AK Parti Silivri İlçe Başkanı Dilek Demiral ile Pazar söyleşinde bir araya geldik. 

Sorduğum sorulara samimi, içten ve dobra dobra cevap verdi Demiral. 

Bazen hüzünlendik, bazen güldük söyleşi yaparken. 

Daha çocukluğundan sorumluluklarının bilincin de olan ama bir o kadarda yaramaz olduğunu öğrendiğimiz Dilek Demiral, pek gençliğini yaşayamamış aslında. 

Küçük yaşta iş hayatına atılan ve telefon operatörlüğünden Genel Müdürlüğe kadar yükselen Dilek Demiral’in başarı öyküsüne hayran kalmamak mümkün değil.

Annesinin ağzından da Dilek Demiral’i dinledik. 

Bir anne evladının yaptığı şeylerle gurur duymaktan başka ne isteyebilir ki. 

Ve Nebahat anne de kızının başarılarıyla ve onun erkek gibi dik duruşuyla gurur duyuyor. 

Babasının kaybetmenin acısıyla annesiyle birbirine daha da sımsıkı sarılan Demiral, aslında insan olmanın gerektirdiği her şeyi hayat içinde yaşıyor. 

Acıyı, hüznü, mutluluğu ve sevinci her insan gibi tadıyor. 

Aşık olmadan yaşanmaz diyen Demiral, Aşık olmak insanın fıtratında var diyor. 

Siyasetçi olmanın getirdiği yoğunluk nedeniyle kendine hiç zaman ayıramamasından şikayetçi Demiral. 

Ama aslında rahatsızda değil bu durumdan. 

Davam için boynum kıldan ince diyor. 

Çocukluğunu yaşamış ama gençliğini yaşayamamış birsi olan Dilek Demiral, yaşadığı ilçeye hizmet etme sorumluluğunu da en derinden yaşıyor. 

Ve herkesin yaşadığı ilçeye sahip çıkması, hizmet etmesi gerektiğine dikkat çekiyor. 

Haksızda sayılmaz hani. 

Yaşadığımız ilçeye sahip çıkmak hepimizin görevi. 

Mesleğimiz ne olursa olsun yaşadığımız kenti güzelleştirmek için hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. 

Belki Demiral’i dışarıdan görenler sert yapılı olarak görüyorlar. 

Ama bilmiyorlar ki o sert yapısının arkasında duygusal bir insan olduğunu. 

Bilseler belki de bu kadar acımasız ve ön yargılı davranılmazdı. 

Millet olarak bizim en kötü huyumuz da bu zaten. 

İnsanları tanımadan, ne yaşadığını, nasıl hayat mücadelesi  verdiğini bilmeden o ön yargılarımız yok mu. 

İşte o ön yargılar yüzünden belki de yaşanıyor bazen iletişimsizlik. 

Kendime hedefler koymadım ve çok çalıştım diyor Dilek Demiral. 

Çalışarak istediğiniz en iyi noktaya daha çabuk ulaşılabileceğinin altını çiziyor. 

İstemem yan cebime koy meselesi hiçbir zaman olmadı bende diyor. 

Ve ben hayatımda hep aranılan insan oldum diyor Demiral. 

Aranılan insan olmak ve örnek alınmak güzel bir şey. 

Kısacası Demiral’in yaşam öyküsü aslında her insanın olduğu hayat öyküsü gibi. 

Belki onun ki biraz daha disiplinli ve daha düzenli. 

Velhasıl oda siyasetçiden önce hepimiz gibi insan. 

Onunda acıları, hüzünleri, ağladığı içli göz yaşları ve mutlulukları var. 

Kısacası her şeyden önce yaşam mücadelesi var. 

 Ben Dilek Demiral ile söyleşi yaparken çok keyif aldım. Eminim siz değerli okuyucularımız  da Demiral’in hayat öyküsünü okurken daha çok keyif alacaksınız. 

Ha unutmadan, Pazar söyleşilerimiz devam edecek. 

Bazen bir siyasetçiyle, bazen bir esnaf, bazen de bir basın mensubu arkadaşımız ile sizlerin karşısında olacağız. 

Herkesin bir hayat öyküsü vardır ve ben insanların farklı yönlerinin de bilinmesinden yanayım. 

Sadece bulunduğu konumla bilinen, tanınan insanların hayatına dokunmak, bilinmeyen yönlerini ortaya çıkartmak ve yansıtmak Pazar söyleşilerimizin bir parçası. 

Sanırım bunu benden başkada yapan yok. 

Son olarak, evinin ve gönlünün kapılarını bizlere açan AK Parti İlçe Başkanı Dilek Demiral’e ve annasi Nebahat Demiral’e sıcacık ve samimi sohbeti için teşekkür ediyorum. 

Not; Bir sonraki yazıma Eskişehir Oduncu Pazarında salyangoz satanları konuk edeceğim. 

Kaçırmamanızı şiddetle tavsiye ederim. 

Kalın sağlıcakla…