BAŞTAN söyleyelim, sonra bizi eleştirmek için bazı uyanıklar zemin hazırlığına girişmesinler. Terörün dini - imanı olmaz. Terör ve terörü destekleyen hangi ülke olursa olsun onu lanetlemeli ve sivil olduğu kadar askerlere ve çeşitli güvenlik kolluğu taşıyanlara, hepsine sahip çıkılmalıdır.

Yani, kısaca “Terörün Allah Belasını Versin...”

Gelelim bugünün gelişmelerine.

Fransa’daki terör olayını elbette lanetliyoruz ve ölenlerin ailelerine başsağlığı diliyoruz. Evet ama bugüne kadar ölen Türk vatandaşlarımız için... Askerlerimiz ve çeşitli güvenlik kolluğu taşıyanlarımız için... Fransa yürüyüş yaptı mı?

Yapmadı.

Ülkemizde canice öldürülen askerlerimizin acısını paylaşmak için Fransa gerçek bir açıklama yaptı mı?

Yapmadı.

Teröre 30 binden fazla şehit veren Türkiye için Avrupa nezdinde herhangi bir birlik - beraberlik çağrısı yaptı mı?..

Yapmadı.

Siz bırakın yapmasını, daha çok terörü destekleyecek şekilde hareketlerde bulundu.

Nasıl mı?..

Fransa’nın eski cumhurbaşkanının eşi Danielle Mitterrand’ın Türkiye’ye karşı sinsice çalıştığını unutmayalım. Sürekli Türkiye’nin altına dinamit koydu ve Kuzey Irak bölgesinin sorunlarını kaşıyarak başımıza bela etmeye çalıştı.

Hatta o kadar ileri gitmişti ki, “Kürdistan bölgesini ikinci vatanım olarak görüyorum ve öyle hissediyorum. İlk kez 1991 yılında Kürdistan’a geldim ve o zaman halkın nasıl Saddam rejiminin korkusundan kaçtığını gördüm. O zaman çektiğimiz fotoğrafların Kürdistan’ın uçuşa yasak bölge ilan edilmesinde önemli bir rolü oldu. İlk kez buraya geldiğimde yakılmış ve yıkılmış bir ülkeyle karşılaştım. Ancak bugün her yönüyle çok gelişmiş bir bölge karşımda duruyor” diyerek Barzani’yi sürekli kışkırtmıştı.

Bugün de Mesut Barzani’nin hayali Kürdistan’ı kurmak olduğu kadar... Bölge halkı Kürtlerin de kurmak istedikleri Kürdistan bölgesinin bayrağı altında buluşmalarını sağlamaya çalışması olmuştur.

Evet ama bir insan sana, “Yahu kardeşim, sen dün neydin de bugün Türkiye’yi ve sınırlarını rahatsız edecek açıklamalarda bulunuyorsun?” diye soru sormaz mı?..

Türk milleti Barzani’nin bugüne kadar bilinmeyen bazı yönlerini hiç biliyor mu?..

Elbette bilen vardır tabii ki... Ama bilmeyenimiz de oldukça çoktur.

Barzani’nin babasının adı Molla Mustafa Barzani’dir. Bunların tarihçesi hep hainliklerle doludur. Tarih araştırmacısı Gökhan Balcı, “Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı (ATASE) arşivlerinde Mesut Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani ve amcası Barzan Şeyhi Abdüsselam’ın Rusların desteği ile Ermeni çetelerini Türklere karşı kışkırttığını” açıkça kaydederek şöyle devvam etmişti:

– “Devlet arşivinden de yaptığım araştırmalarda Türk geçmişi ve geleceği için ibret verici sonuçlara ulaştım. Geçmiş yıllarda Türkiye tarafından korunan, son dönemde ise Türkiye'ye yönelik 'tehdit içerikli' açıklamalarıyla dikkati çeken Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Mesud Barzani'nin babası Molla Mustafa Barzani'nin sözde Ermeni soykırımının yaşandığı iddia edilen tarihlerde, Ermenilerle birlikte Türklere saldırırken, Barzan aşireti Rusya'dan önemli destekler aldı. Mustafa Barzani, Ermeni çetelerini silahlandırarak, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki Türk köylerinde işkenceler yapmış.” (22 Ekim 2007)

Tarihi araştırmalara girmezseniz ne dostunuzu ve ne de düşmanınızı tanırsınız. Bunun için mutlaka tarihi olayları süzgeçten geçirdikten sonra bugün kendi kendinize “Bana kim düşman” ve “Bana kim dost” diye sorular sorarak durumunuzu daha iyi anlarsınız.

SÖZDE ERMENİ MESELESİ VE BUGÜNÜN SÖZDE KÜRT MESELESİ VE KÜRDİSTAN!..

Ayastefanos Antlaşması 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra imzalanmıştı. Bu imzadan sonra da Ermeniler büyük bir hayale ve ümide kapılmıştı. Bu ümitlerini devam ettirmek için Rus makalarından büyük yardımlar bekliyorlardı. İşte tam da burada Ermeni Patriği Nerses Varjabedyan ve beraberindeki birçok Ermeni ileri gelenleri Ayastefanos’a giderler. Bunların bütün dertleri Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurmaktır.

Yani ülkemizin üzerinde oynanan oyunlar yetmiyormuş gibi, bugün halâ sözde Ermeni meselesini kaşımak için 100. yılı bekleyen ikiyüzlü ülkeler, halâ sözde Kürt meselesi varmış gibi ortalığı karıştırarak Türklerin üzerine gelmekte.

SÖZDE ERMENİ MESELESİNİ KABUL ETMEYENİ TUTUKLAMAK İÇİN ELLERİNİ OVUŞTURAN FRANSA’NIN TUTUMUNU NE ÇABUK UNUTTUNUZ?..