Yurt genelinde havaların giderek soğuduğu şu günlerde Silivri’de ve Silivri siyasetinde gündem bir o kadar sıcak. Bir taraftan AK Parti ve CHP’nin Silivri Belediye Başkan adayının kim olacağı merakla beklenirken, diğer taraftan aday adayı olan herkes yukarıdan işi bitirdim edasıyla ortalıkta dolaşıyor. Hatta bazıları ben kesin adayım diyerek İşadamlarından destek istemeye bile başlamış. Silivri siyasetinde herkes seçimlere odaklanırken, yine seçim yatırımı olarak rakibini alaşağı etme çalışmaları da tam gaz devam ediyor.

Kim kimin açığını ortalığa dökebilirse mantığıyla yapılan siyasette bazen bel altı sataşmalarda olmuyor değil.  Bel altı siyaset demişken, bu konu üzerinde birkaç kelam etmeden . Önceki gün Silivri Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Yılmaz Kandemir meclis kürsüsünden seslendi ve  “ Bel altı siyaset yapmayın” dedi.

Kandemir, siyasetin seviyeli yapılması adına beklide ilk kez böylesine önemli bir konuya parmak bastı. Bağımsız Meclis Üyesi Yılmaz Kandemir’in bu konuda ki sözlerine sonuna kadar katılıyorum. Ben her devasında gerek birebir gerekse yazılarımda siyasilere söylemişimdir, “Bel altı siyaset yapmayın. Bizim yazamayacağımız kelimeleri bir birinize sarf etmeyin” diye. Bu sözlerimi bir kez daha buradan yinelemek istiyorum. Siz siyasetçilerin yapacağı bel altı siyaset Silivri’ye hiçbir şey kazandırmaz. Kazandırmayacağı gibi, eşinizi çocuklarınızı üzer ve yıpratır. Bel altı siyasetle Silivri’ye ne bir Kültür Merkezi nede bir Üniversite kandırılır.

Dediğim gibi sadece siz ve aileniz üzülürsünüz. Silivri haklıda bu tür şeylere prim vermediği gibi bel altı siyaset yapan kişilere de itibar etmez. Bel altı siyaset yaparak seçmenin gözünde kendi itibarınızı düşürmeyin. Biz basın mensuplarını ise hiç mi hiç ilgilendirmiyor siyasilerin özel yaşantıları. Biz kimsenin uçkur bekçisi de değiliz. Biz siyasilerin söz verdiği vaatleri yerine getirip getirmediğine bakarız. Silivri’ye bir çivi çakmışmı, hizmet etmişmi ona bakarız. Onun dışında kimsenin özel yaşantısı bizi ilgilendirmiyor.  Kısacası uçkur siyaseti yapmayın anacım. Umarım bu seçim sürecinde hiçbir siyasetçi bel altı siyaset yapmaz ve seviyeli bir seçim
süreci geçiririz. Aksi halde üzülen siz olursunuz. Üzülen aileniz ve çocuklarınız olur… 

Köy sokakları aydınlansın!

BEDAŞ’ın özelleşmesinin ardından Silivri’deki köylerin sokakları karanlıkta kaldı Köylü dertli. Muhtarlar desen daha da derli. Köylerdeki sokak lambalarının yanmaması vatandaşları oldukça rahatsız ve huzursuz ediyor. Köylü vatandaş soluğu muhtarın yanında alıyor. Ancak bu durum karşısında muhtarında yapacağı pek fazla bir şeyde yok.  Buradan BEDAŞ’ın özelleşmesine vesile olan AK Parti Hükümeti sesleniyorum; “ Köylü verdiğiniz düveler yüzünden icralık oldu.

Ecrmisil ödemeleri yüzünden bankadaki hesaplarına ipotek konuldu. Geçimini hala tarım ve hayvancılıkla sağlayan köylü vatandaşa sorulmadan köyler mahalle statüsüne dönüştürüldü. Birde tüm bunlar yetmezmiş gibi elektrik özelleşti köy sokakları karanlıkta kaldı. Nedir bu köylüyle alıp veremediğiniz kardeşim. Köylü vatandaşın karanlıkta bırakılması sizi aydınlığa taşımaz. Yerel ve Genel iktidar, sorumlusu her kimse bir zahmet bu konuya el atsın ve köy sokakları yeniden aydınlansın. Muhtarlarda köylüyle papaz olmaktan kurtulsun…