TOPBAŞ SİLİVRİ’Yİ ZİYARET ETTİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş uzun bir aradan sonra Silivri’yi ziyaret etti. Silivri sahilinde referandum çalışmalarının yapıldığı AK Noktaları ziyaret eden Topbaş’a AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş, Silivri Belediye eski Başkanı Hüseyin Turan, eski İlçe Başkanı Tülay Kaynarca, Silivri Muhtarlar Derneği Başkanı Muharrem Eren, Danamandıra Köy Muhtarı Emrullah Çakır, Silivri Kadastro Müdür Muhammed İkbal, Meclis üyeleri ile bir çok partili eşlik etti. Sahilde vatandaşlar la selamlaşan Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş daha sonra bir çay bahçesinde oturarak, İBB tarafından Silivri ve köylerine yapınla hizmetlerden bahsetti.

Gazetemiz Silivri Temsilcisi Fatma Sarıbıyık’ın “ Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar aylardır sizden randevu alamıyormuş. Silivri’nin sorunları için sizinle görüşmek istediği halde tarafınızdan randevu verilmiyormuş. Başkan Işıklar ile görüşmeme nedeniniz ne” sorusu üzerine, Topbaş “ Daha önce görüştük. Size öyle anlatıyor ki kendi mağduriyetini göstere bilsin. Benimle görüşmek isteyen gelir görüşür. O önce Büyükşehir Belediye Meclisine bir kere gelsin. Bu arkadaşımız aynı zamanda Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi . Meclise niye gelmiyorlar? Gelsin ne derdi ne sıkıntısı varsa mecliste söylesin” cevabını verdi. 

Silivri Muhtarlar Derneği Başkanı ve aynı Zamanda Silivri Kulüpler Birliği Başkanı olan Muharrem Eren Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’dan Kulüpler Birliğine yer istedi. Eren’in bu talebi üzerine Taopbaş, Silivri’de İBB’ye ait olan bir yerin Kulüpler Birliğine verilmesi için İlçe Başkanı Metin Karakaş’a talimat verdi.

Silivri halkı, Silivri’ye yaptığımız yatırımı hayal edemezdi diyen Topbaş; Silivri’ye Tarihinde göremeyeceği yatırımlar yaptık ve hala devam ediyor. Boğluca dere ile ilgili konuştuk zamanında. İstismar ettiler, karşı durdular. Biz onu yapsaydık zamanında bu seli yaşamayacaktık. Boğluca deresi üzerinde siyaset yaptılar. Sel baskını olunca da yav bu niye böyle oldu dediler. Siz karşı durdunuz, engel oldunuz niye önümüzü kapattınız. Halka karşı provoke ettiniz. Halbuki doğru bu iş yapılması lazım. Silivri’miz kazanacak bu bir an önce yapılsın, demek yerine bunu yargıya götürdüler. İnsanları maniküle ettiler. Boğluca deresini yapamadık kaldı. Sel baskını ve bir sürü mağdur insan ortaya çıktı. Bu mağdur insan ortaya çıktı. Peki bu mağduriyetin bedeline dünya kadar para. Bunu bütün ülke çekti, biz çektik. Her halde keyf çatmışlardır. Mahcup oldular mı bilmiyorum ama o bile büyüklük. Her yerde engel olmak takoz olmak. Onlar diyor ki bizim zamanımız çok diyorlar. Ülke zaman kaybediyor hiç önemli değil. Mahcup olmak bile bir insani değerdir ve duygudur. Boğluca deresinde biz o günlerde 50 trilyon yatırım yapacağız diye başlamışız önümüzü kesiyorlar. Maniküle ediyorlar insanları. Kim kazandı kim kaybetti. Ne kadar zaman kaybetti. Silivri’ye yaptığımız yatırım 811 trilyon bir dönemde. Şimdi 950 trilyonu buldu. Köylere yapılan yollarımız hizmetlerimiz ortada. Maalesef siyaseti farklı kavrıyorlar. Vatandaşı da inandırıyorlar, kandırıyorlar bir şekilde. Biz onların dönemini de gördük nasıldı Türkiye’de, İstanbul’da” dedi. 

Silivri’ye 811 trilyonluk yatırım yaptıklarını söyleyen Topbaş; “Geçtiğimiz belediye seçimlerinde siyasi oya dönüştü. Yerelde hizmet kimden alınırsa o olması lazım. Bizim buraya yaptığımız işlere bakarsanız biz buraya 811 trilyon yatırım yapmışız. Bu çok ciddi bir yatırım. Bu bu zamana kadar ne Silivri hayal ede bilirdi, ne köyler ne de kimse bunu konuşa bilirdi. Bakın bizim Silivri köylerinde başlattığımız lale dikimi köylünün yüzünü güldürdü. Bu bir vizyon. Yaptığımız iş daha da genişleyecek. İstanbul lale soğanı, kesme lale, çiçek ihraç edecek hale gelecek. 235 bin insan ekmek yiyecek bu çiçekçilikten. Çünkü İstanbul un havası, ortamı buna müsait. Ama muhalefet bir fikir üretemiyor” dedi. 

 

Silivri’ye yaptığı ziyarette referandum konusuna da değinen Topbaş; “Şu referandum bir halk oylaması. Siyasi bir oylama değil. Siyasi partiler kendilerince bunu anlatmaya çalışıyor. Ama bu halkın önüne düşmüş bir fırsat. Açacak bakacak maddelere, bu bana ne getiriyor. Çocuk istismarını kakldırıyor, fişlemeyi kaldırıyor, kadın, özülülerin pozitif ayrımcılığını kaldırıyor, neler getiriyor, esareti ortadan kaldırıyor. Ben şunu anlamıyorum. CHP esasında açılımdan gelişmeden yana olması gerekirken, daha devletçiliğe döndü, daha kapalı bir kutuya döndü, statükoya bağlı kaldı. Halbuki devrim, gelecek, yeni açılımlar isteyeceği yerde tutuculuğa döndü. Mevcudu, düzeni değiştirmem diyor. Dünya değişti, bu gün Rusya’da ki, Çin’deki ideolijiler bitti. Dünya da kutuplar kalktı. Dünyanın her hangi bir yerinde olay bir olay hemen hissediliyor ve takip ediliyor. Ve Dünyayı etkiliyor. Böyle bir süreçte, değişimi, gelişimi takip etmek zorundasınız. Türkiye’nin önünde ciddi bir fırsat var. Zaman zaman dünyada güç dengelerinin yer değiştiğini görüyorsunuz ve aktörler değişiyor. Şimdi yeni bir değişim var. Daha önce Avrupanın varken şimdi tekrar Ortadoğu, özellikle Türkiye Cumhuriyetler ağırlıklı güç dengesi, bu enerji koridorunun bu bölgede oluşması ve bu taraf güçlenmekte ve baş aktörde Türkiye oluyor. Bana Almaya’dan gelen yetkili misafirlerim şunu da söyledi, Türkiye’yi AB’ye kabul etmediğiniz takdirde çok geç kalmış olacaksınız ve buna ihtiyacı olmayacak Türkiye’nin. Türkiye çok ciddi bir gelişim süreci içerisinde şu anda. Bunları biz görürsen kendimizi bunlara göre ayarlarsak Dünya da bir anda dünyanın gündemini belirleyen bir ülke olacağız. Hala sen ben kavgası yaparsak, hala tutucu, ve demokraside açılımlar yapmazsak yerimizde kalırız. Bu bizim için bir fırsattır. Başbakanımız da buna uğraşıyor. Parti menfaatleri ülke menfaatlerinin önüne geçemez. Birçok parti tarih oldu. Sen ben kavgası yapmamamız lazım. Referandumda Evet çıkacak. Bu ülkenin önü açılacak. Bu hiçbir zaman bir siyasi partinin kaybı yada zaferi sayılmaz” dedi. 

Silivri’de Ak Parti yönetimi vardı, daha sonra verilmedi. Burası 2004 büyük şehirde bize oy kullanmadığı halde biz gene buraya yatırım yaptık. Hizmeti durdurmadık, cezalandırmadık. Biz boğluca deresinin ısrarla üzerinde durduk. İptal ettirdiler, yargıya götürdüler. Sel felaketi yaşadıktan sonra akıllandılar. Biz oraya 50 trilyon para harcayacağız. Yapsaydık zamanında, sel felaketi yaşanmasaydı, Silivri turizm cenneti olsaydı ne olurdu. Biz burada bu çalışmayı bitirseydik buraların değeri artacaktı, esnafı iş yapacaktı, her kes Silivri’de yazlığa gelecekti. Silivri’yi biz cennet yapacaktık. Silivri köyleri doğalgazı hiç düşünebilirimiydi, onu bırakın metrodan bahsediyorum. Projelerini yaptık şu anda çalışma aşamasında. Buraya gelenler size ne doğal gazı konuştu nede metroyu konuştu. Bunları biz konuşuyoruz. Ben kaç defa geldim buraya” dedi.

Kılıçdaroğlunun kelime haznesi dar diyen Topbaş; “ Sayın Kılıçdaroğlu’nun kelime haznesi tükendi. Tükendiği içinde sokak ağsıyla seviyesiz ve terbiyesizce konuşmaya başladı mitinglerde. Recep bey bilmem ne gibi seviyesizce terbiyesice laflar konuşuyor. Siyasetin seviyesini düşürüyor. Bunu da niye yapıyor. Kelime haznesi dar olduğu ve tükendiği için yapıyor” dedi.