Artık çok değişti!

Artık çok değişti!
MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, hayatında birçok şey yaşadığını bazı insanları da hayatından çıkardığını söyledi.

Emre Belözoğlu, futbolu bıraktıktan sonra Fenerbahçe'deki sportif direktörlük görevinden, kariyer hedeflerine, 3 Temmuz sürecinden, kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasına kadar birçok konu hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım ve Ali Koç gibi iki güçlü başkanla çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, şöyle konuştu: “Hiç kimseye kırgınlığım yok. Bu kadar uzun da değil hayat. Sonuçta profesyonel kararlar alınıyor. Sayın Aziz Yıldırım ve Sayın Ali Koç'la yaşanmışlıklarımız, hatıralarımız var. Anlaşamadığımız yerler de olmuştur ama birbirimizi gördüğümüzde Ali Başkan'la da Aziz Başkan'la da sarılırız, oturur konuşuruz. Bayramlarda, kandillerde mesajlaşırız, acılarımızı da güzel günlerimizi de konuşuruz. Benim için büyük üzüntüler var ama kariyerimde hiçbir zaman Fenerbahçe'nin yeri olmayan üzüntüler bunlar. Birazcık daha bireyselleştirdiğimiz ilişkilerimde beni çok büyük gama, hayal kırıklığına uğratan insanlar var. Hayat bazen insanların altını çizer, bazen de üstünü çizer. Fenerbahçe, Aziz Yıldırım, Ali Koç benim için altı çizilenlerdendir ama üstünü çizdiğim çok insan da var. Üstünü çizdiklerim artık hayatımda olmayacak.”

Süpermarket çalışanı değildi

Emre Belözoğlu, mağdur olduğu ve kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasıyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Biz bir bankacılık işlemi yapacağımızı düşünerek, kuzenim vasıtasıyla bir yatırıma giriştik. Daha sonra işin ikinci, üçüncü gününde renginin değişmesine şahit olduk. Bize bankacılık işlemi yapıldığına dair kağıtlar verildi. Biz yine de buna güvenmedik ve bankaya kendisini şikayet ederek, bankanın müfettişlerini getirttik. Daha sonra da polislerin gelmesini isteyerek hukuksal haklarımızı kullandık. Şu an bu sürecin takipçisiyiz. Ne yazık ki popülist bir şekilde, insanların acılarından, yaşamış oldukları sıkıntılarından beslenen bir güruh var. Onlara söyleyebileceklerim, Allah onlara vicdan versin. Burada bir süpermarket çalışanı değil, bir banka müdürünün, bankacılık işlemi yaptığını söyleyerek, elimize bankanın kendi ürettiği kağıtlarla vermiş olduğu şeylere inandık. Onun dışında söyleyecek bir şeyim yok.”

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.