Köy Enstitüleri 74 Yaşında…

Köy Enstitüleri 74 Yaşında…
Köy Enstitüleri bu sene kuruluşunun 74. yılını kutluyor. Bir eğitim mucizesi olarak görülen enstitüler köy çocuklarının okutulması adına örnek bir uygulama olarak tarihe damgasını vurmuştu.


Bölgemizin Köy Enstitüsü mezunu emekli öğretmen Recep Karamaz yaşadıklarını Haberdar için kaleme aldı. İşte Recep hocanın hatıra defterinden Köy Enstitüleri...

 

17 NİSAN

Evet; on yedi Nisan’ın ne olduğunu bilenler olduğu gibi bilmeyenlerin daha çok olduğunu sanıyorum. Bilmeyenlerin azalması için az da olsa bilgilendirmeyi uygun buldum.

Kurtuluş savaşından sonra Cumhuriyetimizin kuruluşu ile başlatılan köye yönelik çalışmalar bütün hızıyla devam ederken, en çok karşılaşılan problemlerin başında köylerin okula kavuşturulması ve köy çocuklarının eğitim ve öğretimi geliyordu.

Atatürk 1936 yılında zamanın Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan’ı köşke çağırarak; ‘Köy çocuklarının okutulması için neler yapılıyor’ diye sorar. Ve cevabını da kendisi verir. ‘Köylerde görevlendirilecek öğretmenlerin köy çocukları olmasını istiyorum’ der. Bu emri alan Bakan orta öğretim genel müdürlüğüne İsmail Hakkı Toguç’u getirir. Atatürk’ün direktifleri doğrultusunda, Edirne’nin Karaağacında, Eskişehir’in çiftelerinde, Kayseri’nin Pazar Öreni’nde altı aylık Eğitmen Kursları açılır.

  Eğitmenler köylerde 3. sınıfa kadar okutuyorlardı. Ama bazı büyük köylerde öğretmen, okullu öğretmenler,  5. sınıfa kadar okutuyorlardı. Eğitmen kurslarında askerlikte çavuş olanlar ve istenilen vasıfları taşıyanlar alınmaktaydı. Hükümet değişikliği ile birlikte Hasan Ali Yücel Milli Eğitim Bakanı oluyormuştu. Atatürk’ün direktiflerini uygulayan Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç 17 Nisan 1940 yılında çıkarılan bir kanunla, Köy Enstitülerini kurmuşlardı. İşte yukarıdaki soru işareti ve 17 Nisanın kökü budur…



Yurdumuzun çeşitli bölgelerinde 21 yerde açılan bu okullara sadece köy çocukları alınıyordu. Köy Enstitüleri 5 yıllıktı. Köy Enstitüleri 1940 yılında kurulup, 1952 yılında zamanın siyasilerinin asılsız dedikoduları ve oy avcılığı düşüncesi ile kapatılmışlardır. Kapatılan bu Köy Enstitüleri 8.000 eğitmen, 17.000 öğretmen, 3.000 köy sağlık memuru mezun vermiştir. Yine bu okullardan 184 bilim ve sanat adamı, 47 senatör ve milletvekili çıkmıştır. Köy Enstitüleri mezunları karanlıkta bırakılmış köylerimizin ışıkları olmuşlardır…

Köy Enstitülerinde üretici eğitim, iş içinde eğitim ilkeleri uygulanırdı. Köy Enstitülü yıllar ilköğretimin yenilikler kazandığı binlerce köyümüzün okula, öğretmene kavuştuğu altın yıllardır. Buralardan mezun olan öğretmenler yurdumuzun kuş uçmaz, kervan geçmez köylerine giderek görevlerini severek yapmışlardır. Köy Enstitülerinde çok değerli kişiler yetişmiştir. İkinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü, ‘Bu gün bir köy mektebinde heceleyen Türk çocuğunda, yarının kudretli devlet ışığını aramayanlar Cumhuriyetçi olamazlar’ sözlerini Köy Enstitüleri için söylediğini tahmin ediyorum. Tonguç’un şu sözünü de yazmadan olmaz; ‘Elverişli koşullar hazırlanmadıkça, insanlar candan kazanılmadıkça, onlara sevgi ve içtenlikle davranılmadıkça, değil eğitimde reform günlük basit işler bile yapılamaz.”

Bu günün önemi için az da olsa soru işaretlerine cevap verebildiysem ne mutlu bana. Büyükçekmece’de Köy Enstitüsü mezunları çoktur. Bunlardan bazıları: Recep Karamaz, Hüseyin Yay, Ömer Kahraman, Ali Sezgin, İbrahim Türker, Tahsin Çayır, Alim Coşar, Hasan Gün, Selim Özyıldız, Faik Şimşek, Alaattin Tok, Salim Kibar ve Numan Alp. 

                                                            

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.