Burcu Demir

Burcu Demir

''Sosyal Medya ve Gücü''

''Sosyal Medya ve Gücü''

Bir süredir yazılarımı paylaştığım kişisel sayfam olan, ‘’Gülümse’’ Blog sayfasına ulaşmak istediğimde, tüm Blogspot mağdurları gibi her defasında ‘’Bu site mahkeme kararıyla engellenmiştir.’’ yazısıyla karşı karşıya kalıyorum. Adaletsiz bir şekilde ulaşımı engellenen bu sitelerin emekçileri, sitelerinin kapanmasına sebep olanlarla bir tutulup, hem ifade özgürlüğüne hem de emek verilmiş onlarca siteyi zan altında bıraktılar bildiğiniz üzere…  Birkaç kez Blogspot sayfalarından yasağın kalktığı haberleri çıktı fakat biz hala bugün sitelerimize ulaşamıyoruz. Bu da gösteriyor ki, bu haberleri daha çok duyacağız. Ben de eli kolu bağlı beklemek yerine, çareyi yeni bir blog sayfası kurmakta buldum ve yeni kişisel sayfam için çalışmalara başladım.


    Sosyal ağlar ve internet medyasının gücü günümüzde tartışmasız boyutta yükselmeye devam ediyor. Bir haberin duyulmasında, paylaşılmasında ve yüzlerce kullanıcıya yayılmasındaki hız; ne gazetecilik sektöründe var, ne de televizyon medyasında…


   Twitter’da 140 karakterde yazılacak bir cümle bile aynı anda birçok insanı haberdar etme konusunda sonsuz başarıya ulaşıyor. Aynı şekilde Facebook’ta da; bir haber linkini paylaşmak, bir tıklamayla onlarca okuyucuyu bilgilendiriyor. Bu hızın getirdiği yanlış bilgi paylaşımının yüksek ihtimalinin ise tehlikeli olduğunu düşünenlerdenim hak verirsiniz ki…


    En çok ilgi gösterilen ağların başında Facebook ve Twitter geliyor. Ülkemizde yaşanan tüm güncel olayları ve tüm gelişmeleri bu sitelerde paylaşan birçok kullanıcı, hem yorumlarıyla hem de paylaştığı haber linkleriyle, tüm bu haber bilgilerinin kolay ulaşılabilirliğini sağlıyorlar. Elbette ki bunlar sosyal medyanın bizlere kazandırdığı artılardır fakat olumsuz açılarından baktığımızda, aslında bu kalabalık paylaşımların doğru ve olduğu gibi yansıtılamadığı da gözlemleniyor.


   Bu sosyal ağların bilgi karmaşasına en iyi örnek verilebilecek konu, bence son yaşadığımız İbrahim Tatlıses’in vurulduğu olaydır. Twitter’da yazılan yazıların hepsini bir araya toplasak ve baştan okusak; neye inanacağımızı, hangi bilginin doğru olduğuna emin olacağımızı bilemeyeceğimiz bir bilgi kirliliğiyle karşılaşıyoruz. İnanın o sabah uyandığımda, vurulduğu andan itibaren yazılmış tüm tweetler bilgi kirliliğini tanımlayan cinstendi.  (Bu vesileyle İbrahim Tatlıses’e acil şifalar dilerim…)


    Ben yine de sosyal ağları sonsuz destekleyen ve özgürlüğüne inanan biri olarak; bir gün tüm bu kullanıcıların bir yardım kampanyasına destek olurken veya bir güç gösterisi için birleştiğinde ne kadar faydalı işler başarabileceğine sonsuz güveniyorum. Bu anlamda da en büyük destekçilerinden biriyim.


    Senelerdir kullandığım bu sosyal ağlarda ne kadar bilgi kirliliği olursa olsun, hızına ve gücüne her zaman inanıyorum. Evet; hayatımızda var olmalı, elimizden geldiğince destekleyerek, doğru bilgi paylaşarak, haksız yorum yapmayarak, özgürlüğü savunarak, sosyal ağların toplumca kazanacağı tüm yararlara destek vererek çok daha güçlü hale getirebileceğimize inanıyorum. Blogspot sayfalarının açılmasını da bu anlamda çok daha mühim bir mesela olarak görüyorum.


    Teknoloji doğru kullanıldığında, en iyi doğrularıyla geri dönüyor bize, inanın bu böyle!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Burcu Demir Arşivi