Fatma Sarıbıyık Yıldırım

Fatma Sarıbıyık Yıldırım

memlekete sahip çıkalım…

memlekete sahip çıkalım…

                                                                                             Size sahip yalvarıyorum, memlekete sahip çıkalım…

Bizim AK Parti Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş’ın enerjisine hayranım. Muazzam bir tempo ile hem özel yaşantısını, hem iş yaşamını, hem siyasi yaşamını ve birbiri ile karıştırmadan ama muhteşem bir düzen içinde sürdürüyor. Tüm bunları ve önceliklerini bir sıraya koyarak hepsine vakit yaratabiliyor. Bir insanın 24 saate sığdıramayacağı o tempoyu nasıl oluyorsa başarıyor. Silivri’de siyaset yapıyor. İstanbul siyaseti ile de içli dışlı. Aynı zamanda mimar… Takip etmek zorunda olduğu bir işi de var. Ve zaman ayırmak zorunda olduğu bir ailesi, çocukları…
Tüm bu temponun startı sabah namazı ile başlıyor O’nun için. Sabah namazında başlayan günlük programı gece yarılarına kadar da sürüyor. Yorulmadan çalışmaya devam ediyor.
Hizmet adamı O… Önceki gün sosyal medyayı takip ederken twitter da kendi hesabından paylaştığı bir twit dikkatimi çekti. Sabah namazından sonra Fatih Sultan Mehmet’in kabrini ziyaret etmiş. Ve şöyle bir mesaj geçmiş… “Fatih Sultan Mehmet’in kabri başında Allah’a yalvarıyorum. Yarabbi sen bu milleti koru ve birlik beraberliğimizi bozma..”
O yoğun tempo içerisinde bu ziyaretin yer bulabilmesi takdire değer. Umarım bu emeğin ve duaların karşılığını seçimlerde almak nasip olur kendisine.. Tebrikler..

Nazım’a kilit vurdurtmayız
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Silivri sahilinde bir Nazım Hikmet heykeli yaptırtmıştı. Henüz resmi açılış merasimi gerçekleştirilmemiş olan heykel saldırıya uğramış. Heykel hassasiyeti olan bir milletiz.
Vakti zamanında Ankara’ya yapılan şu meşhur heykelin heykeltıraş tarafından malum organı biraz gerçeğe uygun yapılmıştı. Hatırlarsınız.. Heykelin yanından geçerken durumu fark eden Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Bu heykel ahlakımızı bozar” diyerek park ve bahçeler müdürlüğünden bir ekip çağırıp heykelin malum organını kestirtmişti. Tamamen iyi niyetli bir girişimdi… “Anladık” dedik..
Bizim Nazım’ın da durumunu daha gerçekçi yansıtsın diye demir parmaklıkları vardı sembol olarak. Nazım’ın Silivri açıklarında bir geminin güvertesinde yargılanmış olmasını anlatsın diye heykelinin önünde gemi güvertesini andıran demir parmaklıklar yapılmıştı. Bizim saldıraylar, heykele dokunmamış gitmiş demir parmaklıkları çalmış.
Aklıma birkaç ihtimal geldi. Ya hurda hırdavat delisi bir hunili geldi satmak için demir parmaklıkları sırtladı götürdü ya da Nazım sever biri Nazım’a özgürlük mesajı vermek için Nazım Hikmet’i demir parmaklıklardan kurtarıp kendini kahraman yapmak istedi.
Niyet önemli.
Başkan kınamış ama ben bu işin altından bizim Melih Gökçek’in heykel macerası gibi bir iş çıkacağına inanıyorum. Öyle ya, nefretle yapılmış bir eylem olsa heykel dururken kim neden parmak atsın Nazım’ın demir parmaklıklarına…


Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Sarıbıyık Yıldırım Arşivi