AKP’nin danışmanı yani akıl hocası bayan demiş ki,”ben şeriat istiyorum.ülkeye şeriat gelsin”. Kurulduğundan beri,”bu parti çağdaşlık düşmanıdır.Demokrasi karşıtıdır.Şeriatçıdır”diyenlere AKP takımı koro halinde,”iftira bu.Hezeyan içindesiniz”diye ateş püskürdü.Alınan onca yoldan sonra akıl danışmak için seçtikleri bayan şimdi,AKP’nin şeriat yanlısı olduğunu ikrar ediyor,”AKP şeriatçıdır” diyenleri haklı çıkarırcasına,”ben şeriatçıyım,ülkeye şeriat gelmeli”diyor.Bunu da AKP’ye rağmen demiyor.Onun ajandasını bilerek konuşuyor.

Eşine 2.eş aradığını gazetelere ilan vererek duyuran bu Hanım, şeriat savunuculuğunu,AKP’nin gözüne girmek için ya da din istismarcılığı yaparak AKP’ye oy devşirmek için yapmıyor da gerçekten şeriat düzeni istiyorsa eğer ortada patolojik bir sorun var demektir.Çünkü az çok okuyan,düşünen,dünyayı gören,bilgi çağında olduğumuzu bilen bir insan asla şeriat düzenini savunamaz.O düzenin adı,kadının adının dahi olmadığı feodalizmdir.Kadını insan eden,ona yurttaş kimliği veren kadın,Medeni Kanun’a karşı çıkıp çok eşliliği isteyemez.Kadının bunu istemesi,kendine karşı olmasıdır.Kimliğini reddetmesidir.Yurttaş olmayı,özgür birey olmayı istememesidir.Nüfusa kaydolmayı,oy kullanmayı,resmi nikah yaptırmayı talep etmemesidir.

Laik Türkiye’de şeriat düzeninin kurulmasını isteyen AKP danışmanı bu hanıma,şeriatla yönetilen ülkelerden birine gitmesi söylense eli ayağı titrer.Hristiyan Batı dünyasında herhangi bir ülkeye gitmeyi ister de,şeriatla yönetilen Müslüman bir ülkeye gitmeyi asla istemez.

Kadın-erkek eşitliği üstüne söylenecek sözün bittiği yerdir bu hanımın söylediği.Onun çok eşliliği ve onun üstyapı kurumu şeriatı istemesi akılla izah edilebilecek bir husus değildir,hezeyandır,cehalettir.Eksik de olsa kadın-erkek eşitliğinin olduğu Atatürk Türkiye’sinde yaşayan bu bayanın,şeriat kurallarının geçerli olduğu sanılan Arap ülkelerinde insanların din ve mezhep ayrılığı nedeniyle birbirlerini boğazladığını,hele kadının mal gibi alınıp satıldığını bilmemesi mümkün değildir.

Arap ülkelerinde uygulanan şeriata göre kadın,hakları olan insan değil,erkeğin kölesidir.Dördü birden bir erkeğin hizmetine sunulan,onun ihtiyaçlarını karşılamakla görevlendirilen araçtır kadın.Tanıklığı geçersizdir;mirasta payı erkeğin yarısı kadardır.Eksik etektir;erkeğin dilediğince sürebileceği tarladır.Yani şeriat düzeninde adı yoktur kadının.

Gerçek böyleyken kadın neden şeriatı ister? Neden erkeğin köleliğine razı olur? Neden meta olarak kullanılmaya “evet” der?

Geleneksel kültürün yoğurduğu,feodal düzenin biçimlendirdiği,cahil bırakılan  kadın kendinden bekleneni yapar,kulluğa rıza gösterir,erkeği kutsar.Bu doğaldır.Ya günümüz Türkiye’sinde yaşayan,okumuş yazmış,medya dünyasına girebilmiş kadın neden geriliği savunur? Neden modernizme karşı durur? Neden hayata,özgürlüğe,bilime hayır der? Demokrasiye karşı şeriatı ister?

Bu soruların cevabı şu sorunun cevabında saklıdır:Bu kafadakiler mi AKP’yi ayakta tutuyor yoksa AKP mi bunları var ediyor?