Hani böyle başa giyilen metaldan yapılmış koruyucu kaplar vardır. Baştadır. Vazifesi korumaktır. Önemlidir. O'na tas denir. Bir de içine sıvı yada sulu şeyler konulan kaplar vardır. O da tastır.

Bir de ne yazık ki hiç birşeyin değişmediğini özetleyen bir atasözü vardır. Eski tas, eski hamam derler. Bizim yazımızdaki eski tas CHP'nin ilçe başkanı Hüseyin Şahin oluyor. İstifa eden, sonra istifa ettiği makama vekalet eden, sonra yeniden o makama atanan Başkan. Sosyal şey... Neydi o sosyal. Ha buldum, demokrat, demokrat!

Eşcinseller her yıl "Hormonlu Domates" diye bir ödül töreni düzenler ve o yılın homofobik söylemlerinden ötürü siyasilere, sanatçılara falan verirler.

Ben de diyorum ki biz bir "Hormonlu Demokrasi" ödülü verelim. Yılın anti demokrat siyasetçilerine verelim bir törenle! Onursal Ömürlük Hormonlu Demokrasi adayı, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar olabilir mesela... Yılın adayları arasında CHP'nin sosyal demokrat ilçe başkanı Hüseyin Şahin de Işıklar ile kapışabilir.

Önceki gün basının karşısına çıkan CHP İlçe Başkanı Hüseyin Şahin, 6 yönetim kurulu üyesi ile istifa ederek düşürdüğü ve alicengiz ile tekrar yeni bir liste yapıp atandığı koltukta eski yönetimi düşürme gerekçelerini açıkladı. "Öyle herkes rastgele konuşamayacak. Görüş ayrılığı yaşıyorduk. Parti içinde disiplini sağlayacağız" dedi. Bu 3 cümlede de beynimden aşağı kaynar sular indi. Hani arkasındaki 6 ok gözüme gözüme bakmasa, CHP'de olduğumu, demokrasiye hizmet eden bir partide olduğumu falan unutacağım. İnanamayacağım. Şahin özetle ne dedi. Daha da açarsak, "Ben ve Başkan Işıklar gibi düşünmeyeni ihraç edeceğiz" dedi. "Beni yada başkanı eleştirenin sesini keseceğiz" dedi. "Demokrasi de neymiş, alırım ayağımın altına seni" dedi. Hele ki konuşmasında zirveye ulaştığı bir nokta vardı ki, yazmadan edemeyeceğim. "Eskiden de böyle biri vardı, ihraç ettik geri geldi" dedi. Yani Selami Değirmenci'den bahsetti. Şu ihraç edildikten sonra partiye dönsün diye kırk takla attığı, kendisini makam sahibi yapan, sonra kazık attığı adamdan. Ne tuhaf yahu. Demokrasi denen şey böyle birşey değildir umarım. Yok bunun adı demokrasi ise ben almayayım.

Başkan herhalde basın bayramı var zannetti

Hormonlu Domates, Hormonlu Demokrasi falan demişken CHP'li Silivri Belediye Başkanından bahsetmeden de edemeyeceğim. Başkanın seksüel fantezileri çok beni ilgilendirmiyor ama bir süredir kendisinin aşkla zikrettiği ve basın ile paylaştığı basın mensubu fantezisi (kimilerinde hemşire, doktor fantezisi olur ya, hani bir meslek grubunun mensubuna yönelik cinsel arzu besleme hali, bizimkinde basın mensubu fantezisi var) artık kamusal değer kazanıyor. Ben bunlara tanık olmamak için kendisini sosyal ağlarımdan, telefonumdan, mailimden falan engelledim gene para etmedi. Sözlü olarak zikretti. Sonracıma efendim Başkan bir süre sanırım bu konuda kendisini nadasa çekti. Ama şu sıralar yine celallendi. Gazeteci Cem Güner'e gönderdiği "Seni Silivri meydanında iğfal edeceğim. Eminim çok zevk alacaksın" mesajından sonra hepimiz bir irkildik. Ardından HABERDAR haber merkezi mailine atmış. "O.Ç. demek istiyorum ama bunlar düşüncelerimi yansıtmaz......." Sonra yine Cem Güner'e yazmış: "Sana sokacağım. Çok zevk alacaksın. Hep isteyeceksin."

Aman Tanrım. Silivri Belediye Başkanından gazetecilere gelen mesajlar. Hani diğer Belediyelerde durum daha farklı. Genel de çiçek gönderirler, kutlar teşekkür ederler. Bizimkinin gözü başka yerde! Önerimdir. Bay gazeteci arkadaşlar derhal bir seks shop bulup cinsel saldırılara karşı kendilerini koruyacak tedbir ürünleri temin etsinler. Başkan şaha kalktı yine anlaşılan! Saygılar..