Mehmet Mert

Mehmet Mert

Erdoğan bu defa da Kılıçdaroğlu'nu korur mu dersiniz?

Erdoğan bu defa da Kılıçdaroğlu'nu korur mu dersiniz?

 

Muharrem İnce fazla sabredemedi!
Bu hafta ülke olarak bir taraftan yeni kabinede kimler yer alacak, Cumhurbaşkanı yardımcıları kimler olacak, hükümetin seçim sonrası politikaları nasıl olacak, OHAL kalkacak mı, dolar inecek mi, ekonomik kriz atlatılacak mı gibi daha somut, daha hayati, daha gerçekçi, daha bir daha tüm ülke insanına dokunan konuları düşünür ve tartışırken.
Diğer taraftan da seçimlerin hemen ardından, bir önemli seçimi daha kaybeden Cumhuriyet Halk Partisi'nde genel başkanlık tartışmaları ile oyalanır durumdayız.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce seçim ortamında “Bir daha, vefasızlık yapıp Kılıçdaroğlu'nun karşısına genel başkanı adayı olarak çıkmam” demesine rağmen, daha seçimlerin ardından bir hafta bile geçmeden Kılıçdaroğlu'na 'onursal başkanlık' teklifi yaparak, bu sözünü çoktan unutmuş oldu.
Görüldüğü üzere daha fazla sabredemeyen İnce her ne kadar ben bilmem örgüt bilir dese de bir anlamda bu çıkışı ile olağanüstü kurultay startını vermiş oldu.

Yerel seçimde koltuk kapma kavgaları
Durum böyle olunca hali ile akıllara ne yazık ki en geç 2019 Mart ayında, erkene alınırsa 2018 yılının sonlarında gerçekleşecek 'yerel seçimde koltuk kapma kavgaları' aklımıza gelmiyor değil.
İnanın bana şu ifadeyi yazarken acayip rahatsız oluyorum ama yazmak durumundayım.
Şu anda CHP içerisinde devam eden durum, ne genel başkanlık yarışı, ne iktidar alternatifi olma çabası, ne partinin oylarını artırma girişimi ne de başka şey.
Tek ve tek hesap var; 'yerel seçimde koltuk kapma ve kendi adamını kazanacak yerlere koyma' hesapları.
Üstelik bu hesaplaşma AK Parti'nin elinden belediye alma hesabı olmamakla birlikte, ne yazık ki İstanbul'un garanti olan ilçe belediyelerine, İzmir gibi garanti illere kendilerine yakın kişilerin yerleştirilmesi.

Sekizinci katta neler oldu!
Bir başka şeye gelince, 24 Haziran akşamı (seçim gecesi) Ankara'da bir otelin sekizinci katında neler yaşandığı.
CHP'nin Meclis Başkanvekili Yaşar Tüzün ile Muharrem İnce arasında gerginliğe sebep olan tartışma konusunun ne olduğu.
İstanbul'un CHP'li bir belediye başkanının başka bir belediye başkanına sert çıkarak 'kes sesini be, partiyi Alevi dergahına çevirdiniz' demesinin altında yatan gerçeklerin neler olacağını.
Bu tür çıkışların Cumhuriyet Halk Partisi'ni nerelere taşıyabileceğini.
Başarılara mı sürükleyeceği yoksa ocu, şucu, bucu kavgalarının büyümesi sonucu partinin kan kaybetmesine mi sebep olacağı.
***
Daha da bizde kalan 'off the record' paylaşımlara bakılırsa, CHP'de şu anda ciddi anlamda iç hesaplaşmaların yaşandığı.
Bu hesaplaşmaların yerel seçimlerde aday belirlemede gün yüzüne çıkacağı...
Falan, filan...

Kurultay için imza toplamalar başladı
Anlayacağınız, yazımızın başında da söylediğimiz gibi, birileri işine gücüne bakıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde ise her seçim sonrası süren koltuk kavgası ve koltuk tartışmaları giderek büyüyor.
Bu arada yazmama gerek var mı bilmiyorum.
Olağanüstü kurultay için imza toplamalar başladı.
Muharrem İnce taraftarlarının 630 imzayı bulması gerekiyor.

Erdoğan'ın tavrı ne olur?
Hemen burada aklımıza nedense şu geldi.
Biliyorsunuz, Milliyetçi Hareket Partisi'nin olağanüstü kurultayı için muhalefet gerekli imzayı topladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arkasına Cumhurbaşkanı Erdoğan ve devletin imkanlarını alarak kendisine muhalefet olanlara MHP'yi teslim etmedi.
Meral Akşener, Koray Aydın ve Ümit Bozdağ gibi MHP genel başkanlığına aday olanlar ise gidip İyi Parti'yi kurdular.
İster misiniz bu defa da Kemal Kılıçdaroğlu MHP'deki benzer durumu deva         ettirsin.
Muharrem İnce ve taraftarları da partiden dışlandıklarını hissedip ya yeni parti kursunlar veya DSP gibi varolan bir partide siyaset yapmaya devam etsinler...
Burası Türkiye, olamaz dediğimiz ne oluyorsa gerçekleşiyor....
Neden olmasın...!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi