Fatma Sarıbıyık Yıldırım

Fatma Sarıbıyık Yıldırım

Parti politikası değil, kişilik meselesi

Parti politikası değil, kişilik meselesi

Silivri Gündemi
Hafta sonu CHP İl Başkanlığı 3. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezinin Firuzköy Avcılar Belediyesi Soyal Tesislerinden organize ettiği kahvaltılı toplantıya katılanlar arasındaydım. Yerel basın mensuplarıyla bir araya gelen CHP’li yöneticilerin hedefinde AK Parti vardı. Yapılan konuşmalar arasında bir gazeteci olarak dikkatimi çeken tek şey AK Partinin yandaş basın yarattığı ve CHP iktidarında yandaş basın yaratılmayacakmış, kalmayacakmış. Kim söylüyor bunu? CHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran ve Erdoğan Toprak. Sadece onlar da değil, CHP’li yöneticilerin tamamı AK Parti’nin yandaş basın yarattığını her fırsatta dillendiriyor. Şimdi gelelim CHP İl Başkanlığının basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıya. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran çıkıyor kürsüye ve AK Pati yandaş basın yarattı. 12 Hazirandan sonra yandaş basın kalmayacak diyor. O an yerimden fırlayıp “ Siz kendi CHP’li Belediyelerinize hiç bakmıyormusunuz” diyesim geldi. Ama toplantı esnasında basın mensuplarına söz verilmediği için toplantının bitmesini bekledim. Bir yandan da gözlerim salonda Belediye Başkanımız Özcan Işıklar’ı aradı. Toplantının bitmesiyle birlikte soluğu Umut Oran’ın yanında aldım. Umut Oran’a nezaketen kendimi tanıttıktan sonra kendisine; “AK Partinin yandaş basın yarattığını söylüyorsunuz ve eleştiriyorsunuz. Ancak şu anda bazı CHP’li Belediye Başkanları kendi yandaş basınını oluşturmuş durumda. Aynı yandaşlığı CHP’li belediye başkanları da yapıyor. Bu ne çelişki? Sizin söylemlerinize karşı CHP’li Belediye Başkanlarının basına karşı aldığı tavır birbiriyle çelişiyor. En ufak bir eleştiride ya da olumsuz bir haberde basın mensuplarını haysiyetsizlikle, onursuzlukla suçluyorlar. Meclis toplantılarının ortasında basın mensubuna çok rahat hakaret edebiliyorlar. Gece yarısı telefonla arayıp küfür edebiliyorlar. Yine siz konuşmanızda, “ AK Parti İktidarında Sosyal devlet erozyona uğramış durumda. Hukuk guguk olmuş. Medya desen aynı durumda. Demokrasi ayıbı yaşıyoruz ”diyorsunuz. Partinize mensup Belediye Başkanlarınızın yaptığı demokrasi ayıbı değil mi? Diyerek bu konuya biranevvel müdahale etmeleri gerektiğini kendilerine ilettim. Kendisi’de bana hak vererek;” Bu tip davranışlar çirkin ve yakışıksızdır . Bizler AK Parti Hükümetinin basın mensuplarına karşı tavrını eleştirirken, bizim partimizin belediye başkanlarının bu şekilde davranması hiç hoş değil. Şu anda seçim arifesindeyiz. Ama bu konu mutlaka 12 Hazirandan sonra gözden geçirilecektir” cevabını verdi.  Evet CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ile aramızda geçen konuşma bu şekilde. Şimdi buradan tekrar etmek istiyorum. AK Parti’nin yandaş basın yaratması demokrasi ayıbı oluyorsa, bazı CHP’li Belediye Başkanların yaptığı ne oluyor? Benim dilim varmıyor, buyurun bunun adını da siz koyun sayın CHP’li yöneticiler.
                     
                         **************************
Aslında bazı siyasiler tarafından basına karşı alınan yakışısız tavırlar parti politikası değil kişilik ve karakter meselesi olduğunu düşünüyorum. Çünkü AK Parti’de de CHP’dede bu tür adamlar çıkıyor maalesef. AK Parti Çatalca İlçe Başkanı Selim Güçbilmez beyefendi meslektaşımız Bahadır Sügür’ün eleştirileri hazmedemeyip hemen hakaret ve tehditler savurmaya başlamış. Hatta daha da ileri gidip meydanda meydan dayağı atmakla tehdit etmiş. Güçbilmez’in bu yakışıksız tavrını Çatalca Meydanında güçbirliği yaparak protesto ettik. Bir ilçe başkanına yakışmayacak çirkin hareketler bunlar. Kim olursa olsun, ister belediye başkanı ister ilçe başkanı, gazeteciyi meydan dayağıyla mı korkutacaksınız? Yada ilanlarını, abonelerini keserek mi sindireceksizin? Güldürmeyin kendinize. Hiçbir gazete sizin verdiğiniz 100 liralık ilanlarla bu güne gelmedi. Yada o gazete de çalışan muhabirleri bu boya siz getirmediniz. Varsa bir derdiniz gidersiniz savcılığa şikayet edersiniz. Adalet Sarayları boşuna yapılmıyor bu memlekette. Ama yazımın da başında dediğim gibi, bazı kendini bilmezlerin basına karşı takınmış olduğu tutum parti politikası değil, kendi kişilik ve karakterleriyle alakalıdır.      

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Sarıbıyık Yıldırım Arşivi