Baki Çiftçi

Baki Çiftçi

Şimdi Zincirleri Kırma Zamanıdır.

Şimdi Zincirleri Kırma Zamanıdır.

 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine Doğru Şimdi Zincirleri Kırma Zamanıdır.

10 Ağustos'ta Türkiye'nin önüne sandık konulacak. "Hadi Cumhurbaşkanınızı seçin" denecek. Ağustos sıcağının kavurucu - bunaltıcı sıkıntısı bir yana, eşit olmayan bir yarışta ipi göğüslemek, kazananlar ve kaybedenler açısında sonuç hiç de hakkaniyetli olmayacak.

Türkiye bugüne kadar neredeyse tüm seçimlerde, özellikle 12 Eylül darbesinden bu yana seçimler meşruiyetini kaybetmiştir.  %10'luk barajlar milyonlarca oyun başkasına verilip, bir başkasına yaraması gibi bir garabete, haksızlığa hatta hırsızlığa yol açmış, haksız iktidar erkleri yaratılmıştır.
Nedeni gayet basittir "istikrar" sahtekarlığı kılıfıyla sistemin egemen güçleri, muhalifleri, özellikle sistem karşıtı  güçleri  temsiliyet   hakkından yoksun bırakılması amaçlanmıştır.
Ancak hesaplayamadıkları bir şey oldu.

Son yüzyıldan fazladır içten içe  kaynayan ,  şiddet ve kanla bastırılan , buna karşın teslimiyeti kabul etmeyen Kürt özgürlük hareketi ve demokrasi güçlerinin direnci sistemin zırhlı duvarlarını "Demirci Kava" misali yıkmaya, parçalamaya başladı.

Bağımsız adaylarla dünyanın en zor seçim süreçlerinden geçen Kürt Siyasi Hareketi,  %10'luk seçim zincirlerini kırarak kendi  temsiliyetini  kendisi yarattı. Tüm ezilen halkların, inançların, emekçilerin, ötekilerin yüreklerine umut aşılamaya  başladı.

Şimdi;

Türkiye sosyalist ve demokrasi  güçleriyle birleşerek yeni bir umuda, seçeneğe, alternatife yelken açıyor.

Buradan bakılırsa son yılların yerel ve genel seçimleri dahil.  Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de iki damardan mücadele  devam ediyor. Sistem içi güçler ve sistemin tam karşısındakileri. Daha somutlarsak; Tayyip – Eklemeddin   bir cephe,  Selahattin karşı cephe.  Biz buna Sermaye ve statükonun sömürü- zulüm cephesi,  karşısında halkların emek ve özgürlük cephesi diyoruz.
Tayyip  ve  Eklemeddin;  kendi içinde  aynı  ideolojik ve siyasi zemin de egemenliği ve iktidarı ele geçirmeye çalışan güçlerin  temsilcileridir.


12 Eylül Anayasasının mirasyedileridir. Ki, yapıcıları müebbet ile yargılanırken, ikisi de 12 Eylül Anayasası’nın uygulayıcıları ve savunucularıdır. Birisi anayasadaki cumhurbaşkanlığı yetkilerini en radikal bir şekilde uygulayacağını ve başkanlık sistemine ve kişisel diktatörlüğe yelken açmış,  diğeri  adaylığını  yaptığı iki siyasi parti ve uzantılarının istedikleri 12 Eylül Anayasa’nın pasif cumhurbaşkanlığını savunuyor. Aynı yerde buluşuyorlar. 

Oysa Selahattin  Demirtaş’ta   somutlanan  muhalif güçler ;  tüm toplum kesimlerine "Radikal Demokrasi"yi öneriyor. Bu işin bir yanı.  Esası;  sistemin tüm engellemelerine rağmen  kürt  siyasi hareketi ve sosyalist güçlerin ortak bir ittifakla cumhurbaşkanlığı adayı çıkartacak bir seçenek sunacak güce ulaşmasıdır.  Bu seçenek tüm ezilenlerin yüreğine su sermiş ve umut olmuştur.

Ey Ezilenler, zulme ve inkara uğrayanlar, yok sayılanlar,

Bu ülkede “dilimle, kültürümle, inancımla, cinsiyetim ve tercihlerimle, işim ve emeğimle ben de varım, burdayım, benim de söyleyecek sözüm var. Artık kimsenin kulu, kölesi, sadakasına muhtaç olmak istemiyorum. Tüm söz ve karar süreçlerine eşit temelde katılma – paylaşma- denetleme hakkına sahip olmak istiyorum.” Diyenler;  insan hakkı ve özgürlüğü için yeni seçenekler var. Selahattin Demirtaş bunun sembollerindendir.  Şimdi zincirleri kırma zamanıdır. 

Başarabiliriz . Başarmalıyız. ÇÜNKÜ;

Baki Çifçi ÇOK İYİYİM GÖGSÜMÜ GERE GERE "DEMİRTAŞ’IN" ŞAHSINDA SİMGELEŞEN SİSTEMİN "ÖTEKİLERİNE" OY VERECEĞİM. ENTERNASYONEL DURUŞUM BUNU GEREKTİRİYOR. 55 YAŞIN KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞUYORMUŞUM GİBİ HİSSEDİYORUM. BİR UMUDUM VAR ARTIK.

SAFLARI SIKLAŞTIRIN ÇOCUKLAR....BİR TÜRKÜ TUTTURMAK GELİYOR İÇİMDEN NAZIM’IN HASRET GÜLTEKİN’İN, NESİMİ CİMEN’İN  DENİZLERİN…SESLERİ ÇINLIYOR KULAKLARIMDA. BERKİN’İN. GEZİ’NİN VE ROBOSKİLİ, FİLİSTİNLİ,ROJOVALI, ARAP VE TÜRKMENELİLİ ÇOÇUKLARIN ANALARININ AĞITLARI DAĞLIYOR YÜREĞİMİ.

40 GÜNLÜK TORUNUMUN GÜLÜCÜKLERİ, KIZLARIMIN-OĞULLARIMIN MUTLULUK DÜŞLERİ "BARIŞA KARDEŞLIĞE ÇAĞIRIYOR BENİ ... HADİ BİR UMUDUM SENDE RÜSHA ETME BENİ…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Baki Çiftçi Arşivi