AKP’nin başlattığı sözde çözüm sürecinin bir teslimiyet projesi olduğu ve çözülme getireceği ilk günden beri söylendi,yazıldı.Ama AKP bunlara aldırmadı.Uygar dünyanın reddettiğini yaparak teröristleri muhatap aldı.Onlarla önce gizli sonra da açık pazarlıklara girişti.Bunu,ulusal tepkiden korktuğu için ilk başta inkar etti.”Bunu kanıtlamayan şerefsizdir”diyerek korku psiklojisi içinde hezeyanlar savurdu.Hakikat ortaya çıkınca da,”ben değil devlet görüştü”diyerek sorumluluktan kurtulmaya çalıştı.Şimdi de ”çözüme mahkum değiliz” diyor.

AKP’nin teröristlerle gizli mahfillerde ne konuştuğu,neleri pazarlık konusu yaptığı çok tartışıldı.Kimine göre AKP,PKK’ye bölgede özerk Kürdistan kurma sözü veriyordu,kimine göreyse sadece kültürel haklar tanıyordu.Ama tek yanlı çözüm sürecini AKP’nin,PKK’ye bazı sözler vererek götürmeye çalıştığı ve buna mecbur olduğu biliniyordu.Verilen o sözlerin neler olduğunu Necati Doğru,10 Ekim 2014 tarihli Sözcü’deki köşesinde tek tek açıkladı.Buna göre AKP,PKK’ye şu sözleri vermişti:

“Öcalan’ı hapisten çıkaracağız.Kürtçe eğitimi kabul edeceğiz.Kandil’deki PKK militanlarını affedeceğiz.Onlar Kürt özerk bölgesinin askeri olacaklar.Maaşlarını dolar olarak Ankara ödeyecek.Kürdistan özerk bölgesinde vergileri Kürt vergi daireleri toplayacak.Gümrük kapılarını Kürt Gümrük Müdürlüğü yönetecek.Harran’ın sulanmasını Kürt kantonları planlayacak.Barajlardan elde edilen elektriğin geçmiş 90 yıllık bedeli Türkiye Kürdistan’ına asimilasyon tazminatı olarak ödenecek.TC. askeri,Türk bayrakları,Atatürk heykelleri Türkiye Kürdistanı’ndan çıkartılacak.”

Bu maddeleri ve daha fazlasını içeren resmi yol haritasının bir kopyası,Öcalan’ın çözüm için AKP’ye tanıdığı son tarih olan 15 Ekim’den bir gün önce,İmralı’yla AKP arasında ulaklık yapan  HDP’ye iletildi.Tabi onlar eliyle de Öcalan’a…

Son yangın ve talandan sonra eğer ortada “çözüm”diye bir şey kaldıysa onu önümüzdeki süreçte,pek yakında  göreceğiz.