İBB Selimpaşa’da bir büfe yıktı ve kıyamet koptu… 

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar açtı ağzını yumdu gözünü. Neymiş efendim, “Bunu eşkıya bile 

yapmazmış.” 

Doğru bu ramazan ayında bunu eşkiya bile yapmaz. Ancak vatandaşlara verilen o büfe yerleri 

kimin işine yarıyor? Kime siyasi rant kazandırıyor ona bakmak lazım. Siz siyasi rant elde etmek için 

birilerine büfe yerleri vereceksiniz, hem de  İBB’nin inisiyatifinde olan yerler e büfeler çay bahçeleri 

yaptıracaksınız sonra da kalkıp siyasi rakibinizden buna alkış tutmasını bekleyeceksiniz.  Olacak iş 

değil! 

Geçtiğimiz günlerde zaten 63 tane büfe ve çay bahçesinin kaçak olduğu tespit edildi, hatta yıkım 

kararları bile çıktı. Diğer taraftan Mendirek üzerinde bulunan eğlence mekânlarının yıkım kararları 

yıllardır var ve yıkım korkusu yüzünden işletmecileri diken üstüne duruyor. Tüm bunlar göz önünde 

dururken, hangi akla hizmet şu büfe olaylarına devam ediliyor anlamış değilim. Hadi vatandaşa 

yer verdin ve büfeyi yaptırdın diyelim Sayın Başkan, neden bu büfenin yıkılmayacağı garantisini 

veremiyorsunuz? Madem buraların Silivri Belediyesine ait olduğunu söylüyorsunuz, o zaman 

neden insanlar yıkım korkusu içerisinde? Kusura bakmayın ama daha önce de söylemiştim şimdide 

söyleyeceğim. Ben yapayım onlar yıksın, bende onları halka şikayet edeyim ve siyasi rant elde edeyim 

mantığı içerisinde hareket ediyorsunuz Sayın Başkan. Sırf siz siyasi rant elde edeceksiniz diye bu kadar 

insan mağdur oluyor. Ve bu mantıkla devam ettiğiniz müddetçe de mağdur olmaya devam edecekler. 

Kısacası, sizlerin siyasi çekişmesi yüzünden olan yine vatandaşa oluyor. Bunu vatandaşlara yapmayın. 

Vatandaşın umutlarıyla oynamayın!

Ya hepsini yıkın ya da hiç dokunmayın! 

Bir diğer konu ise İBB’nin yıkım kararı alıpta yıkımları gerçekleştirmemesi ve tehdit unsuru olarak 

elinde tutması. Madem bu yerler İBB inisiyatifinde, Mademki İBB Yetkililerinden izin alınmadan 

yapıldı, Mademki gelip denetliyorsun ve 63 tane kaçak büfe ve çay bahçesi tespitinde bulunuyorsun, 

Neden yıkmıyorsunuz anacım? Siz nasıl bir siyasi menfaat beklentisi içindesiniz ki yıkım karalarını 

elinizde tutup o kadar insanı diken üstünde oturtuyorsunuz? Yıkın anacım. Madem yasal değil 

yıkın. Yıllardır yıkım kararı olduğu halde göz yumduğunuz yerleri de yıkın. Yıkın ki kimseye ayrıcalık 

tanınmadığını görelim. Öyle elinizde tehdit unsuru olarak tutmakla olmaz bu işler. Zaten bir büfe 

yıkıldığında da suçlanan siz oluyorsunuz. O zaman yıkım kararı olan bütün yerleri yıkın. Köyünde 

hayvanlarını barındırmak için ahır yapan Ahmet amcanın ahırı kaçak diye nasıl yıkılıyorsa bunları 

da yıkın. Köydeki müstakil evine izinsiz çivi bile çakamayan, çaktığı zamanda yüklü miktarda cezalar 

kesilen Ayşe teyzeye tanınmayan ayrıcalığı büfe ve çay bahçesi yeri verilen insanlara da tanımayın. 

Tanımayın ki bende sizin herkese eşit davrandığınıza inanayım. Aynı sözlerim Silivri Belediye Başkanı 

Özcan Işıklar içinde geçerli. Sadece köydeki garibanın inşaatını, ahırını yıkmakla kaçakla mücadele 

edilmez. Bir taraftan bunu yaparken diğer taraftan başka kişilere ayrıcalık tanınırsa işte o zaman 

sizlerin samimiyetinden şüphe ederim ben. Bu yüzden kaçakla mücadele edecekseniz herkese eşit 

olun anacım. Ya hepsini yıkın yada hiç dokunmayın!   

Ve son söz; Siyasi rant peşinde olanlar kendinize gelin!  Sırf siyasi rant elde etmek ve 3-5 oy almak 

uğruna insanların umutlarıyla oynamayın. Bir tarafın büfe ve çay bahçesi yeri verip, diğer tarafında 

yıkması gerekirken yıkmayıp insanların hayalleri ve umutlarıyla oynaması ne siyasi ahlaka nede siyasi 

etiğe yakışmıyor. O yüzden bir an önce kendinize gelin beyler. Önümüz seçim ve seçimlerde bu millet 

bunun hesabını her iki taraftan da sorar. Bu komediye artık son vermeniz sizlerin yararına.  Benden 

söylemesi…