Yıllardır ulusal medyada köşe yazarlığı ve gazetecilik yapan  meslektaşımız Oktay Ekşi dün bir basın toplantısıyla buluştu bizlerle. Sorunlarımızı dinledi. Fikir alışverişinde bulundu. Çok verimli bir toplantıydı bana göre. Ekşi'nin ilk olarak basın mensuplarıyla bir araya gelmesi ve yıllardır süre gelen sorunlarımıza parmak basarak çözümü anlamında ortak hareket etmemiz gerektiğini vurgulaması etkiledi beni. Bölgemizden aday olan Ekşi'nin karşısında yine tanıdık bir isim Tülay Kaynarca da var biliyorsunuz. O da gazeteci. Belki de kendisi basın mensuplarının yaşadığı sıkıntıların daha fazla farkında. Çünkü kendisi yerel basında da uzun yıllar çalıştı. Bugün bizlerin arşınladığı Silivri sokaklarını o da yakinen biliyor. Bugün yazıp çizdiğimiz, Silivri'nin değişmeyen yüzleriyle bir zamanlar o röportajlar yapardı. Bizler gibi satırlarına taşırdı. Şimdi kendisi benim satırlarımda. Kendisini yakınen tanır ve severim ama bir serzenişte bulunmak istiyorum. Bana göre Ekşi'nin yaptığı bu toplantıyı ilk olarak Sayın Kaynarca'nın yapması gerekirdi. Kendisi adaylığı açıklandığı günden beri köy köy, mahalle mahalle neredeyse bütün Silivri'yi gezdi. Hatta diğer ilçeleri bile gezdi diyebilirim. Fakat kendi meslektaşlarıyla henüz bir araya gelmedi. Aynı mesleği paylaştığı, aynı sokaklarda elinde makineyle gezdiği meslektaşlarıyla bir toplantı yapması yerinde olurdu bana göre. Zira bizler içimizden bir milletvekilli çıktı diye pek bir ümitliyiz kendisinden. Bunu defalarca dile getirdik. Kaynarca Silivri'deki kader arkadaşlarını ve basın mensuplarını unuttu mu yoksa?

CHP'ye ne oldu?

Dün CHP 3. Bölge milletvekili adayları Silivri'deydi. Sözüm ona seçim irtibat bürosu açmaya geldiler ama ortada ne yazık ki açılacak bir şey yoktu. Önce kendilerini açmaları gerekiyor bana göre. Başka bir etkinlikte olduğum için orda bulunamasam da aldığım duyumlara göre pek de kalabalık geçmemiş program. Çarşı meydanı meraklı vatandaşlarla dolmuş sadece. Nerede o eski coşku? Hatırlar mısınız bilmem. 2009 yerel seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nun Silivri ziyareti sırasında izdiham yaşanmıştı. Halk ayaklanması olmuştu sanki. Fakat 2 senede Silivri CHP'de ne değişti? Yoksa Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın bu durumda etkisi var mı? Partililer umduğunu bulamadı mı yoksa? Emekler boşa mı gitti? O kavgalar, çırpınışlar, coşkular, bayrak asmalar, otobüs tepelerinde gece yarılarına kadar tezahüratlar… Bir şeylerin ters gittiğini birileri anlar umarım.

Yeller esiyor

Bir şeye daha dikkat çekmek istiyorum. Daha birkaç hafta öncesine kadar Silivri'deki milletvekili aday adaylarının her iki lafından birisi “Sıralamaya girsem de girmesem de partimin emrindeyim. Seçim sonuna kadar meydanlardayım” sözleri geliyor aklıma. Şimdi özellikle AK Parti'de ve CHP'de yapılan programlara dikkat ediyorum. Sıralamaya giremeyen milletvekili adaylarının bazılarının yerlerinde serin serin yeller esiyor. Ne oldu cancağızlarım? Pasta da size pay düşmedi diye “küstüm oynamıyorum”a mı başladınız? Hani nerde particilik? Hani nerde “Kim olursa olsun yanında olacağız, onunla birlikte çalışacağız” diye naralar atmanız? Bu muydu partinize bağlılığınız? Yoksa hala şoklardan çıkmadınız mı?