FETÖ'nün fişlediği doktorları Bakanlık çalıştırmıyor

FETÖ'nün fişlediği doktorları Bakanlık çalıştırmıyor
FETÖ'den tutuklanan rektör ve polislerin fişlediği hekimler Sağlık Bakanlığı tarafından atanmıyor.
Ülkemizde 15 Temmuz sonrası KHK’ler ile kamudaki görevinden ihraç edilen 3 bin 380 hekim bulunurken; güvenlik soruşturmasından geçemeyen hekim sayısı 1050’leri buluyor. İhraç edilen ve güvenlik soruşturması geçiren hekimler yaşadıkları zorlukların TBMM’de görüşmeleri süren yeni “Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile daha da katmerleşeceğini söylüyor. Çünkü, teklif yasalaşırsa OHAL sürecinde ihraç edilen veya güvenlik soruşturmasından olumsuz yanıt alan doktorlar artık özel hastanelerde çalışamayacak, yazdıkları raporlar geçersiz sayılacak. F.D. ve G.Ö. de bu doktorlardan yalnızca ikisi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra güvenlik soruşturmasından olumsuz yanıt verildiği için atandığı yerde görevine başlayamayan doktor F.D, “Bizi fişleyip atanmamıza engel olan ya da ihraç ettiren kişiler şu an ya tutuklu ya kaçak. Bizim rektörümüz FETÖ soruşturmasından tutuklanmıştı, dekan ise şu an kaçak. Bizi fişleyen polislerin hepsi de ihraç edildi. Bizim hakkımızda hiçbir soruşturma, dava, gözaltı kararı bile yokken bu durumla karşı karşıyayız” diyerek gelinen süreci özetliyor.

Tartışmalara neden olan yasa teklifine ilişkin sağlıkçıların bugün Ankara’ya gideceği ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri ve siyasilerle görüşmeye çalışacakları da belirtiliyor.


 Büyük mağduriyet
KHK ile ihraç edilen doktor G.Ö. ve güvelik soruşturmasından olumsuz yanıt verilen doktor F.D. yaşadıklarını gazetemize anlattı. Kamuda çalışılmasına engel konulduğunu belirten F.D. bunun üzerine Sağlık Bakanlığı’na başvurarak, “Zorunlu hizmetimizi kaldırın, gidip özel sektörde çalışayım” dediğini ve mezun olduktan ancak 10 ay sonra özel sektörde çalışmaya başlayabildiğini anlatıyor. “Çalışma iznimi aldım fakat bizden kısa bir süre sonra bu izinler de verilmemeye başlandı. Sanırım 100 kadar kişi bu şekilde çalışma izni aldı ancak güvenlik soruşturmasından olumsuz alan 800 kadar doktor arkadaşımız 2017’den beri evinde işssiz bir şekilde oturuyor” diyen F.D.  şöyle devam ediyor: “Yasa bu şekilde geçerse 600 günlük çalışma yasağımız başlayacak. Bittikten sonra da ancak özel muayehane açmamıza izin verilecek. Bu aslında kibarca devletin ‘ben senin diplomanı alıyorum, ne yapıyorsan yap’ demesidir. Tıp fakültelerinden yeni mezun olmuş ve güvenlik soruşturmasından olumsuz yanıt almış genç doktorlar bu yasa ile 600 gün boyunca hiçbir yerde çalışamayacaklar. Bu büyük mağduriyettir.”

Politik kararlar
“Bugüne dek hakkımda açılan bir dava, gözaltı, bir soruşturma, kınama, uzaklaştırma gibi cezalar yok. Ama güvenlik soruşturmasında olumsuz yanıt veriliyor, nedenini de bilmiyoruz” diyen F.D, yaşadıkları çarpıklığı şöyle anlatıyor: “Dicle Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra bizim rektörümüz FETÖ soruşturmasından hapse girdi. Türkiye’de resmi olarak karakolun olduğu tek yer Dicle Üniversitesi’ydi. Dekanlık polislere oda tahsis etmişti. O dekanın şu an kaçak olduğu söyleniyor. Bizi fişleyen o polislerin hepsi ihraç edildi. İşin ironikliğini görüyor musunuz? Bunlar tamamen politik kararlar.”

İstifadan sonra ihraç
Tıpta Uzmanlık Sınavı’na (TUS) hazırlanmak için kamudan istifa eden, istifasından hemen sonra KHK ile ihraç edildiğini öğrenen doktor G.Ö. ise yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “KBB uzmanı olmak istiyordum. Zorunlu hizmeti bitirdikten sonra TUS’a hazırlanmak için görev yerimden istifa ettim, dershaneye yazıldım, ikinci haftada bir sabah haberlerden ihraç olduğumu öğrendim ki memur olmamama karşın ihraç edildim. Düşünün, bu olabilir mi? Sağlıkta şiddet yasası diye gündeme gelen yasa aslında doktorlara bu haliyle şiddet uygulamaktadır” diyor. Özel bir şirkette işyeri hekimliği yaptığını anlatan G.Ö,  ihraç edilme nedenini öğrenemediğini belirtiyor. G.Ö’nün değerlendirmeleri şöyle: “Çıkarttıkları yasanın vehametinin farkında bile olmadıklarını düşünüyorum. Türkiye tarihine utançtır. Bu dünya tarihinde yalnızca Nazi Almanyası’nda görülmüştür. En antidemokratik ülkelerde bile görülmüş uygulama değil. Dilenelim mi ne yapalım? Şiddet yasası doktorlara daha çok şiddet gösterdi.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.