Silivri Belediye Başkanımız yine önemli bir hizmete imza attı. En kalınından 3 tane tarih kitabımız
var artık. Boru mu sandınız? Silivri’nin tarihini yazmış bizim başkan. 3 kitap birden bastırmış.
Kitapları henüz görmedim. Görsem de okumaya niyetim yok açıkçası. Benim merak ettiğim başka
şeyler var bu kitaplar hakkında. Bugün Klasis Otel’de el kadar bastırılan davetiyeleri kapan tanıtıma
gelecek. Biliyorum ki Işıklar benim merak ettiklerimi tanıtım töreninde söylemeyecek. “Buyurun”
diyecek. “Tarihe geçecek bir şey yapmadım ama size tarih kitabı bıraktım” Bu kitaplar benim için bu
anlama geliyor.

Şimdi merak ettiğim konulara gelelim. Bu kitaplardan kaç adet basıldı? Kitapların baskı ücreti
ne kadar tuttu? Az çok işin içerisinde olduğumuz için baskı fiyatlarını biliyoruz. Kitaplar belediye
kasasındaki paralarla mı yoksa sponsor bulunarak mı bastırıldı? Bu kitaplardan kaç kişinin eline
geçecek? Kitapların içinde Silivrilileri tatmin edici, tarihe ışık tutan bilgiler var mı? Yoksa bir
üniversite öğrencisinin bitirme tezinden alınan notlarla mı hazırlandı? Peki Kitapta Özcan Işıklar’ın
da tanıtımı yer alıyor mu? Daha bu kitaplarla ilgili merak ettiğim çok şey var ama önce bunların
cevabını istiyorum. Bu konuyu birkaç kez daha yazarsak; Işıklar bir basın toplantısıyla kitaba sığacak
bir açıklama yapacak zaten biliyorum. Ama ben bunların açıklamasını özdeyişlerle, atasözleriyle,
hakaretlerle dolu bir basın toplantısında öğrenmek istemiyorum. Zira kendisi yine aynı yöntemi
uygulayacak. Ama okuduğum kitabı bir daha okumam ben.

Şimdi Silivri Tarihine geçecek birkaç tavsiye de benden. Bunları sanırım tarih kitabına geçmemiştir.
2009-2014 yılı Silivri Belediyesi yönetiminin yaptığı çok mühim icraatların da gelecek yıllardaki tarih
kitaplarına nasıl geçeceğini anlatalım öyleyse.

Yeşil alana lostra salonu, başkan seçilir seçilmez ilk mecliste arsa satışı, özel üniversiteye beleşten yer
tahsisi üzerine de mera yerlerini üniversitelere tahsis etme, belediyeye ait olmayan yerde kafasına
göre balık lokantaları kondurma, belediye denetimindeki bir yaşlı bakım evinde yaşanan rezaletler,
halktan kopukluk, dış işleri bakanından daha fazla yurt dışı gezileri, bir balık lokantasından belediyeye
kesilen on tonluk balık faturaları (hala nasıl tükettiler o kadar balığı bilmiyorum), belediye kapısına
bırakılan siyah çelenkler ve protestolar, hatta intihar girişimleri, Silivri’de çalışacak insan kalmadığı
için ilçe dışından personel alımı, mazotsuzluktan belediye araçlarının işe çıkamaması… Bu listeyi daha
da uzatırım ama bende yeni bir kitap yazma hazırlığı içerisindeyim. Son iki senedir gazete sayfalarına,
köşe yazılarına sığmayan o kadar çok şey var ki. .Hepsi kara leke olarak Silivri Tarihine geçecek o kadar
olay var ki. Şu kitabımı bir bitireyim. Alır elinize bir kahve okursunuz artık. Bu satırlardan Işıklar’a da
imzalı bir kitap sözüm olsun.