YOKSULLUK SINIRI 3 BİN 408 LİRA OLDU

YOKSULLUK SINIRI 3 BİN 408 LİRA OLDU
2020 yılı için uygulanacak asgari ücret bekâr bir işçi için 2 bin 324 TL olarak açıklandı Kamu-Sen 2019'un Aralık ayında tek kişinin yoksulluk sınırını 3 bin 408 TL olarak hesapladı. Asgari ücretli miladi takvim gereği 2020 yılına girse de aldığı ücr

2020 yılında bekar bir işçi için asgari ücret AGİ dahil 2.324 TL olarak açıklandı. Asgari ücret açıklandıktan yaklaşık iki hafta sonra Kamu-Sen, Aralık 2019 asgari geçim endeksi rakamlarını açıkladı. Buna göre tek kişinin yoksulluk sınırı 3.408,93 TL olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 6.897,69 Lira olarak belirlendi. Yani bu yıl 2.324 TL asgari ücret alan bekar bir işçi yoksulluk sınırının 1084 TL altında yaşıyor. Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre yüzde 0,56 oranında arttığını gösteriyor.

Kamu-Sen açıkladı

Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Kamu-Sen) Ar-Ge Merkezi'nce hazırlanan asgari geçim endeksinin aralık ayı sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre, dört kişilik ailenin asgari geçim haddi aralık ayında 6 bin 897 lira 69 kuruş olarak hesaplandı. Bu rakam, bir önceki aya göre yüzde 0.56 artış gösterdi. Çalışan tek kişinin açlık sınırı bir önceki aya göre yüzde 0.41 artarak 2 bin 636 lira 64 kuruş, yoksulluk sınırı ise 3 bin 408 lira 93 kuruş oldu. Araştırmada, dört kişilik ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı 2 bin 560 lira 66 kuruş, sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı biçimde beslenebilmesi için gerekli harcama tutarı ise günlük 51 lira olarak hesapladı.

Ek zam verilmeli

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, araştırmayla ilgili değerlendirmesinde, birçok üründe zamların hız kesmeden devam ettiğini kaydetti. Yıllık enflasyondaki gerileme verilerine karşın vatandaşın enflasyonun yüksek olduğunu vurgulayan Kahveci, "TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığımız araştırma da bu gerçeği gözler önüne seriyor. Vatandaşın mutfak masrafları artmaya devam ediyor. Dolayısıyla vatandaşın bütçesindeki açık her geçen ay biraz daha büyüyor ve kapatılamaz bir hal alıyor" ifadelerini kullandı.

Dilek değil zaruret

Memurlara enflasyon farkı verilmesine rağmen maaşların önemli biçimde eridiğini belirten Kahveci, şu değerlendirmelerde bulundu: "Zaten enflasyon farkı demek en iyi ihtimalle sıfır zam demektir. Bugün dört kişilik bir ailenin aylık zorunlu harcamaları ortalama memur maaşının neredeyse iki katına yükselmiştir. Dolayısıyla, her ay memur bir maaşı tutarında içeriye girmektedir. Hazine ve Maliye Bakanı ülke ekonomisinin yüzde 5 büyüyeceğini ifade etti. Herkes küçülme beklerken ekonominin büyüdüğü görüldü. Ekonomi büyürken pastadan memurun, işçinin, asgari ücretlinin aldığı pay küçülüyorsa ya da aynı kalıyorsa burada gelir dağılımı bozuluyor demektir. Bu bağlamda, sıfır zam doğuran enflasyon endeksli artışlardan bir an önce vazgeçilmesi zorunluluk haline geldi. Memur ve emekliye ek zam verilerek piyasalara can suyu sağlanmalıdır. Bu bir dilek değil, zarurettir."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.