3 Kasım 2002 genel seçimlerinden 12 gün sonra AB Komiseri Gunter Verheugen Baykal’dan,yasaklı olduğu için seçimlere giremeyen Erdoğan’ın milletvekili seçilip Başbakan olabilmesi için Anayasa değişikliğine destek vermesini istedi.Bu isteğe Baykal tereddütsüz ”evet”dedi.Senaryo alel acele uygulamaya kondu.Yasalar hiçe sayılarak AKP’nin Siirt milletvekili istifa ettirildi, Erdoğan milletvekili yapıldı.Ardından Gül istifa ettirilerek Erdoğan Başbakan oldu.

2007’de Cumhurbaşkanı seçimi vardı.Seçim de mecliste yapılacaktı.AKP’nin  tek başına Cumhurbaşkanı seçecek sayıda milletvekili olmadığı için muhalefetle uzlaşmak zorundaydı.Tam bu sırada Bahçeli,Baykal’ın yaptığının benzerini  yaparak  AKP’ye,”getirin adayınızı oy verelim”dedi.A.Gül’ü Cumhurbaşkanı yaptı.Gül,Erdoğan’ın vesayeti altında 7 yıl Çankaya’da oturdu.Hükümetten gelen hemen tüm yasaları tereddütsüz onayladı.Görev süresi bitince,kurucusu olduğu AKP’ye sıradan üye dahi olmasına izin verilmeyerek Huber Köşkü’ne oturtuldu.Hala orada,tüm giderleri devletten karşılanarak,siyasete dair tek laf etmeden,edemeden  yaşıyor.

Gül’den boşalan Cumhurbaşkanlığı’na Erdoğan aday oldu.Erdoğan’ın karşısına da adı sanı bilinmeyen ve ne dediğini kendi de anlamayan birini ortak aday olarak çıkaran  muhalefet,stratejik hata yaparak Erdoğan’ın seçilmesini sağladı.Eğer CHP ve MHP ayrı ayrı adaylar gösterseydi seçime katılım daha fazla olacak,Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi önlenecek,teke inmiş olan muhalefet adayının en azından ikinci tura girme şansı olacaktı. Olmadı.Kılıçdaroğlu ve Bahçeli yanıldıklarını ancak seçimden sonra anladılar.Anlamadılar da,gördüler.

AKP 13 yıldır iktidarda ama ülkeyi yönetemiyor.Yaptığı büyük yanlışlar için,”aldatıldık”deyip geçiyor.Ama ülke büyük zararlara uğruyor.AKP döneminde işsizlik,yoksulluk,yolsuzluk,hırsızlık  arttı;ahlak erozyonu arttı;fuhuş arttı;hapishanelerdeki insan sayısı arttı.Toplum kamplara bölündü;ülke bölünmenin eşiğine geldi.Askerlik hayatının büyük bölümünü terörle mücadeleyle geçirmiş olan bir emekli generalimiz diyor ki;”önümüzdeki seçimlerde siyasal iktidar değişmezse ya bölünürüz ya çatışırız.”Bölücü örgüt bölünme istediğini açıkça söylüyor.İktidarsa hala çözüm sürecinden bahsediyor.

2015 seçimleri ülkemiz için, milletimiz  için hayati önemde.Muhalefet,geçmişte yaptığı hatalardan ders alarak bu seçimlerden başarıyla çıkmalıdır.Muhalefet,hayatın gerçeklerine uygun,milletin beklentilerine cevap verir olmalıdır.Milletvekili aday belirlemede Genel Merkez’e % 15,Genel Başkan’a da % 5 kontenjan tanıyan yönetmelik değişikliği,bencilliktir,karambolden gol atmaya çalışmaktır.Umulur ki bu karar uygulanmaz.Aksi takdirde yine iktidara çalışılmış olur.