CHP'DEN İKTİDAR OLMAZ!

65 yıldır iktidar olamıyoruz!

Uzun süre tartışılacak bir konuşma yapan Engin Altay itiraf niteliğinde açıklamalarda bulundu. Bir sonraki genel seçimler için 4 yıl kaldığını anımsatan Altay, bu 4 yıl içerisinde CHP’nin neden iktidar olamadığına dair herkesin iç hesaplaşma yapması gerektiğini anlattı. Bu iç hesaplaşma sürecinde partililerin birbirlerini incitmeden hareket etmesi gerektiğini de vurgulayan Altay, “65 senedir biz çok partili hayata geçtikten sonra iktidar olamadık” diyerek herkesin bu konuya hassasiyet göstermesi gerektiğini belirtti.

Sorun Kılıçdaroğlu değil

CHP’nin iktidar olamamasından ötürü partiye hizmet etmiş genel başkanların sorumlu olmadığını da vurgulayan Altay bu konuda ne İsmet İnönü’nün ne Bülent Ecevit’in ne Altay Öymen’in ne Hikmet Çetin’in ne Deniz Baykal’ın ne de Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir hatası olmadığını savundu. Altay, “Bu sorun kişilerle ilgili olsaydı herhalde saydığım isimlerden birisi bu partiyi iktidara taşırdı. O yüzden şunu söylüyorum; Değişme ve yenilik taleplerini saygıyla karşılıyorum. Ama değişme talebinden umulan; Ahmet gitsin Mehmet gelsin ise bunun bu partiye hiçbir hayrı olmayacaktır. CHP’nin bunları bırakıp topluma dönüp özeleştiri yapması lazım” ifadelerini kullandı.

Yerimizde sayıyoruz!

Partisinin özeleştiri yapmadan hiçbir yere varamayacağının altını çizen Altay, CHP’nin değişim sürecini başkalaşma olarak görmemek gerektiğini savundu. Atatürk’ün temel ilkelerini asla reddi miras yapmayacaklarını da belirten Altay, “Gazi Mustafa Kemal bize yerinde say demedi uygun adım ileri dedi. Ama biz hep yerinde say şeklindeyiz. Cumhuriyet ve laiklik korunacaksa bu muhalefette olmaz. Bunları koruyacaksak bunu iktidarda yapmamız mümkün. Bizim cumhuriyeti korumaktan çok cumhuriyeti geliştirmeye ihtiyacımız var. Bizim öncelikli misyonumuz budur” dedi.

Bin yıl geçse de olmaz!

CHP’nin yıllarca cumhuriyeti korumak peşine düştüğünü ve insanları ihmal ettiğini anlatarak, partisine yönelik özeleştirilerini sürdüren Altay, “Ben size söyleyeyim; Biz bu kafayla bu mantıkla bin yıl daha iktidar olamayız! Çok açık söylüyorum, her yerde söyledim. Sosyal demokrat bir partiyiz diyoruz, hem hak ve özgürlükleri en temel alan ideolojiyi parti programına alacağız ondan sonra diyeceğiz ki; sen başını kapa sen aç. Böyle sosyal demokratlık olur mu?” diye sordu. “CHP çok daha önce özeleştiriler yapsaydı şimdi burada iktidar partinin ilçe kongresini yapıyor olurduk” diyerek sözlerini sürdüren Altay, “Parlamentoya başörtüsü girdiği zaman da eleştiri aldık. Ne oldu? Laiklik elden mi gitti? Cumhuriyeti ve laikliği bu millet benimsemiştir, bunlara bir şey olmaz. Bizim bunları artık ileri taşımamız lazım” şeklinde konuştu.

Hep devleti sahiplenmişiz

Kongrede adeta soğuk rüzgârlar estiren ve çok konuşulan açıklamalarını yapmayı sürdüren CHP Grup Başkanvekili Altay, partisinin 65 yıldır hiç iktidar olamamasına rağmen 65 yıldır devleti sahiplendiğini anlattı. Farklı örnekle veren Altay, “Hiç direksiyonuna çıkmadığımız devleti hep sahiplendik. Devleti elbise gibi düşünün. Hiç giymemişiz ama; aman ütüsü bozulmasın ama üstüne çamur sıçramasın demişiz. İnsanı ikinci plana koyup varsa yoksa devlet deyip devletle yatıp kalkmışız. Bunları ben doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı.

Emek asla küçümsenemez

Altay’ın ardından konuşan CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem de, Beylikdüzü’nde yapılan kongrenin partiye hayırlı olması dileğinde bulundu. Parti örgütlerinde ötekileştirmelerin olmaması gerektiğini belirten Erdem, parti içerisindeki insanların emeğinin asla küçümsenmemesini istedi. “Siyasette sonuçları saha çalışmalarıyla birlikte politik gündem belirler” diyen Erdem, Türkiye’deki politik gündem doğrultusunda karşılarında muhafazakâr bir AK Parti bloğu olduğunu söyledi. CHP’nin ayrışarak ya da bölünerek bir yere varamayacağını da vurgulayan Erdem, toplumsal kesimlerin aktif bir şekilde siyasetin içerisinde olması gerektiğinin altını çizdi. Beylikdüzü İlçe Kongresi’nde blog listeyle seçime gidilmesini de eleştiren Erdem, çarşaf listenin her zaman seçimlerdeki en doğru liste olduğunu vurguladı. “Bloglaşmak ve çelişkiler üzerinden siyaset üreterek, insanları birbirine yabancılaştırmak çok yanlıştır” eleştirisinde bulunan Erdem, blog listeler üzerinden partinin kaybedeceğini savundu.

Çarşaf liste zorunlu olmalı

Erdem’in ardından konuşan Milletvekili Ali Şeker ise, Türkiye’nin genel sorunların bahsetti ve Eren Erdem gibi blog listeyi eleştirdi. Ülkenin büyük bir kamplaşma içerisinde olduğunu ve insanların birbirine düşman gözüyle baktığını anlatan Şeker, CHP’nin AK Parti ile mücadele etmesi gerektiğini söyledi. CHP’lilerin mahallelerden başlayarak birleşmesi gerektiğini söyleyen Şeker, “Sayın Baykal bizim eski genel başkanımızdır. Ama küçük olsun benim olsun demiştir. Bu anlayış bizi o dönem küçülttü ve baraj altına kadar itti. Şimdi aynı anlayışı kabul edip, baraj altına gitme şansımız yok. O nedenle partimizin yenilenmesi ve halka umut olması gerekiyor. Aksi takdirde AKP diktatörlüğü karşısında insanlar umutsuz kalacaktır. Onun için çarşaf listeyi kongrelerde zorunlu kılmamız gerekiyor, oylamamız gerekmiyor” ifadelerini kullandı.

Ön seçim devrim gibi karardır

7 Haziran’daki seçimlerden önce CHP’de yapılan ön seçime ilişkin eleştirilerde bulunanlara kürsüden yanıt veren Şeker, “Ön seçim devrim gibi karardır” dedi. Üstü kapalı olarak Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün “Ön seçim olmasa daha çok oy alırdık” sözlerini eleştiren Şeker, “Hepinizin ortak kabulüdür ki ön seçim CHP’ye 40 tane milletvekili daha katmıştır. O vekillerden birisi olarak benim sizin adınıza mücadele ettiğime inanabilirsiniz” dedi. Şeker ve Erdem’in konuşmalarının ardından CHP’li vekiller; İlhan Cihaner, Zeynel Emre, Mehmet Bekaroğlu, Bihlun Tamaylıgil ve Zeynep Altıok da partileri selamlayan kısa bir konuşma yaptı.

Dün de başkan bugün de

Milletvekillerinin ardından konuşan Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, kongrede birlik ve beraberlik mesajları verdi. Beylikdüzü’nde CHP’nin ilk kongresinden son kongresine kadar her kongreye katılmanın büyük bir onurunu yaşadığını söyleyen İmamoğlu, “Hem ilçe başkanı olarak hem de belediye başkanı olarak burada yer almanın büyük mutluluğu içindeyim” dedi. İlçedeki partililerle birlikte kendisini dünyanın en kalabalık ve en mutlu ailesinde hissettiğini anlatan İmamoğlu, parti içi eleştirilerle ilgili de konuştu. Muhaliflerine mesaj gönderen İmamoğlu, “Eleştirilerin en güzel yeri kongrelerdir ama asla bunun dışında mecralar değildir. Gazetede, televizyonda, sahada, sokakta değildir. Bunu biz büyük oranda başardık ve başarmaya da devam edeceğiz” siteminde bulundu.

Başarıyı okşayın!
Beylikdüzü’nde CHP ilçe başkanlığını yaptığı dönemlerde kongreyi yapacak kadar dahi üye olmadığını belirten İmamoğlu, “Ama daha sonra İstanbul’da ve Türkiye’nin büyük şehirlerinde kazanılmış tek ilçe olduk. Bir önceki seçimde 6-7 puan gerisinde olduğumuz bir partinin 13 puan birden önüne geçtik. Bu büyük bir başarıdır ve başarı sevilmelidir, okşanmalıdır. Sevin ki insanlar başarılı olmaktan dolayı gurur duysunlar. Eğer başarıyı döverseniz, kimse başarı istemez” mesajını verdi.

Soy ismi İmamoğlu olan delegeler!

İlçedeki delege yapısıyla ilgili de konuşan İmamoğlu, “Masalarda delege yazılmaz” dedi. Kendisinin ilçe başkanı olduğu dönemde de, şimdi masa başında delege yazılmadığını yineleyen İmamoğlu, kendi soyadını taşıyan 3 delege için de açıklama yaptı. İmamoğlu, “Alınteri dökmediyse onlarda yazılmasın. Benim öyle bir talebim yok. Ancak biz mücadelelerde aynı kulvarda olduk aynı soyadını taşıyıp otuz kırk kişiyi yazanları da gördük” ifadelerini kullandı.