IPI'den çarpıcı Türkiye raporu

IPI'den çarpıcı Türkiye raporu
IPI raporu gazeteciler üzerindeki baskının son 10 yılını yakından incelemiş. DÜNYADA basın özgürlüğünü korumak amacıyla gazeteciler tarafından 1950'de kurulan Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), kapsamlı bir Türkiye raporu yayınladı.
Gazetecilere yönelik hakaret davaları ile tutuklamaların bugün Türkiye'de demokrasiyi tehdit eden en ciddi ihlaller olduğunu belirten rapor, ülkede son 10 yılın basın özgürlüğü sicilini çıkarıyor.

"İFADE VE MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ GENEL BİR AŞINMAYA UĞRUYOR"

Myanmar'ın Yangon kentinde düzenlenen IPI 2015 Genel Kurulu'nda, "Demokrasi Risk Altında" başlığıyla açıklanan 42 sayfalık raporda özetle şöyle deniliyor:
"Türkiye Haziran 2015 parlamento seçimlerine yaklaşırken, insan haklarına ve özellikle de ifade ve medya özgürlüğü genel bir aşınmaya uğruyor. Ne yazık ki iktidardakilerin tavır ve davranışlarında temelden bir değişim yaşanmamasının, demokrasinin zayıflamasının ve bu çemberin kendisini her gün hem idame edip hem artırmasının yakın gelecekte bir sonu varmış gibi görünmüyor.

"IPI, New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ile kurulan bir ortak heyetle 28 Eylül - 1 Ekim 2015'te İstanbul ve Ankara'da gazeteciler ve üst düzey yetkililerle gerçekleştirdiği basın özgürlüğü misyonunun sonuçlarını da raporda aktarıyor.

IPI bu misyon kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile önde gelen gazetecilerin de olduğu bir dizi isimle görüşmüştü.

RAPORDAN ÖNERİLER

Raporun sonundaki öneriler kısmında Türkiye'ye, eleştirel medyaya karşı devletin maliye ve diğer araçlarla baskı yapmaya son vermesi, medya kuruluşlarına el konulup sahipliğinin hükümet destekçilerine aktarılması gibi uygulamaların durdurulması ve yetkililerin "medya karşıtı ateşli retoriği" terk etmesi çağrısı yapılıyor.

Raporda ayrıca, "Gazetecilerin üzerindeki baskı aynı zamanda devlet yetkililerine 'hakarete' karşı özel koruma sağlayan ve hapis cezası ya da hükümete yönelik yolsuzluk iddialarını açık bir şekilde yayınlayan herkese karşı cezaların yükseltilmesini öngören kanunların kullanımıyla da ortaya çıkıyor" deniliyor.

IPI İletişim Direktörü Steven M. Ellis, raporda, "Türkiye, otoriterleşmeye doğru gidişin bir parçası olarak son yıllarda medya üzerinde artan bir baskıya şahit oluyor, bu da her yere nüfuz eden bir otosansür ikliminin ve Avrupa'daki en sıkıntılı basın özgürlüğü tablolarından birinin oluşmasına neden oldu" ifadesini kullandı.

Raporda medya kuruluşlarının baskılardan uzak, adil bir ortamda ifade özgürlüğünü kullanmasının "sağlıklı bir demokrasi için hayati bir rol oynadığı" belirtiliyor.
Bu kapsamda Ankara'ya, TCK ve TMK gibi yasaları demokratik kıstaslara göre reforma tabi tutması, tutuklu gazetecileri salıvermesi ve hakaret gibi nedenlerle gazetecileri dava etmemesi gibi tavsiyeler iletiliyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.