Ak aday adaylarının başkanlık yarışı son hızla devam ediyor. Siz bakmayın onların birlik beraberlik mesajı verdiklerine. Aslında hepsi ayrı telden çalıyor.

 Biri çıkıyor ben başkan olamazsam siyaseti bırakırım diyor. Sanki adaylığı kesinleşmiş gibi sözler sarf ediyor ve diğer aday adaylarını yok sayıyor, küçümsüyor…

Tabi kendisinin Adaylığı kesinleştiyse ya da açıklandıysa da, bizim haberimiz yoksa ona bir şey diyemem. Gerçi kendisi Adaylığı en çok hak edenlerden birisi ama siyasette 24 saat içinde nelerin değiştiğini gördüğümüz için hiçbir şeye garanti gözüyle bakmamak lazım. 

Diğeri çıkıyor ben yerli adayım, buranın evladıyım diyor. Ve ne hikmetse Silivri’nin yerli kesimi hariç herkese meclis üyeliği, başkan yardımcılığı sözü veriyor ve o kesimlerden destek istiyor. 

Bir diğeri aday adayı olarak ortada dolanıyor ama hala başvuru parasını bile yatırmamış. Sırf fotoğraf karelerinde çıksın diye her yerde boy gösteriyor. 

Yine bir diğer aday adayı çıkıyor ve benim eşim Başbakanın akrabası. Hem gencim hem Silivri’nin çocuğuyum hem de eşim başbakanın akrabası. Benim şansım daha yüksek nidasında ortada dolaşıyor.  

Öbürü ben anketlerde önde çıkıyorum. Bir önceki dönem oyumu arttırarak seçim kaybettim. Başkan Adaylığı konusunda en şanslı olan benim diyor. Ama anketlere çokta güvenmemek gerek! Sabahtan akşama fikirler değişebilir. Ankete güvenip yol almamak gerek…

Mezarlıklar müdürlüğünde görevli olan bir arkadaşımız hoop bende varım burda diyor. Hepinizi gömerim, hepiniz birgün elime düşersiniz diyor. Doğruda söylüyor. Hepimiz bir gün onun eline düşeceğiz…

Yine bir diğer aday adayı hem gencim hem dinamiğim, Silivri’nin geleceğine vizyonel açıdan bakabiliyorum hem dede Rizeliyim. Başbakanla aynı köylüyüz, hemşeriyiz. Silivri'nin evladıyım Silivri'ye herkesten daha iyi hizmet ederim diyor.  

Öbürü çıkıyor ve ben bu partinin kurucu ilçe başkanıyım. Kimse yokken ben vardım burada. Başkanlık benim hakkım diyor.  Haksızda sayılmaz hani. 

Yine bir başka Ak aday adayımız tamda kişiliğine uygun bir şekilde sessiz sedasız broşür dağıtarak çalışmalar yapıyor. Bu aday adayımız sessiz ve mülayim kişiliği ile halkın gözünde takdir topluyor. Bana hain diyorlar ama Ak Parti 2009 seçimlerinde benim beldemde en yüksek oyu aldı diyor. Siz bu Aday adayının sessiz ve mülayim olduğuna bakmayın. Yavaş atın çiftesi sert olur.! 

 Birde sürpriz bir Aday Adayı çıktı. SKM’den sorumlu İlçe Başkan Yardımcılığı görevinden, “ Naif” bir şekilde istifa edip Belediye Başkan Aday Adaylığına talip oldu. Ben hukukçuyum herkese adaletli davranırım. Silivri’ye hizmet etmek için bende varım diyor.

Gördüğünüz üzere bütün AK Aday adaylarının kendine göre güvendiği özellikleri ve çalışmaları var. Haa unutmadan, birde Gayrettepe’den çıkıp Silivri’ye talip olan Bayan Belediye Başkan Aday Adayımız da var. Kimdir nedir, Silivri ne alaka anlamış değilim. Genel merkezde hatırı sayılı dostları varmış. 

Gerçi tüm aday adaylarının yukarıda hatırı sayılır güvendiği dostları var. Ben bütün aday adaylarına şu sözü hatırlatmak istiyorum; Güvenme dostuna saman koyar postuna. Güvendiğin dağlara her an kar yağabilir. O yüzden yukarıdaki dostlarınızdan ve dayılarınızdan önce kendinize güvenin anacım. Silivri halkının gözünde hangi konumdasınız, Silivri halkına güven veriyormusunuz siz ona bakın. 

Bırakın birlik beraberlik mesajı adı altında birbirinize ayak oyunları oynamayı. Samimi olun anacım samimi. Ve son noktayı şu Atasözü ile koymak istiyorum; Kul kurarmış, kader gülermiş. AK Aday Adaylarımız şu anda Başkanlık hayalleri kurarken, kader kime gülecek acaba? Hep birlikte göreceğiz. 

 Hadi kalın sağlıcakla…