'16 Nisan Türkiye'nin yeniden uyanışı olacak'

'16 Nisan Türkiye'nin yeniden uyanışı olacak'
Bakırköy Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşen ‘Gelecek, nasıl gelecek?’ panelinde Anayasa değişikliği anlatıldı.
İstanbul'da 1 milyondan fazla seçmeni olan Kastamonulular adına 16 Nisan'da yapılacak referandum öncesi Kastamonu Toplumsal Dayanışma Platformu, ‘Gelecek, nasıl gelecek?’ başlıklı panel düzenledi. Bakırköy Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşen panelde Kastamonulu akademisyenler, Kastamonulu sivil toplum kuruluşları üyelerine ve hemşehrilerine Anayasa değişikliğini anlattı.

İstanbul Barosu Eski Genel Sekreteri Av. Hüseyin Özbek’in moderatörlüğünü üstlendiği panele, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletlerarası Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sibel Özel ve Girne Amerikan Üniversitesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Dikmen konuşmacı olarak katıldı. İstanbul’un farklı ilçelerinden gelen Kastamonuluların yanı sıra Bakırköylülerde panele yoğun ilgi gösterdi.

Panelin açılış konuşmasını yapan Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, tek adam rejiminin Türkiye’yi nerelere götürebileceği ile ilgili kaygılarını yaklaşık bir ay gibi süredir anlattıklarını belirterek parlementer sisteminin önemini bildiklerini belirtti. Kerimoğlu: “Getirilmek istenen yönetim sistemi ülkemizin mevcut sorunlarına bir çözüm getirmeyeceğini dillendiriyoruz. 16 Nisan demokratik Türkiye’nin yeniden uyanışı olacaktır, yolsuzluklara, yokluklara, bu kötü gidişe bir dur deme günü olacaktır. Ben inanıyorum ki;


Kastamonuluların asgari müştereğinin ulusal bütünlük, üniter yapı, milli mücadele anlayışı, kuvay-ı milliye ruhuyla Atatürk’ün yolunda yine sorumluluğu üstlerine alacaklardır.” dedi.
Prof. Dr. Sibel Özel konuşmasında referandumda oylanacak olan 18 maddeyi tek tek değerlendirdiği konuşmasında: “Demokrasi ile yönetilen ülkelerin olmazsa olmaz şartları vardır bunlar: Şeffaf yönetim ve hesap verebilirliktir. Bunu sağlamak içinde devlet yönetiminde denge ve denetim mekanizmaları yani bağımsız yargı organları kurulmuştur. Devletin ayakta kalmasını sağlayan yasama, yürütme ve yargı erklerin ayrılığı yoksa o ülkede anayasal bir düzenden zaten söz edilemez. Değiştirilmek istenen maddeler ile tüm bu güçler bir kişiye devredilemez. Böyle bir yönetim sistemi bizi güçlü, zengin, her alanda sıfır sorunu olan bir ülke yapmaz” dedi.

Panelin ikinci konuşmacısı olan Prof. Dr. Meltem Dikmen mevcut idareciler hazırladıkları anayasa paketinin neler getirdiğini değil, paketten ne anlaşılması gerektiğini anlattıkları söyleyerek, iktidarın özellikle maddeleri açıklamaktan kaçındıklarını belirtti. Dikmen özetle: “Oluşturulmak istenen algı, tüm sorunların bu anayasa paketi ile çözüleceği yönünde. Anayasalar ülke yönetmez, anayasalar mucize metinler değildir, anayasalar devletin yönetim haritasını şekillendirir. Anayasadan beklenen siyasi iktidarın otoritesi nedir, sınırı nedir, yönetilen halkın haklarını belirlemesidir. 18 maddeyi tek tek değerlendirmek çok önemli, bu değişiklik; devletsizleşme, anayasasızlaşma, otoritesizleşme, vatansızlaşmanın işaretidir.” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.