Avcılar'dan korkunç manzaralar

Avcılar'dan korkunç manzaralar
İstanbul'un önemli İlçelerinden olan Avcılar Yeşilkent Mahallesi'nin halleri içler acısı...
Avcılar Yeşilkent Mahallesi'nde ne altyapı var, ne yol... Evlerin burnunun dibinden lağım deresi akıyor. Binlerce kişinin yaşadığı koca mahalle kötü koku altında. Çöp yığınları deseniz almış başını yürümüş. Perişanlık diz boyu.

Bugün , dünya şehri dediğimiz, tarihiyle, turizmiyle, yatırımlarıyla, hızlı gelişmesiyle övündüğümüz megakentimizden bir manzara... Bu fotoğraflarda gördüğünüz kareler, inanılması güç olsa da İstanbul’dan... Avcılar Yeşilkent Mahallesi’nden... İmarı, altyapısı, yolu, asfaltı, kısacası hiçbir şeyi olmayan bir mahalle burası... Yani mahrumiyet bölgesi... Durum öylesine vahim ki, nasıl anlatsam, nereden başlasam bilemiyorum.

SALGIN HASTALIK RİSKİ

Mahallenin orta yerinden, evlerin birkaç metre yanından geçen lağım deresini mi, korkulukları olmayan derenin kenarında oynayan çocukların burun buruna olduğu tehlikeyi mi, mahalleyi saran kötü kokuyu mu, çöp yığınlarını mı, koca koca taşlarla dolu patika yolu mu, hangi bir sorunu anlatayım! İşte durumun vahameti de ayan beyan ortada zaten... Buranın İstanbul’da bir mahalle olduğuna inanmak istemiyor insan...

Bu mahallede yaşayan binlerce kişi yıllardır mücadele veriyor. Yolları yapılsın, lağım deresi ıslah edilip kapansın, altyapı gelsin, çöpler toplansın diye... Ama sonuç yine yok, yine yok... Bu sayfanın takipçileri hatırlar. Yeşilkent Mahallesi’ndeki perişanlığı, 2009 yılında gündeme getirmiş ve ‘Ne olacak bu mahallenin hali’ diye sormuştum. Art arda yaptığım haberlerin ardından derede ıslah çalışması başlatıldı. Ne var ki, o çalışmalar da yarım kaldı. Kanalizasyon akan derenin üstü bir türlü kapatılamadı. Derenin etrafına güya korkuluklar yapıldı. Ama neredeyse hepsi kırık dökük. Altyapı, yol, asfalt deseniz hiç başlanmadı.

Yıllar yılı bitmeyen bu perişanlık da artık mahallelinin canına tak etti. Bu devirde, İstanbul gibi bir megakentte bu yaşadıklarını kabul edemeyen mahallelinin elinden ise feryat etmekten başka bir şey gelmiyor... “Evlerimizin önünden lağım deresi akıyor. Dere, mikrop yuvasından farksız. Bu pislik yüzünden çoluk çocuk hasta. Salgın hastalık yayılmasından korkuyoruz. Çocuklar derenin etrafında oynuyor. Doğru düzgün bir koruma yok. Lağım kokusu dayanılmaz boyutlarda. Yolumuz yok. Burada yaşayan binlerce kişi kimsenin umurunda değil mi? Burası Avcılar gibi büyük bir ilçeye bağlı, metrobüs istasyonuna 15-20 dakika uzaklıkta bir mahalle fakat sanki 100 yıl geriden geliyor...”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum