Esenyurt’un duayeni

Esenyurt’un duayeni
Esenyurt’un duayeni... Arkadaşımız Erhan Kızılyar 4 kez Esenyurt a muhtar seçilip Esenyurt un kuruluşundan bu yana içinde yaşayarak yaşlanan Mehmet Uzunol ile röportaj yaptı. İşe o röportaj...

Esenyurt’un duayeni
Arkadaşımız Erhan Kızılyar 4 kez Esenyurt a muhtar seçilip Esenyurt un kuruluşundan bu yana içinde yaşayarak yaşlanan Mehmet Uzunol ile röportaj yaptı. İşe o röportaj...


Dört kez seçildi

Esenyurt 80 haneden 400 bin nüfusa ulaşıp ilçe olurken en canlı tanığı oldu. Kıtlığıda yaşadı zenginliği de. Halk onu  dört kez seçti. Esenyurt’a 5 ilkokul, bir sağlık ocağı yaptırdı. 

O’nu Esenyurt’a sorun

‘Beni bana değil Esenyurtlu’ya sorun’ dedi ama kendisine sorduk o yanıtladı. Gazetemize konuşan Mehmet Uzunol , ‘Ben , Çapan ve Kadıoğlu Esenyurt’un  şansıdır’ dedi.

Bölgemizin çiçeği burnunda ilçelerinden Esenyurt son yılarda hızla büyüyüp gelişirken, bir köyden kente dönüşürken bu gelişmenin bir canlı tanığı vardı. Mehmet Uzunol. İki kez muhtar iki kez Belediye Meclis üyesi oldu.  Menderes döneminden bu yana siyasette. Demirel, Özal, Cindoruk, Yılmaz ve Baykal ile tanıştı. İstanbul’da yılın muhtarı seçildi. Silvri’den kız aldı. Eşi Ümümgülsüm Uzunol ile Haberdar kameralarına poz verdi. ‘Beni bana değil Esenyurt’aa sorun’ dedi ama Haberdar’an Erhan Kızılyar’ın da ısrarlarını kıramayarak sorularımızı yanıtladı.

 

Kıtlığı da gördü, zenginliği de

 

1937 yılında ben iki aylıkken gelmişiz Esenyurt’a. Bulgaristan  Silistre de doğmuşum. İki aylık iken buraya gelmişim. İki aylıkken gelmişim ama burda doğmuş gibiyim. Burda büyüdüm, burda yaşadım bugüne kadar.

-Annenizin babanızın ismini alabilir miyim?

Uzunol-Babamın ismi Beytulah, Annemin ismi Rukiye. İkisi de rahmetli oldular.

-Mekanları cennet olsun. Kaç kardeştiniz

Uzunol-Dört kardeşiz. Diğre kardeşlerim muhtelif yerlerdeler . Esenyurt’ta değiller.  Ama ben  Esenyurt’ta kaldım. Hayatım İstanbul’da geçti. Tabi bu meyanda yüksek tahsil yapamadık. İmkansızlıklardan. Bu şekilde.

-1937 de Esenyurt’a geldiniz. Kaç yılını istiyordunuz en eski. Beş yaşındaki, yedi yaşındaki Esenyurt’u hatırlıyor musunuz?

Uzunol: Hatırlıyorum. O z aman Esenyurt böyle ufak bir yerdi. 80 bilemedin 100 hane bir köydü. Elektrik hiç yok. Gaz lambası ile aydınlanıyor. Yol yok. Buradan Doğan Araslı caddesinin olduğu yerde yol var. Yoldu ama çamurdu. Asfalt yoktu. Eski ismi İstanbul yoluydu. Buradan İstanbul’a at arabaları ile öküz arabaları ile gidiyorduk. Çiftçilik yapıyorduk. Tarım işleriyle uğraşıyorduk. İşte karpuz gibi kavun gibi şeyler yetiştiriyorduk. Biz onları götürür İstanbul’da pazarlardık. Üç beş kuruş para alır onla geçinirdik. O zaman İstanbul’da ufacık.

-Pazar nerdeydi?

Uzunol-Pazar değil Küçükçekmece’de satarsın. İstanbul’da manavlar alır götürürdü. Ata arabasıyla ya da öküz arabasıyla Küçükçekmece’ye götürürsün orda satarsın.

O zamanlar ekmeği kendimiz yapardık. Küçükçekmece’den fırından ekmek alır kendi ekmeğimize katık yapardık.

-Sen o zaman ikinci dünya savaşı dönemini iyi hatırlıyorsun

Uzunol -Hatırlamıyordum. Savaşı bilmiyorum kıtlıkları çok iyi biliyorum. Arpa ekmeği yediğimizi biliyorum. Karne ile ekmek aldığımızı biliyorum. Ekmeği vermiyorlar.

--Okul durumu nasıl oldu

Uzunol -Esenyurt’ta bir okul vardı. Bütün sınıfları bir öğretmen okuturdu. Birle beş arasını. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana Esenyurt’ta okul vardı.

-Öğretmeninin ismini hatırlıyor musun

Uzunol -Hatırlamazmıyım. Yegane Özkan. Allah gani gani rahmet eylesin. Okul’da çok başarılıydım. Beni Kepirtepe Köy Enstitüsü’ne vermek  istedi. Ama annem babam ‘Bir tane oğlumuz  nere salcağız’ deyip göndermedi. Zaten imkanlar da yoktu.

-Askere ne zaman gittiniz

Uzunol -1956 da gittim. Erzurum , Afyon Denizli’de yaptım. Sınıfım Ordonattı. Şofördüm de.

-1956 da arabamı kulandın.. İlk özel araban ne zaman oldu

-1959 yılından bu yana arabam var.

Uzunol -Ya ben İstanbul’da tamircilik yaptım. Sirkecide tamircilik Silivri’de tamircilik yaptım. Oto tamirciliği yaptım. Ehliyetimi Denizli’den aldım.

-Ne zaman evlendin

Uzunol -1962 de evlendim. Silivrili bir bayan Ümmügülsüm Uzunol. Silivri’de  evli ablalarım vardı. Onlar vasıtasıyla bulduk tanıştık. Yarı görücü yarı görüşme usulüyle.

-Yani sen eski iyi bir İstanbullusun. Kayınpederler Silivrili. Sen Esenyurt’lu

Uzunol -Evet iyi bir İstanbulluyum. Oturup  kalkmasını bilirim. Nerde ne yapacağımı  bilirim. Askerlikten sonra 10 sene plasyerlik yaptım. Şu Ispartakule çifliklerinin  sahibi Salih Oruç 35 sene emniyet müdürlüğü yapmış İstanbul’da. Tahtakale onun. Ispartakule onun. Alibey çifliği var onun. Onun yanında on yıl çalıştı.

-Sonra

Uzunol -Yahudiler zenginleyince derlermiş ki. Bu adamı muhtar yapalım. Esenyurt beni muhtar yaptı. 10 bin nüfusken muhtarken başladım. 89 un altıncı ayına kadar muhtarlık yaptım. 87 de belediye kuruldu. Ama seçime gidemedik. 89 da seçime gidildi. İki sene biz idare ettik. Hani kurucu belediye başkanı diyorlar ya aslında kurucu belediye başkanı biziz.. Belediyeyi biz kurduk. Belediye başkanı değildik.  Ama belediye başkanı gibi çalıştık. Sonra 89 da seçime gittik. 

-Sen bu kez meclis üyesi oldun

Uzunol -Yok aday olmadık. Bazı ufak tefek  sorunlar oldu aday olmadık. Sonra 94’te ANAP’ın meclis üyesi oldum.  Beş sene Gürbüz Çapan’a meclis üyesi olduk.  Sonra bir daha seçildik. O yıl meclis üyeliği yaptık.

 

 

Beni Esenyurt’a  soracaksın

 

-Esenyurt  halkı seni iki def a muhtar iki defa meclis üyesi seçti. Dört defa seni seçimle bir yerlere getirdiler.

Uzunol -Allah razı olsun. Sağ olsunlar evet seçtiler.

-2004’te siyaset bittimi.

Uzunol -Belki aktif olarak  siyasetle uğraşmadım. Ben burda doğdum büyüdüm. Çoluk çocuk yok. Herşeyimi burda kazanmış bir insanım. Burada bir alınterim var. Onunu için ölene kadar gücüm nisbetinde çalışmaya namusum kadar söz veriyorum bu insanlara. Böyle de seviyorum insanları. Şurdan çıkıyorum  şuraya  kadar gidiyorum. Yüz kişi abi diyor. Bunlar kolay kazanılmaz. İnsanlar kalkıyor yerini veriyor. Onun için esenyurt için çok farklı. Bu nedenle siyasetten kopmak hizmetten kopmak mümkün değil.  Şurada 400 bin nüfus varsa 200 binini 250 binini ismen tanımasam da tanırım. Bir apartmanda on kişi var birbirini tanımıyor İstanbul’da . Ama  şurda sokağa çıktığında yüz kişiden doksanı merhaba diyorsa bu çok önemlidir. Aslında beni bana değil , beni Esenyurt’a saracaksın

-Düşmanın var mı

Uzunol -Düşmanım yok.. Küsersem ertesi  gün barışırım. 

-İnsan ilişkilerinde en çok neye kızarsın

Uzunol -Yalana çık kızarım. Ya sevmediğim bir şey yalan ya. Neysen osusun kardeşim. Neysen doğru konuş daha çok sevilirsin. Yalanla bir yere varılmaz. İnsanda en çok yalanı sevmem.

-Şimdi seni alıp geriye götürme gücüm olsa.  Hangi yıla dönmek istersin

Uzunol -Gençlik gibi güzel bir şey yok. 30yaşında 35 yaşında olup bugünkü teknolijiye göre çok daha iyi hizmetler yapardım. Şimdi yine yapıyorum ama Gençlik gibi değil.

-Müzikle aran nasıl

Uzunol -TSM ni çok severim. Arabamda 150 tane TSM kasedi vardır

 

 

Uzunol, Çapan, Kadıoğlu Esenyurt’un şansıdır. 


 

-Esenyurt bayağı problemli yerdir derlerl Ama önemli bir sorun olmadı galiba geçen yılarda bu nasıl başarıldı?

Uzunol. Ben insanları severim. Kim olursanız olun, nerden gelirseniz gelin netice itibari ile Tanrının yarattığı  bir kulsunuz. Bu nedenle herkesi severim. Herkese elimden geldiğince yararlı olmaya çalışırım. Herkesi kucaklarım. Ben böyleyim. İnsanlar çok farlı yerlerden geldiler. İnsanlar doğduğu yere değil doyduğu yere aittir. Bu nedenle kimse arasında ayrım falan yapmadık. Yani evet 76 bin nüfus olduğu dönemde Esenyurt’ta karakol yoktu. Bir çok şeyi kendi ramazıda dostça çözüme kavuşturduk. Önemli  bir sorunda yaşanmadı. Ne vatandaşı ezdik , ne de ezdirdik.

-Aslında Esenuyrt şanslı mı diyorsunuz.

Uzunol: Bakın Esenyurt aslında şanslı biraz. Mehmet Uzunol Esenyurt’un şansıdır. Gürbüz Çapan Esenyurt için şanstır. Necmi Kadıoğlu Esenyurt için şanstır. Bu üç isim Esenyurt’a çok şeyler yapmıştır. Ve Esenyurt Esenyurt  olmuştur.

 

 

 

Gece birde Dalan’a gitti

 

- Kuşkusuz mutluluklarınız  yanında sizi üzen durumlarda olmuştur. Bunlardan aklınızda kalan ne var

Uzunol: En önemli sorun minibüslerdi. Bedrettin Dalan Belediye Başkanı idi. Atanur Oğuz’da genel sekreteri idi.

Yok bizim Esenyurt minibüslerini şehire sokmuyorlar. ‘Sen İstanbul dışısınız, sen köylüsün vb söylemler.Sonra gece 01.00’da bir gün zabıta eşliğinde gece Bedrettin Dalan ile görüşmeye gittim. Zabıta anons ediyor yolda. ‘Getiriyoruz efendim’ bakarmısın Sanki teröristiz. Sonra Aksaray’da bir sokakta iki arabalık yer verdiler. İki araba orda durabiliyor. Üçüncü duramıyor. Üç gün üç gece gözüme uyku girmedi o zaman. Minibüscü perişan, vatandaş perişan, yukardan istemiyorlar. Arada çok sıkıntı yaşamıştım. Ama sonuçta başarmıştık.

 

Yılın muhtarı seçildi


-Bunca yıl hizmette ödül falanda aldınız mı?

Uzunol. Bunan yanın da en mutlu olduğum günlerden birini de söyleyeyim. Ben İstanbul’da yılın muhtarı seçildim. Vali Nevzat Ayaz’ın elinden ödül aldım. Bütün İstanbul muhtarları orda, İlin yöneticileri orda. Siz Esenyurt muhtarı olarak ödül kazanıyorsunuz. Bir televizyon ve saat vermişlerdi. O televizyonu Esenyurt Lisesi’ne bağışladım.

 

 

DP Parlamentoya girecek


 

-Şimdi ilçe başkanı oldunuz yine. Siyasetle ilgi ne zaman başladı hedef ne?

Uzunol: 60’dan evvel Domokrat Parti’nin ocağına üye oldum. 60’dan sonra  Adalet Partisi üyesi idim. Hep merkez sağda siyaset yaptım. Özal ile de Demirel ili de Mesut Yılmaz ile de Hüsamettin Cindoruk ile de, Deniz Baykal ile de  tanıştım. Aslında çok siyasete aktif olarak katılmaya niyetim yoktu ama Demokrat Parti’den yöneticiler, geldiler ikna ettiler bizi bizde elimizi taşın altına koyduk. Birleşme ile birlikte Demokratik Parti önemli bir ivme kazanmıştır. Bir şevk gelmiştir teşkilatlara. İlk genel seçimlerde de parlamentoya girecektir.

Önümüzdeki dönem bir CHP, DP, MHP koalisyonu olursa hiç şaşırmayın. Bu oldukça büyük ihtimaldir.

-Esenyurt’ta ne kadar üyeniz  var

-Yani teşkilat yeni oluştu. Üye sayısı şu an üç yüzü buldu. Kayıtlar sürüyor. Ayrıca Anavatan’da arkadaşlar gelecek. Onların da bizim kadar hakkı var bu partide. Yönetim yeniden belirlenecek. 20 kişilik yönetim kırka çıkacak üyeleri üye olacak. Kendileriyle hepimiz bir araya geleceğiz. İyi olacak.

 


İşsizlik yok olsun

 

Ben teşekkür ediyorum. Son temennilerinizi alayım.

Uzunol. Bütün insanlarımız mutlu görmek istiorum. Şu issizlik denen belanın bitmesini istiyorum. Şu anda bönümüzde bir Kurban bayramı var. Boş verin kurban kesmeyi bir çok insanın cebinde evine ekmek götürecek para yok. Bu çok kötü bir durum.  Bunun bitmesin istiyorum. Açılımla kapanmayla bir yere gidilecek değil. Biz kavgalı değildik. Hepimiz birdik. Bu memleket hepimizin. En büyük düşmanımız işsizlik ve yoksulluktur. Bunu yenmek için çalışmalıyız hepimiz. İş okul ekmek.. Bunları herkese sağlamamız lazım.

Ben Esenyurt’u çok seviyorum. Burdaki insanların da mutlu olmasını istiyorum.

 

 

 

 

KUTU HABERRRRRRR

 

 

Belediye Başkanı gibi hizmetler yaptı


 

-Esenyurt’ta bunca zaman bulundun. En mutlu olduğun dönemler ne zamandır. Neler seni mutlu etti.

Uzonul-Yaptığım eserler mutlu etti.

-Neler yaptın

Uzunol.-Muhtarlığımdan evvel şu eski mezarlıkta ne kadar ağaç var, gittim Çobançeşme’de Orman fidanlığı var. Bir sürü ağaçları getirdim mezarlığa diktim. Köylü arkadaşlarımla  birlikte eski mezarlıkta tüm ağaçları biz diktik. Mezarlığın çevresini de ben yaptım.

Sonra Bağlarçeşmede o gün şartlar altında çeşmeni yanında boşluk vardı. 67 kavak fidanı diktim. Lüleburgaz’dan alıp getirdim. Kendi olanaklarım bir park yaptım oraya

-Duruyor mu o kavaklar.

Uzunol.-Yok bu belediye geldi yine orayı park yaptı da bizim kavakları kesti tabi. Kavak ağaçları pamukçuk çıkarıyor ya .

-Gelelim muhtarlık dönemine. Beylikdüzü’nde Altınyıldız’ın olduğu yerde bir su kaynağı vardı. Köyümüzde de içme suyu yok denecek kadar yoktu. Kuyulardan vatandaş kullanırdı. Onu buraya devletten valilikten boru alarak kendi imkanlarımızla imce suretiyle üç mahalleye getirdik. Fatih, merkez Yenikent Mahallesine o suyu getirdik. Şimdi artık Terkos geldiği için o sular kapandı.

Ondan sonra iki tane okul okul vardı. Biri yarım yıkılacak gibiydi Saadetdere’de. Biri de Merkez’de. Bunları yeniledik. Bir tane merkeze yeni okul, bir tane de Saadetdere ye okul yaptırdık  Sonra İncirtepe’ye bir okul yaptırdık. Bir tane yine cami yeri aldık aynı mahallede.

Ayrıca Ortaokulumuz yoktu. O zaman ilköğretim okulları yoktu. İlkokullar vardı. Ortakoul için Firüzköy   ya da Avcılar’a gidiyorlardı. O günkü İstanbul Valisi Nevzat Ayaz  beni severdi. Lise için Ankara’ya gittim Rahmet li Özal ile görüştüm. Rahmetli Adnan Kahveci ile , Vehbi Dincerler  ile görüştüm. Lise yaparak hem ortaokul hem  lise yaptırdık. Köy statüsünde ilk lise yapılan ender yerlerden biridir. Temelini atarken nüfus on beş bin demiştim, Vali bana gülüyordu akabinde nüfus sayımı oldu nüfus onbeşbin çıktı.  Vali bu nedenle bana güveniyordu. Yine bir Esenyurt ilköğretim okulu yapıldı. Yani Muhtarlık dönemimde  beş tane ilköğretim okulu, bir lise yapıldı. Üç tane de cami yeri yapıldı.

Ayrıca 20 dönüm köy arazisine futbol sahası yaptırdık. O gün için bunları yapıp gençleri yapıp teslim ettik. Bağlarçeşme’deki o şimdiki sahayı biz yaptırdık.

Şimdi telefona gelelim. Eskiden otomatik telefonlar yoktu. Dokuzdan hat alıyorsun. Ankara’ya gittim Bakanlarla görüştüm.  Bana dediler ki , binayı yap sen otomatik santrale kavuş. Geldim yaptım binayı. Avcılar’dan önce otomatik telefona kavuştu Esenyurt.

Elektrik vardı ama bazı eksiklikleri söz konusuydu onları giderdik.

-Sağlık ile ilgili bir şeyler de yaptınız mı?

Uzunol: Bir vatandaşın yeri vardı. Beş dönüm tapusu var on beş bin dönüme sahip çıkmak istiyordu. Mahkemelik olduk. Temel Dağlıoğlu vardı İl Sağlık müdürü. Vali ile konuştum. Arazinin 7 bin beş yüz metresini köy arazisi yaptık. Ayhan Bacınoğlu’nun abisi müteahhitti ona verdik o yaptı.  İlçeye ilk sağlık ocağını da biz yaptık’

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.