Fatma Sarıbıyık Yıldırım

Fatma Sarıbıyık Yıldırım

SİLİVRİ ADD GÜZEL GİDİYOR, AMA….?

SİLİVRİ ADD GÜZEL GİDİYOR, AMA….?

Silivri Atatürk Düşünce Derneği Başkanı Süleyman Yalçıntaş ile güzel bir söyleşi yaptık. 

ADD’nin hedeflerini, projeleri ve yapmak istediği bir çok şeyi bir bir anlattı gazetemize. 

Haberde de okuyacaksınız Yalçıntaş’ın hedeflerini ve hayallerini. 

Ancak ben burada başka bir konuya değinmek istiyorum. 

Süleyman  Yalçıntaş ile yolumuz 2006 yılında rahmetli İlhan Uygun hocamın ADD Başkanlığında kesişti. 

İkimizde derneğin bir çok kademesinde yer aldık. 

Özellikle Sileyman Yalçıntaş ve eşi Ceylan Öndül Yalçıntaş ADD’denin üzerinden hiçbir zaman elini çekmedi. 

Hiç kimsenin kalmadığı, hatta derneğin atıl olduğu dönemlerde bile Yalçıntaş ailesi derneğe sahip çıktı.  

Ve son gelinen noktada Süleyman Yalçıntaş Başkanlığında yeni yönetim oluştu ve dernek yeniden ayağa kalktı. 

Gerek Sosyal Sorumluluk Projeleri, gerekse düğün, bayram, cenaze gibi cemiyetlerde artık ADD’de kendini hissettiren bir kurum haline geldi diyebilirim. 

Kısacası atıl durumda olan Silivri ADD’de insanların beklediği gibi aktif bir derneğe dönüştü. 

Buraya kadar her şey gayet güzel. 

Yalçıntaş’ın başkanlığında tüm yöneticiler dernek için çalışıyor ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösteriyorlar. 

Zaten öylede olması gerekiyor. 
Ancak son zamanlarda ne olduysa ADD’nin içinde hoş olmayan şeyler yaşanıyor. 

Bu hoş olmayan şeyleri burada yazıp da yaptığınız güzel organizasyonlara gölge düşürmek niyetinde değilim. 

Ama bir birinizin arasına nifak sokarak bir yere varamayacağınızı da burada belirtmek isterim. 

Hele de ADD Başkanını biz basın mensuplarının ismini kullanarak tehdit etmenizi asla kabul edilebilir bir şey değil. 

Biz basın mensupları da kimsenin adamı değiliz. Kimsenin demesiyle kimseyi korumayız, ya da yerden yere vurmayız. 

ADD’de çözemediğim bir diğer mevzu şu. Herkes bir biri hakkında konuşuyor. Sonra yan yana gelince aynı şeyleri kimse kimsenin yüzüne söyleyemiyor. 

Bu iç çatışma derneği felakete sürüklemeden bir an evvel çözüm bulunmalı.

Ve gazetecileri de bu tartışmanın ortasına çekmekten vazgeçmeliler. 

Can sıkıntısından ‘Olmayan bir şeyi oluyor gibi’ yazacak halim yok değil mi? Kaldı ki o kadar bol vaktim de yok. 

Yoksa ADD Silivri Şubesi hakkında hiç de güzel olmayan haberler için elimize kalemi almak zorunda kalacağız.

Ve son söz; Bazı gazeteci arkadaşlarımızda, “ Benim aram bütün basın mensuplarıyla iyi. Hepsi benim elimde. Ben danışmanlığınızı yaparım onlarda benim yolladığım haberleri girerler” gibi cümleler kurup bizim üzerimizden kendilerine pay çıkarma derdine düşmüşler. 

Hepimizin hepimizle arası iyi olabilir. 

Ancak iş benim iznim olmadan üzerimizden prim yapma mevzusuna gelirse orda dur bakalım arkadaş. 

Herkesin çalıştığı kurum ve prensipleri farklı. 

Ayrıca kimsenin benim ve kurumum için aracı olmasına gerek yok. 

Ben doğma büyüme Silivri’liyim. 

Silivri’de de giremeyeceğim kapı yok. 

O yüzden işinize bakın güzel kardeşim. 

Ben kendi işimi kendim görürüm. 

Siz zahmet etmeyin. 

Bilmem anlatabildim mi?! 

Kalın Sağlıcakla….  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Sarıbıyık Yıldırım Arşivi