"Pop star çıkardılar"

"Pop star çıkardılar"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Nevşehir'de yaptığı konuşmada, "Bölücü örgütle, paralel örgüt bir oldular. Bir pop star çıkardılar, iyi saz çalıyormuş, sesi de güzelmiş, öyle söylüyorlar. Varsın olsun. Bir yandan da milleti tehdit etmekten de
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'la birlikte Ankara’dan helikopterle Nevşehir’e gelerek, ’Cumhurbaşkanı Nevşehirlilerle buluşuyor’ etkinliğine katıldı. Etkinlik öncesi Vali Mehmet Ceylan ve Belediye Başkanı Hasan Ünver'i makamlarında ziyaret eden Erdoğan, ardından Türk Telekom Caddesi’nde toplanan halka seslendi. Ellerinde Türk bayrağı, Erdoğan’ın fotoğrafları ve Rabia işareti olan flamalarla caddede toplananlar, Erdoğan’ı ‘Rabia’ selamı ile karşıladılar. Caddedeki bir binanın üzerine büyük boy üzerinde 'Milletin adamı, Cumhurun başkanı' yazılı Erdoğan'ın posteri asıldı.

NEVŞEHİR'E ŞÜKRAN BORCUM VAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Nevşehir'e bir şükran borcum var, 10 Ağustos 2014 seçimlerinde Nevşehir şahsıma verdiği yüzde 64 oyla bana gösterilen teveccühe şükranlarımı sunuyorum. Nevşehirli kardeşlerimin her birine kadirşinaslıkları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Nevşehir tarihi bir şehir, aynı zamanda da demokrasi ve milli iradenin de şehri. Dün 27 Mayıs'tı, rahmetli Menderes'i, Zorlu ve Polatkan'ın şehadetini unutmayın. Yarın 29 Mayıs ve İstanbul'un fethi. 30 Mayıs'ta bunu büyük bir şölenle kutlayacağız. Aradaki farkı görüyor musunuz? Biz hep milletin yanında yer aldık, bunun mücadelesini verdik' ifadelerini kullandı.

YAPILANLARI ANLATTI

Nevşehir'e yapılan yatırımları da anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

'Antalya-Kayseri hızlı tren hattı, Nevşehir üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu büyük yatırımla Nevşehir'de nasibini alacak. Türkiye'nin pek çok yılı koalisyonlarla geçti. 1983 yılından bu yana koalisyonlarla milli gelir dağılımına bakıldığında fark ortaya çıkıyor. Rahmetli Özal tek başına iktidarına geldiğinde milli gelir 1065 dolardı. Tek parti iktidarı biterken ve rakam 3 bin 800 doları aştı. Sonra koalisyonla geçen 10 yılda geriye gidiş var ve 3 bin 500 dolara düştü. 2002'te AK Parti'nin tek başına iktidarı sürecinde de milli gelir 10 bin dolara ulaştı. Aradaki fark bu. Bizden öncekiler 25 banka batırdı ve zarar 40 milyar dolardı. Kimler iktidardı biliyorsunuz değil mi? Milliyetçilik bu milletin kasalarını boşaltmakla olmaz. IMF'ye borçlandılar, kim ödedi? Biz ödedik, şimdi IMF bizden borç istiyor. Merkez Bankası'nın kasasında 122,5 milyar dolarımız var. Milliyetçilik öyle lafla olmaz, kasayı doldurmakla olur. Şimdi dünyanın en büyük 17'nci ekonomisiyiz. Kasım ayında dünyanın en büyük 20 ülkesine, yani G-20'yi Antalya'da topluyoruz. Biz, 17 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptık. Türkiye'yi hızlı trenle biz buluşturduk. Nereden nereye? 346 bin 234 bin derslik ilave ettik. Öğrencilerimiz, kitaplarını okul başlarken masalarında hazır buluyorlar. Bizden önce kitap yoktu, kitap. Sağlıkta muhteşem bir dönüşüme imza attık. Ambulans sayısı 617'diydi. Biz bunun üzerine 3 bin 754 ambulans ilave ettik. Bizden önce yapılan toplu konut sayısı 43 bindi, biz 657 bin toplu konut ilave ettik. Bizden önceki hükümetler züğürt kaldı. Başbakan koltuğuna oturdum, işçinin, memurun alacağını koydular. İşçinin, memurun alacağı neydi biliyor musunuz,15 katrilyon. Hemean arkadaşlarımı ve sendika başkanlarını topladım ve bu paranın ödenmesini söyledim ve ödedik. Onlar borçlandı, biz ödedik. Devlet işçisine, memuruna borçlu olur mu? Şimdi bakıyorum da asgari ücreti açık arttırmaya çıkarmışlar. Hale bak ya. Siz işçiyi, memuru sömürdünüz. Hastane kapılarında bizi inim inim inlettiniz. Benim işçi ve memur kardeşim, eczaneden ilaç alamıyordu, hastane kuyruklarında bekliyordu. Böyle milliyetçilik olmaz. Milliyetçilik hizmetle olur. Biz bu hizmeti getirdik. Yasakların Türkiyesinden özgürlüklerin Türkiyesi'ne geçtik, ama bu kolay olmadı. Hepsiyle mücadele ettik ve bunların tetikçiliğini yapan medyayla mücadele ettik."

BENİM DE GÖNLÜMDE BİR ASLAN YATIYOR

Belediye Başkanıyken okuduğu şiir yüzünden ceza alınca, 'muhtar bile olamaz' denildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:

"Halkım beni başbakan yapınca, cumhurbaşkanı yapınca da, 'Yüzde 52 ile seçilen cumhurbaşkanına idam', başlığıyla haber yaptılar. Biz bunlara kulak asmadık. Dürüst olun dürüst, Adam olun, adam. O dolarlarınız, o sermayeleriniz, biliniz ki o büyük hesap gününden sizi kurtaramayacak. Orada hesaplar şaşmaz. O hesap gününün sahibinde rüşvet geçmez. Orada terazi çok dürüst tartar. O da yetmedi, yurtdışını devreye soktular. Biz Türkiye'nin önünü açmak için meydanlara çıkınca da, 'Cumhurbaşkanı meydanlara çıktı' dediler. Tabii ki ben meydanlara çıkıp halkımın kazanımlarını anlatmam lazım. CHP'si çıkıyor, MHP'si çıkıyor, terör örgütünün temsilcisi de çıkıyor YSK'ya şikayet ediyor. Ben Cumhurbaşkanıyım, herkese eşit mesafedeyim, ama benim de gönlümde bir aslan yatıyor. Kimse bizi meydandan geri koyamaz. Elbette çıkacağım ve milletime kazanımlarını anlatacağım. Şimdi hepsi birden ittifak yapıyorlar. Aslında ittifak her zaman vardı. Bölücü örgütle, paralel örgüt bir oldular. Bir pop star çıkardılar, iyi saz çalıyormuş, sesi de güzelmiş, öyle söylüyorlar. Varsın olsun. Bir yandan da milleti tehdit etmekten de geri durmuyorlar. Bölücü örgütün desteklediği parti barajı aşamazsa, ülkede kaos çıkarmış. Bunu nasıl söylersin? Bu ülkenin polisi, askeri yok mu? Bu ülkenin yasalarına karşı gelenler, gereken cezayı alırlar. Sözüm ona aydın adı altında 200 kişi bir araya gelmiş, bir bildiri hazırlamış. Biz geçmişten biliriz. Biz vesayetle çarpışa çarpışa bugünlere geldik. Vesayeti istemek, bölgenin her yerinde vatandaşlarımızı kendilerine oy vermeye tehdit etmektir. Bu aydınların, 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili bir bildiri yayınladıklarını gördünüz mü? Bunların hiçbirinin milli meselesi yok. Bunlar hiç bir zaman benim milletimin tarihinin, kültürünün yanında yer almadılar. Milletimizin bunlardan soracak çok hesabı var. Milletimizin imam haktip okullarının kapatılmasını isteyenlerden, diyaneti kaldırmak isteyenlerden sorulacak hesabı var. Millitemizin güven ve istikrarını bozmak isteyenlerden sorulacak hesabı var. Devlet içinde devlet olur mu? Akıllı, akıllı, uslu uslu bu devlet için çalışmak varken, devlet içinde devlet kurmak olur mu? Düşünün, beni dinleyecek, bakanları dinleyecek. Ne olacak? Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, sonra yakalandılar. Şimdi kaçıyorlar. Kaçanlar niye Amerika'ya Pensilvanya'ya gitti? Mekke'ye Medine'ye gitseydin ya. Niye Pensilvanya'ya gittin? İmam mihrabı terk eder mi? Şimdi onların imamları varmış, onlar da kaçıyorlar.'

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.