Hedef model birey yetiştirmek

Hedef model birey yetiştirmek
Dünyanın farklı ülkelerinden gelen çocuklar, 6. Uluslararası Gökcan Koleji Çocuk Halk Oyunları Festivali'nde, barış, kardeşlik ve dostuğun ortak dilini müzik ve dans ile paylaşıyor. Gökcan Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Göktaş, "Tek hedefi

 “Tek hedefimiz geleceğe güvenle bakan, insanlığa katkıda bulunan, toplumda lider ve model olacak bireyler yetiştiren öncü bir kurum olmaktır” sözüyle misyonunu tanımlayan Gökcan Koleji'nin  Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Göktaş ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide 6. Uluslararası Gökcan Koleji Çocuk Halk Oyunları Festivali hakkında konuştuk. Göktaş, festivalin barış, kardeşlik ve dostluğun pekişmesindeki önemine değinerek, "Okulumuz bu güne kadar 50 ülke ve 3 bine yakın öğrenciye ev sahipliği yaptı. Bu yılda 6.'sı yapılan organizasyonda 14 ülkeden 600 çocuğu ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.

 

 Festivalin çıkış noktası nedir?

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün TBMM'yi kurup demokratik bir yaşama geçişimizi sağlayışının ve bu günü tüm Türkiye ve dünya çocuklarına hediye etmesinin yıldönümünde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasında biz de her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz 6. Uluslararası Gökcan Koleji Çocuk Halk Oyunları Festivali'nde 14 ülkeden gelen çocuklarla birlikte bu güzel ve anlamlı bayramı Gökcan Koleji misafirliğinde kutluyoruz.

 

Organizasyonu düzenlemenizdeki misyonunuz nedir?

Bizler festivalimizde; derslerde anlatılan birçok konunun uygulamasını çocuklarımıza yaşayarak anlatmayı amaçladık. Büyük şehirlerde sorumluluklarımız gereği sürekli bir koşturmaca içerisinde yitip giden doğal ve kültürel değerlerimizi çocuklarımıza öğretmeyi ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçladık. Festivalimizde de öğrencilerimizin kendi yaşıtları yabancı ülke çocuklarını evlerinde ağırlarken, kültürler arası alışveriş, Türk ve bölge misafirperverliği, bir değil, birçok yabancı dili öğrenmenin önemini anlatmayı amaçladık.

 

Milli Eğitim Bakanlığı onaylı

 

Festivali anlatabilir misiniz?

Milli Eğitim Bakanlığı onayı ile ve UNESCO'ya bağlı CİOFF ile birlikte bu yıl 6.sını düzenlediğimiz, dünya ulusları arasındaki barışı, dostluğu, kardeşliği anlattığımız, bir olmayı beraber olmayı, birken tüm olmayı başardığımız ve bunu dans ve müzik eşliğinde anlattığımız bir festival.

 

Etkinlikler kapsamında neler yapıyorsunuz?

 

Bu çocukların hepsi tanımadıkları, haritada bile yerini yeni öğrendikleri bir ülkeye geldiler ve 1 haftalığına bizlere, çocuklarımızın evlerine konuk oldular. Bizlerin yürekleri onların evi oldu, ellerimiz onların tutmak istedikleri eller oldu. Ve onlar çok uzaklarda bıraktıkları anne-baba ve kardeşlerinin yerlerine bizleri koydular. Sürecin içerisinde büyükelçi ziyaretleri, Büyükçekmece ve İstanbul gezileri, boğz turu düzenliyoruz. “Dünya Çocukları Okulumuzda” sloganı ile 30 adet devlet okulunun evsahipliğinde bu çocuklar gösteri yaparken orada eğitim gören çocuklarımızın da bu kültür lezzetinden tat almalarını sağlıyoruz. Ayrıca çocuklarımız Türkiye ve güzel İstanbul’umuzu en güzel tanıtan ve anlatan Miniatürk’ü 18 Nisan 2015 Cumartesi günü gezecekler ve ayrıca ülkelerinin en güzel halk oyunları gösterilerini oradaki ziyaretçilere sergileyecekler.

 

Gala gecesinden de bahsedebilir misiniz?

Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış gala programı ile başlayan festival dünya çocuklarını biraya getirdi. Galaya TBMM Başkanvekili sıfatıyla katılan bölge milletvekilimiz Meral Akşener, meclisin açılışından ve Atatürk’ün bu önemli günü çocuklara armağan edişinden bahsetti. Ayrıca gala gecemizde Meclis Başkanımız onur konuğu olarak katıldı ve organizasyonumuzu çok daha anlamlı hale getirmiştir.

 

Türkiye'nin sesini duyuruyoruz

 

Festival nasıl geçiyor?

Festivalimiz tam bir bayram havasında gerçekleşiyor. Çocuklarımız dünya çocuklarıyla bir araya gelmenin ve kardeşliğin temelini Gökcan Koleji'nde atmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Festival süresince, festivale katılan gruplar kendilerine özgü kostüm, canlı müzik ve danslarıyla ülkelerini ve yörelerini tanıtıyorlar. Bizler de okul olarak Türkiye adına Gökcan Koleji Halk Oyunları ekibimizle bu grupta sesimizi duyuruyoruz.

 

CIOFF'u anlatabilir misiniz?

Uluslararası Folklor ve Geleneksel Sanatlar Festivalleri Organizasyonu Konseyi'ne (CIOFF) bağlı tek okuluz. CIOFF, UNESCO'ya bağlı bir sivil toplum örgütü. 135 ülkedeki folklor organizasyonunu sağlayan bir kuruluş. Genelde belediyelerin yaptığı festivalleri kapsıyor ve biz tek okuluz. CIOFF bu işin çok ciddi boyutudur. Grupları, organizasyonları çok kalitelidir. Gelen ülkeler bize ve organizasyonumuza not verir biz de gelen ülkelere not veririz. Ve bunlar CIOFF'ta toplanır. 5 tam puandır. 3'ün altında puan alan organizasyon veya grup bir sonraki yıl hiçkimse tarafından tercih edilmez. Organizasyonlar bile iptal edilebilir. Biz 3. yılımızda hep 5 tam puan alarak CIOFF kitapçığına girmeyi başarmış bir okul olmamız da bu işin çok daha büyük bir noktası. Daha kaliteli ve ciddi boyutu CIOFF. Yoksa heryerden grup bulursunuz. Okulumuz bu güne kadar 50 ülke ve 3 bine yakın öğrenciyle muhteşem bir ev sahipliği yapmıştır. Bu yılda 6.'sı yapılan organizasyonda 14 ülke 600 tane çocuk var okulumuzda.

 

Bu sene hangi ülkeleri ağırlıyorsunuz?

Bu sene festivalimizde 14 ülke ağırlıyoruz. Bunlar; Meksika, Arjantin, Horduras, Paraguay, Şili, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bosna Hersek, Bulgaristan, Endonezya, KKTC, Kırgızistan ve Gürcistan.

 

14 ülkeyi aynı anda ağırlamak büyük bir organizasyon. Nasıl başarıyorsunuz?

Evet, belediyelerin yapamadığı bir süreç. 5 ülkemiz Latin Amerika'dan ve onlar 2 haftalığına geldiler. Önce bizim organizasyonumuza sonra da Çorlu Belediyesi'nin ve Pendik Belediyesi'nin festivallerine katılacaklar. Bizim en büyük farkımız bu çocuklar ailelerde kalıyorlar. Özel bir okuluz. Özel okul demek yabancı dil demek, yabancı dili pratikliğe çevirebilecek bir hafta bizim için. Aslında bu bizim için bir ders ortamı. Bir veli iki öğrenci alıyor. Yaş gruplarımız ise 8 ile 13 arasında.

 

Öğrencilerinizin velilerinden nasıl tepkiler alıyorsunuz?

En büyük destekçilerimiz veliler. Ayrıca Gökcan Koleji'nde öğrencileremiz 3 dil öğreniyorlar.

Festivale katılacak ülke seçimlerimizi yaparken, öğrencilerimize öğrettiğimiz dilleri baz alarak tercihlerimizi kullanıyoruz.

 

Hangi dilleri kaçıncı sınıftan itibaren öğretiyorsunuz?

İngilizce İspanyolca ve Rusça dersleri veriyoruz. Birinci sınıftan itibaren İngilizce derslerine başlıyoruz. İkinci sınıftan itibaren İspanyolca ve dördüncü sınıftan itibaren de Rusça öğretiyoruz. Ve öğrencilerimiz 8 sene sonunda 3 tane dil bilerek mezun olmuş oluyorlar.

 

Tahtada ders stili kalkmalı

 

Yabancı öğrencileri ağırlıyorsunuz. Onların eğitim sistemiyle bizim eğitim sistemimiz arasında ne gibi farklar görüyorsunuz?

Onların eğitim sistemleri ile kendi sistemimizi sürekli karşılaştırıyoruz. Birçok konuda onlardan önde olduğumuzu söyleyebilirim. Bizim bu konudaki tek sıkıntımız müfredatla ilgili. Onlar herşeyi daha özgürce öğreniyorlar. Yaparak, deneyerek ve yaşayarak sürecin içerisinde öğreniyorlar. Bizde tahta başında ders anlatma stili kaldırılmalı artık. Biz okulumuza öğretmen alırken de tahta başında ders anlatacak birini aramıyoruz ifadesini kullanıyoruz.

 

Türkiye'de sizce oturmuş bir eğitim öğretim sistemi mevcut mu?

Türkiye'de oturmuş bir eğitim öğretim sistemi maalesef ki yok. Her yıl farklı bir şeyleri deneyerek yol katetmeye çalışıyoruz. Eskiden 'S' harfini 'se' olarak öğretirdik. Yıllarca çocuklara 'Sal' yaz derken 'Seal' yazıyorlardı. Şimdi harfler eğer sessizse yanına sesli harf eklemeden öğretiyoruz. Evet doğrusu bu ama el yazısını anlayabilmiş değilim. Çünkü eskiden güzel yazı dersi vardı ve daha farklıydı ama şuan el yazını ilk 3 sene öğretiyorsunuz ama hiçbir kitapta el yazısı kullanılmıyor. Tamamen el yazısı kullandırıyorsunuz ve 4. sınıfa geldiğinde de 'Artık el yazısı bitti, normal yazıya dön' deniliyor. İleride el yazısı uygulamasının kaldırılacağından eminim.

 

Son olarak eklemek istediğiniz birşey var mı?

Unutmayalım çocuklarımız bu ülkenin güvencesi. Onların yüreklerindeki sevgi seli sayesinde gelecek kuşaklara sevgiyi, barışı, hoşgörü ve kardeşliği taşıyacaklar. Gelin hepimiz onları birer çiçek tohumu olarak ülkemizin ve dünyanın tüm semalarına serpelim ki düştükleri her yerde sevgiyi, saygıyı, kardeşliği ve barışı yeşertsinler.

 

Çoklu zeka eğitim sistemi uygulanıyor

 

Sınav sistemi ise her yıl değişiyor ve önümüze ne çıkacağını bekliyoruz. Çünkü her sene mezun ettiğimiz öğrencilerle birlikte yeni sistemi biz de öğrenmeye çalışıp, bu yeni sisteme göre çocuklarımıza tercih yapmaya çalışıyoruz. Bu oturmuş bir sistem kesinlikle değil. Okulumuzda uygulanan eğitim öğretim sisteminde çoklu zeka eğitim sistemi uygulanıyor. Biz yıllarca tesadüflerle bu süreci yürüdük. Üniversite sınavında insanlar sevmediği bölümleri okuyor, bölümünü yarım bırakıp başka bir üniversiteye giriyor, sevmediği meslekleri yapıyor. Eskiden öğretmenin kafasındaki çocuk şekillendirilirdi. Artık sistem şu; siz öğrenciyi tanıyacaksınız. O öğrenci sözel zekasını mı, sayısal zekasını mı kullanıyor bunu anlayıp, öğrencinize bu doğrultuda yol çizmelisiniz.

 

Güzel hatıralarla dönecekler

Gökcan Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Göktaş, "Çocuklar bizim geleceğimiz ve bu tür etkinliklerin, kültürel mirasımızın nesiller arasında paylaşılması için çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnanıyorum ki bu çocuklar çok güzel hatıralarla ülkelerine dönecekler. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün TBMM'yi kurup, demokratik bir yaşama geçişimizi sağlayışının ve bugünü tüm Türkiye ve dünya çocuklarına hediye etmesinin yıldönümünde Cumhuriyeti bize armağan eden tüm büyüklerimizi saygıyla anıyor ve tüm çocuklarımızın bayramını kutluyorum".

KAYNAK:GAZETE İSTANBUL

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.