Her zaman evinizden çıktığınızda çarşıda pazarda sokak da köyde kasabada şehirde yanınızda yürüyen koşan telaşlı kaygılı tedirgin ürkek öfkeli keskin bakışlı hüzünlü asık suratlı yüzlerle karşılaşıyorsunuz.

Neden insanlar mutsuz neşesiz umudu tükenmiş omuzları düşmüş bastığı yere değil uzaklara takılı boş gözlerle etrafa bakan hoş görüsüz ve kavgaya hazır.

Bu insanları kim nasıl bu hale getirdi hiç düşündünüz mü?

Bu gidişi durdurmak yüzü gülen birbirini gördüğünde gülümseyen günaydın, merhaba selamünaleyküm diyen hoşgörülü umutla çevresine bakan insana hayvana doğaya saygılı çevresinde olup bitenlere duyarlı bir toplum yaratmak çok zor mu? Bunun için hazine mi bulmak ülkenin bir yerinden milyarlarca rezervi olan petrol mü fışkırması lazım.

Bunların hiç birine gerek yok. Dışa bağımlı olmadan üretecek toprak bizde genç dinamik insan gücü bizde. Dünyaya açılmış iş adamı bizde. Gelecekte petrolün yerini alacak “BOR MADENİ” bizde. Her alanda dünya ile yarışacak teknolojiyi yakalamış bir alt yapı mevcut.

Tüm bunlara rağmen neden insanlar mutsuz. Neden yoksul. Neden emeğin karşılığı ödenmiyor. Neden madenler ölüm kusan kara kuyular.Neden milletin alın teri yetimin hakkı garip gurebanın ekmeği çalınıyor.Neden insanların inançları üzerine oyun oynanıyor ve onların en ulvi duyguları ticaretin sömürünün soygunun hırsızlığın aracı haline getiriliyor.Neden ülkende insanlar etnik kökenine mezhebine siyasi düşüncesine göre ayrıştı.Neden yüz yıldır birlikte yaşayan toplum bölünme noktasına geldi.

Siz bu topraklarda yaşayanlar neden son 12 yıldır alternatifi yok masalına inanıp sizi soyanları ekmeğinize aşınıza el koyanları ülkeyi bölenleri tekrar tekrar eylemlerine devam etsinler umutsuzluğunuz sürsün diye seçiyorsunuz.

Sizin vergilerinizle aldıkları kömürü yeşil kartı nakdi yardımları iaşeleri size dağıttıkları için mi? Atalarınızın yüz yıldır inandığı kuran dinini değiştirip sizin dininizi inançlarınızı siyasi çıkarları için kullandıkları sizi Allahla korkuttuklar için mi? Sizin paranızla kendilerine köşkler saraylar yaptırdıkları için mi?

Artık bu gidişe dur deme zamanıdır. Ülkende gülen mutlu insanlar görmek istiyorsan alternatif bulmak senin elindedir.

Siz ey muhalefetteki siyasi partiler: 

Çıkın milletin önüne köy köy kasaba kasaba şehir şehir meydan meydan sokak sokak dolaşın.

İnsanlara onların oylarını almak için dağıtılanların kendi vergilerinden alınanlar olduğunu bu yardım ve desteklerin artarak daha adil tarafsız insanların siyasi düşüncesine bakılmadan dağıtılacağını söyleyin. Ülkede bozulan düzenin yeniden sağlanacağını Polisin Yargının tarafsız hale getirileceğini okulların üniversitelerin dayatmasız dünya eğitim düzeyinde insan yetiştiren kurumlar haline geleceğini Türk silahlı kuvvetlerinin ülke bütünlüğü ve korunması konusunda üstün teknolojiyi kullanan çalışanları arasında hak hukuk ihlallerinin giderildiği yüksek caydırıcı gücü olan ordu olmasının sağlanacağını, devlet kurumlarında rüşvetin adam kayırmanın şiddetle cezalandırılacağını,12 yıldır ülkeyi bu hale getirenlerden kesinlikle  hesap sorulacağını, Ak-sarayı “MİLLET EVİ” yapacağınızı her yurttaşın Ankara da ki en ucuz otel fiyatına orada kalabileceğini yok edilen ağaçlardan daha çok ağaç dikilecek ormanlar oluşturulacağını, nereden buldun yasasını tekrar yürürlüğe koyacağınızı, devlet kurumlarına adil hakkaniyet ilkeleri içinde adam alınacağını, bu güne kadar her kurumda yapılan tüm yolsuzlukları, belgeleri tapeleri görüntüleriyle halka anlatın gösterin sunun.

Toplumun nasıl umutlu yüzü gülen insanlar haline geleceğini iktidar olunması halinde neler yapılacağını sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın nasıl işletileceğini her konudaki alternatif projelerinizi anlatın ve ülkenin kesinlikle alternatifsiz olmadığına ikna edin.

İşte geleceğin formülü bu. Amerika’yı yeniden keşfetmeye ya da Amerika’yı Müslümanlar keşfetti ben size Osmanlıca öğreteceğim  ana okulundan liseye üniversiteye kadar sizin Arapça okuyup Türkçe inanmanızı sağlayacağım demenize gerek yoktur. Her çeşit inancın dinin mezhebin etnik kökenin özgürce dilini dinini yaşamasının sağlanacağını başını kapatana da açana da saygı duyacağınızı kimsenin yediğine içtiğine kaç çocuk yapacağına neyi okuyup neyi okumayacağına karışmayacağınız anlatın yeter.