'Dar gün dostu' Ali'yi yalnız bırakmadılar

'Dar gün dostu' Ali'yi yalnız bırakmadılar
CHP Büyükçekmece eski ilçe başkanı Op.Dr. Ali Şeker görkemli bir kalabalık eşliğinde CHP'den İstanbul 3. Bölge Milletvekili aday adaylığını ilan etti.

CHP'den milletvekili adaylığı için ön seçime girmeye karar veren Ali Şeker'in adaylığını açıkladığı toplantıya partililer ve Ali Şeker'i sevenler büyük ilgi gösterirken toplantı miting havasında geçti.

 

İzdihamın yaşandığı Avcılar Barış Manço Kültür Merkezi tarihinde ilk kez böyle bir kalabalığa şahitlik ederken,  salona sığamayan kalabalık sokaklara taştı.

 

CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili aday adayları, bölgemiz ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri, bölgemiz STK temsilcileri ve partili üyelerin katıldığı bölgenin aday adaylarının tamamının katıldığı, 28 Şubat 2015 Cumartesi günü gerçekleşen toplantıda  Ali Şeker’e gösterilen ilgi ve coşku görülmeye değerdi.

 

Dar günde dostu Ali!

 

CHP  Parti İçi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyhan Erdoğdu’nun yardımcısı Serdar Talu’nun yaptığı sunum ile başlayan toplantıya, Haluk Levent’in seslendirdiği “Dağlara küstüm Ali, dar günde dostum Ali” türküsü eşliğinde salona giren Dr. Ali Şeker büyük sevgi ve coşku ile karşılandı.

 

Konuşmasına başlamadan önce ailesini sahneye davet eden Dr. Ali Şeker, onlara gereken zaman ayıramadığını ifade ederek, “Öncelikle sevgili ailem için birkaç söz söylemek istiyorum. Biliyorum, sizi ihmal ediyorum. Politika uğraşım nedeniyle sizlere yeterince zaman ayıramadığım için sizlerden içtenlikle özür dilerim. Ama bu çabamın ailem ve ülkemin tüm çocukları için olduğunu bildiğinizi düşünüyorum” dedi.  Ailesi adına eşi Sevim Şeker’e bir buket çiçek takdim eden Ali Şeker’e eşi Sevim hamım da kısa bir konuşma yaparak başarılar dileyerek toplantıya katılanlara da destekleri için teşekkür etti.

 

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarı için her koşulda mücadele etmeye devam edeceğim”

 

Arkadaşlarının kendisine kısa bir konuşma yapma önerisinde bulunduğunu kendisine uzun uzun tembihlediğini ifade ederek sözlerine başlayan Dr. Şeker, kendini anlatmakta her zaman için zorlandığını ifade etmesi üzerine arkadaşı Serdar Talu devreye girerek onu anlattı.

Talu’nun kendisini anlatmasından sonra rahatlayan Ali Şeker konuşmasına, “Arkadaşım özgeçmişimi anlatırken söyledi. Yaşım 47. Eski bir partiliyim. Birçoğunuz gibi, kısa koalisyon dönemleri hariç henüz iktidar yüzü göremedim.  Tıpkı annem, babam gibi. Ama kendime bir söz verdim:  Ben, uğruna çok büyük fedakarlıklar yaptığım partim Cumhuriyet Halk Partisi, tek başına iktidar olmadan asla doğru bildiklerimden geri adım atmayacağım. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarı için her koşulda mücadele etmeye devam edeceğim” diyerek devam etti. Dr. Şeker, sözlerine şöyle devam etti:

Bunu sadece kendim için değil; sizin, benim, hepimizin çocuklarının geleceği için istiyorum. 

Çünkü, ekmek almaya gönderdiğimiz çocuklarımız, eve geri dönemiyor, "devleti yıkma tehdidi" gerekçesiyle öldürülüyorlar. AKP'nin baskılarına boyun eğmeyip, sokağa çıkan, hırsıza hırsız diyen gençlerimiz öldürülüyor. Kadına şiddetin doruğa çıktığı AKP iktidarında okula gitmek için minibüse binen kızlarımız, "Özgecan"larımız vahşice öldürülüyor.

Ülke nüfusunun % 50'si 35 yaşın altında. Gençlerimiz okuyamıyor, okuyan iş bulamıyor. Memur olmak isteyen, öğretmen olmak isteyen atanamıyor. Ama AKP sınavsız, beklemesiz yakınlarına devlet kadrolarını bir bir peşkeş çekiyor.

Pozitif bilimler eğitimi almış ve meslek örgütleri aracılığıyla muhalefet örgütleme geleneği olan herkes, iktidar tarafından torba yasalar yöntemiyle sindirilmeye çalışılıyor. Ülkenin her yerinde bu düzene itiraz edenler çoğalınca da sokakta gençlerimizi, okulda öğrencilerimizi, fabrikada işçilerimizi,      mecliste vekillerimizi döven  AKP, İç Güvenlik Yasasıyla faşist polis devleti kurmaya çalışıyor.

İşte ben, bu anlayışa ve insanlarımızın "fıtrat, fıtrat denilerek" üç kuruş para için yerin yedi kat altında topluca ölüme terk edilmesine karşı direnmek için adayım.

Arkadaşım özgeçmişimi anlatırken söyledi. Ben genel cerrahım. Aday olduğum 3. bölgenin tamamına yakınında önce kamuda, son 15 yıldır da kendi sağlık merkezimde halkımıza sağlık hizmeti sunuyorum. Sağlığın geldiği noktayı hastalar açısından da, işletmeciler açısından da hak vereceğiniz gibi içinde yaşıyorum,   yakından takip ediyorum. Sektörün içinden birisi olarak AKP'nin sağlıkta başarı masalına doğrusu şaşırıyorum.

 

"Güç verin gücünüz, ses verin sesiniz olayım"

 

Sanırım duymuşsunuzdur.  AKP'nin sağlık bakanı da 3. bölgeden adaymış. Eğer önce 29 Mart'taki önseçimde, sonra da 7 Haziran'da vereceğiniz oylarla beni vekiliniz olarak meclise gönderirseniz ilginç bir mücadeleye de tanıklık edeceksiniz.

Bir tarafta AKP'nin uluslararası fonlara ve tekellere teslim edilmiş sözde başarılı sağlık politikası.    Diğer tarafta parti programımızda yer alan "herkese eşit, ücretsiz, erişilebilir sağlık hizmeti".

İşte ben, herkese eşit, ücretsiz, erişilebilir sağlık hizmeti politikasını hayata geçirmek için adayım.

 

Değerli Arkadaşlarım.

Mesleğim gereği hep insanlarla bir aradayım. Her siyasal görüşten hastam var. Onlarla konuşuyorum.  Ortalığa saçılan kasetlere ve ayakkabı kutularına rağmen dört bakanın hırsızlık yaptığına inanmamıştı insanlarımız. Ama aynı insanlar Berkin'in ülkeyi yıkacağına inandırılmıştı. Artık onlar bile bu yalanlara inanmıyor. Çünkü,  AKP’nin kendi saltanatlarını sürdürebilmek için toplumu birbirine düşürmeyi öngören nefret politikaları deşifre oldu. Bu politikaların devam etme olanağı kalmadı.

Sorun bizim ne yapacağımız. Parti içinde üyelerimize ve dışarıda halkımıza ne sunacağımız. 

Önseçim sürecini nasıl atlatacağımız, seçeceğimiz adaylar, kontenjandan atanacaklar ve daha sonrası.

Yıllardır her toplantıda dile getirdiğimiz "önseçim", nihayet, hem de hakim gözetiminde yapılacak. Kontenjan oranını tartışsak da, Cumhuriyet Halk Partisi, önseçim yapacak tek parti.   

İktidar olabilmek için, AKP'den kurtulmak için kendi tartışmalarımızı biraz ertelemeliyiz. Çünkü Türkiye'nin Birleştirici Gücü diyerek yola çıkan partimiz Cumhuriyet Halk Partisi, parti içi iktidar kavgalarını engelleyemez, erteleyemezse birleştirici güç ve iktidar olamaz.

Değerli Üyelerim, Sevgili Arkadaşlarım.

Önümüzde bir önseçim var. Önseçimde oy kullanacağız. Üçüncü bölge aday adayları arasından en az 14, en çok 26 arkadaşımıza oy vererek, seçilecek vekillerimizin en az yarısını kendimiz belirleyeceğiz. Genel Merkezi'mizin, kontenjan aday belirleme aşamasında, tercihlerini, partimizi iktidara götürecek sol, sosyal demokrat kadrolardan yana kullanacağına inanmak istiyorum. Şuna yürekten inanıyorum ki, 60 yıldır sağ iktidarların yönettiği ve ülkeyi giderek kaosa doğru sürükleyen sağ politikaların yaralarını, ancak, halktan yana sol politikalar ve devrimci bir duruş sarar.

Partimizin sol bir programı var:

- Herkese eşit, ulaşılabilir, ücretsiz sağlık ve eğitim hizmeti,

- Ülkeyi betona boğmayacak, sürdürülebilir, çevre ve enerji politikaları,

- Etnik kimliği, inancı ne olursa olsun anayasal eşitliğe dayanan yurttaşlık,

- İşsizliği ortadan kaldıracak, üretime dayalı, istihdam artırıcı ekonomi politikaları,

- Örgütlü ve uluslararası dayanışma gibi sol politikalar ülkemize eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve barış getirebilir.

Bu da ancak sol politikalar ve sol kadrolarla başarılabilir.

Bizim, tarihsel olarak bunu başarabilecek geçmişiz, birikimimiz ve insan kaynağımız var.   

Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyeleri partinin her koşulda gerçek sahipleridir.

Söylenenin aksine Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyeleri saygındır, bilinçlidir, ne yapacağını çok iyi bilir.

İktidar yüzü görmeden partisinin başarısı için koşturan, hor görülmeye rağmen çalışan üyelerimizin, yıllar sonra yapılacak olan bu önseçimde ihtiyacımız olan sol kadroları seçeceklerine olan inancım tamdır.

İşte ben, bu kadrolardan birisi olmak için adayım.

Dostlarım. Arkadaşlarım. Yoldaşlarım.

Korku da, cesaret de bulaşıcıdır.

Korkunun salgın yapması halinde esaret ve kölelik;

cesaretin salgın yapması durumunda da devrim ve özgürlük gelir.

Gezi'de olduğu gibi birbirimize inanalım, cesaretimizi bulaştıralım.

Yunanistan'da SYRIZA'nın, İspanya'da PADEMOS'un başardığını biz de Türkiye’de başarabiliriz.

İşte ben, bu başarının bir neferi olmak için adayım.

"Güç verin gücünüz, ses verin sesiniz olayım"

 

DAĞLARA KÜSTÜM ALİ

 

İşte Op. Dr. Ali Şeker'in kürsüye çıkarken çalınan Haluk Levent'in seslendirdiği, Zülfü Livaneli'nin bestesi 'Dağlara düştüm Ali' türküsünün sözleri...

 

Tozlu Yollarına Düştüm De Geldim

Haramiler Kesmiş Suyun Başını

Yolların Bacını Verdim De Geldim

Bilmem Kim Silecek Gözüm Yaşını

 

 Kendime Kastım Ali Dağlara Küstüm Ali

 Dar Günde Dostum Ali

 Kınama Hallerimi Bağlama Dillerimi

 Açık Et Yollarım

 

Zalimin Elinden Kapına Geldim

Kan Gölü İçinde Bunaldım Kaldım

Yetiş Ya Erenler Canımdan Oldum

Bilmem Kim Saracak Yaralarımı

 

 Kendime Kastım Ali Dağlara Küstüm Ali

 Dar Günde Dostum Ali

 Kınama Hallerimi Bağlama Dillerimi...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.