Partili isyanda. Şaha kalktı. Artık CHP'li vatandaşlar da koyun gibi güdülemeyiz diyor. Demokrasi sınavına başvuru da bulunuyor. Biz, bize yakışır isimlerle yola devam etmek istiyoruz diyor. Şikayetini de, sitemini de dile getiriyor. Genel Merkezine dilekçe yazıyor. "Bunları partimizde istemiyoruz, atın bunları" diyor. 

O dilekçeyi okurken aklıma Hüseyin Şahin'in daha önce yönetim kurulu üyeleri ile yönetimi düşürüp atama liste ile göreve geldiği ve sonrasında yaptığı o ilk basın toplantısında sarfettiği sözleri geliyor aklıma. 

Köşe yazımda da yazmıştım. Eleştirmiştim. 6 oka yakışmaz demiştim. Ne demişti Şahin, kısaca hatırlatayım. 

"Bu partide herkes öyle kafasına göre konuşamayacak" demişti, "Eleştirmek yasak" demişti, "Sesini çıkaran olursa ihraç ederiz" demişti. 

Şimdi o listede Şahin'in de adı var. Ne yaptın sen Mustafa amca...
Yakarlar seni...

İhraç ederler, hor kullanırlar, hırpalarlar, canından bezdirirler seni... 

Kimilerini güneş çarpar, kimilerini elektrik

Sevdiğimiz bir kardeşimizin köşe yazısını okud
um, iki çift dost kelamı etmek istedim. Dost acı söyler derler, kırılmasın baştan söyleyeyim. Gazeteciliğin, yazarlığın, mesleğin etiği ahlakı belli kural ve değerleri vardır. Hadi herşey bir kenara da şu küçücük ilçede epi topu kaç gazeteci var hepimiz biliriz. Kimsenin kimseye gazetecilik dersi vermemesi gerektiğini, buna yeltenmemesi gerektiğini mesleki geçmişimizde defalarca tecrübe ettik. Eski Belediye Başkanının bir sözünü hatırlatayım kendilerine. Biz burada kırk kişiyiz, kırkımızda birbirimizi iyi biliriz. 

Ve dolayısıyla sıcakların etkisi ile bunalımlara girmemek, böyle ucuz hatalar yapmamak gerekir. Kimilerini güneş çarpar, kimilerini elektrik ama kendi geçmişini unutup, hatta mevcut durumunu unutup meslektaşa ders vermeye kalkanı bu mesleğin duayenleri çarpar hem de fena çarpar ki kendine gelemezsin.