Fatma Sarıbıyık Yıldırım

Fatma Sarıbıyık Yıldırım

Sarıgül’ün yemeği, ÇAVDAR’ların telaşı!

Sarıgül’ün yemeği, ÇAVDAR’ların telaşı!


CPHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül’ün WOW Otelde Yerel Basın Mensupları ile buluşma toplantısına Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ile birlikte katıldık. Sanırım Sarıgül’ün davetine ilçesinde ki basın mensuplarıyla birlikte katılan tek belediye başkanı Özcan Işıklar’dı. İyi de oldu katılması. Gelelim Sarıgül’ün toplantıda yerel basın mensuplarıyla ilgili konuşmasına. Yerel basının herkesten daha özgür olması gerektiği söyleyen Sarıgül; “ Yerel Basına devlet desteği verilmiyor. Ben Büyükşehir Belediye Başkanı olunca Ulusal basın ile hangi şartlarda çalışıyorsam yerel basın ile de aynı şartlarda çalışacağım” diyerek seçim vaatlerini sıraladı. Sarıgül bu vaatlerini yerine getirimi bilmem ama özellikle, “ Yerel basını ciddiye almayan siyasetçi seçimi kaybeder” söylemi ile “ Seçimlere üç ay kala çıkan gazetelere hiç kimse itibar etmez” söylemini tuttum. Ve benimde temennim bizim Silivri’deki siyasetçilerimizin seçimlere üç ay kala çıkan gazete ve internet haber sitelerine itibar etmemeleridir. Etmemeliler çünkü 5 yıl ortada olmayan adamların sırf siyasilerin kafasını koparmak için kurduğu gazete ve web siteleri bugün var seçimden sonra yok. Zaten bunlara itibar eden siyasiler varsa bir zahmet benimle muhatap olması.


Biz doğru bildiklerimizi söylemekten vazgeçmeyeceğiz!


Sarıgül toplantıda yerel basın herkesten daha özgür olması gerekiyor diyor. Evet olması gerekiyor ama gelde bunu bizim yerel siyasetçilerimize anlat. Olumsuz bir eleştiri yapıldığında bizim siyasilerimiz hemen aboneliği ve reklamları kesiyor. Eleştiriye açık olmayan zihniyet değişmediği sürece yerel basının özgür olması biraz zor. Ama umarım o günleri de görürüz. Ben kendi adıma ve gazetem adına özgürüm. İsteyen aboneliği, isteyen reklamlarını kessin. Biz her zaman olduğu gibi yine doğru bildiklerimizi söylemekten asla vaz geçmeyeceğiz.    


Bir kahvenin kırk yıl hatırı var!

Sarıgül’ün toplantısının ardından Belediye Başkanı Özcan Işıklar ile birlikte çay kahve molası verdik. Sıcak ve samimi bir molanın adından Işıklar, “ Bir kahvenin kırk yıl hatırı var” diyerek bizlere birer kutu kavrulmuş Türk kahvesi hediye etti. Bir kahvenin kırk yıl hatırı olduğunu sayarsak Işıklar 8 kere daha başkanlık koltuğunda demektir. Şaka bir yana benim için güzel ve keyifli bir gündü. Başkan Işıklar’a, Melis Avcı’ya, Meral Türkmen Terlikçi’ye ve Merve Madak’a bizlere eşlik etmelerinden dolayı ve teşekkürler.



Hırs kokan hareketler bunlar

AK Parti Belediye Başkan Adayı Tahir Sert’e adaylık sürecinde destek verdiğini bildiğimiz Yetkin Çavdar, kendi ofisinde bir basın toplantısı düzenlemiş. Ben toplantıya katılmadım. İyi ki de katılmamışım. Çünkü toplantı sevgili meslektaşım Sevginar Uygun’un köşe yazısına istinaden yapılmış. Sevginar köşe yazısında Yetkin Çavdar’ın Tahir Sert’ten SKM Başkanlığını istediğini, Sert’in de Çavdar’ın bu talebine hayır dediği iddiaların kaleme almış. Birincisi; Ateş olmayan yerden duman tütmez. İkincisi; Hürhaber Gazetesi  Yetkin Çavdar’ın ofisinin hemen yanında. Sayın Çavdar ,neden sadece yazının muhatabına açıklama yapmak yerine bütün basını oraya topladınız anlamış değilim. Amacınız Sevginar arkadaşımın yazısını bahane edip Sert’e destek verdiğinizi kamuoyuna duyurmakmıydı? Hadi onu da geçtim. Sizin gerekli açıklamayı yapmanızın üzerine kızınız Elif hanım ve Şirketinizin kurumsal kimliği olan Doğrular Grup facebook sayfalarından sadece yazının muhatabına değil de tüm gazetecileri töhmet altıda bırakan karalamalar ve kişiliksiz kelimeleri kullanmak yakıştı mı sizlere? Kaldı ki yazının muhatabına dahi bu karalamaları yapamazsınız. O kadar uzun boylu değil. Hiçbir gazeteci kişiliğini makamdan almıyor. Ama bazı siyasetçiler kişilik sahibi olmak için makam ve koltuk uğruna bir birlerini yiyor. Biz bunları da görüyoruz. Kişiliğini makamdan alanların, makamı kaybedince nasıl kişiliksiz kaldıklarına da şahidiz. O yüzden kimse kimseye kişilik dersi vermeye kalkmasın. Gazeteci iddiayı gündeme getirir sizde açıklamanızı yaparsınız olur biter. Bunun üzerine sosyal medya üzerinden karalama yapmaya kalkmak ancak ve ancak sizin haklı olduğunuzu değil, iddiaların gerçeklik payının doğru olduğunu ortaya koyar. Ve son olarak şunun altını bir kez daha çizerek söylüyorum; “ Hiç kimsenin bir meslektaşıma hakarete varan kelimeler kullanması ve kişilik analizi yapmaya kalkması haddine değil. Herkes önce kendine bakacak. Eski Belediye Başkanımız Hüseyin Turan’ın çok güzel bir sözü var. Biz kırk kişiyiz, kırkımızda birbirimizi iyi biliriz. Turan’ın bu sözü şu günlerden daha bi anlam kazanıyor. Demem o ki; Herkes kendine ve işine baksın! 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Sarıbıyık Yıldırım Arşivi