça belirlenmiş ve kurultay isteklerine karşı da siyasetin nasıl
işleyeceği tek tek yazılmış.
Sayın Genç, eğer sizin dediğiniz gibi “Genel başkana muhalefet
yapılmaz. Bu yasaktır. Ayrıca muhalefet yapan kişiler haindir. Ve
partiden derhal atılmalıdır” mı diyor?..
Hayır...
O zaman neden muhalifleri “Partiden gitsinler” diye ağır eleştiriler
yapıyorsunuz?..
CHP, biat partisi değildir.
CHP, çağdaş demokrasiyi savunan.... Her türlü eleştirinin yapılmasını
sağlayan bir çatıdır. Bu çatı altında birleşenler, her türlü
eleştiriyi (Atatürk’ün dediği gibi) “KAYITSIZ ve ŞARTSIZ, serbest
KONUŞMALARI” esas alınmalıdır.
Yoksa, sizin dediğiniz gibi:
– “Her konuşanı parti içinde susturun.”
– “Her konuşanı susturun, ağzını açmasın.”
– “Her konuşanı partiden derhal atın.”
– “Her konuşanı hainlikle suçlayıp disipline sevkedin.”
– ‘“Her konuşanı genel başkana eleştiri yapmaması için ağır dille
suçlayın ve cezalandırın” mı olmalıdır?..
Sayın Genç, Ekmeleddin için Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde
geldiğinizde yaptığınız konuşmada, çatı adayının ismini bile sürekli
yanlış söylediniz. Yani doğru dürüst siz bile tanımadığınız kişinin
tanıtımını yapamazken... Muhalif kanadın yaptığı siyasi duruşun CHP
için ne kadar önemli olduğunu hiç düşünmediniz mi?..

SAYIN GENÇ, HÜRRİYET’E VERDİĞİ AÇIKLAMAYI BİR HATIRLASIN BAKALIM...

Bugün CHP’li muhalifleri ağır dille eleştiren ve “Bir parti içinde
muhalefet yapmak bana göre şerefli ve namuslu bir davranış değildir”
diyen Sayın Genç’e şunu soralım:
– “Sayın Genç, bir zamanlar siz de Baykal ile ters düştünüz. Ve o
zamanlarda Hürriyet’e verdiğiniz ifade de aynen şöyleydi:
(Baykal istifa ederse genel başkanlığa hazırım. Bunu Baykal’dan çok
daha iyi yapacağıma da inanıyorum.)
Evet Sayın Genç, siz bunları söylerken partinize (yani CHP’ye ihanet
etmiş mi oluyordunuz?.. Yoksa CHP’nin yanlış yolda olduğunu düşünerek
eleştiri hakkınızı, size oy vererek vekil yapan insanlara karşı
sorumluluğunuzu mu yerine getiriyordunuz?..
Bugün de muhalif kanadın çabası ve hizmeti şunlardır:
1– “CHP’de Ekmeleddin’in yanlış bir seçim” olduğunu...
2– “Partinin sağa kaymasının partiye ihanet” olduğunu...
3– “Altı Ok’un hedefinde asla böyle bir şeyin” olmadığını...
4– “Genel başkanın hata üstüne hata yapmasının önüne geçilmesi için
kurultay kararının” en doğru yol olduğunu...
5– ...Ve (EN ÖNEMLİ OLANININ DA) halkımızın bu kurultayın yapılmasını
heyecanla beklediğini göstermeye çalışmaktadır.
 Kılıçdaroğlu’nun yanlış yolda olduğunu birilerinin ona söylemesi
gerektiğinin beklentisinin halâ canlı olduğunu göstermeye
çalışmasıdır.
Söz artık CHP kurultayında.
Kılıçdaroğlu’nun “Tıpış tıpış oy vereceksiniz” derken... Halkın
itirazlarına kulak asmamasına gösterdiği duyarsızlığın hesabı
kurultayda sorulmalıdır. Bu da demokratik yollarla... Kurultaydaki
seçimle kendisine hatırlatılmalıdır. Çünkü halâ “Bugün bile seçim
olsa, Ekmleeddin’i yine aday gösterirdim” inadıyla halkı hiçe
saydığının bedelini bu seçimde tatmalıdır. Veya “Yanlış yaptım” deyip
kurultayda halktan özür dilemeli.
Halâ Ekmeleddin inadından vazgeçmeyen... Ve bir de bu yetmiyormuş gibi
“Beğenseniz de - beğenmeseniz de tıpış tıpış sandığa gidip
Ekmeleddin’e oy vereceksiniz” diyen bir genel başkan, CHP’ye asla
genel başkanlık yapmamalıdır.
Eğer yaparsa, CHP’ye verilen oylarda bir azalma olacağını partililer
görmeli ve partiyi bir inat uğruna teslim etmemelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ökkeş Ağaoğlu Arşivi