Alev Gürsoy

Alev Gürsoy

% 55 (?)

% 55 (?)

Şaşalı Reklamlarla önce büyürler,
Sonra imkanlarla cezbedeler
Ev almanız için her türlü “sözde” kolaylığı sağlarlar,
Bir bakmışsınız ev sahibisiniz…
Kira derdi yok olur, kredinin bitmesini hayallersiniz.
Gittiğiniz yer iç açıcı, hayat standartları yüksektir.
Çocuk parkı, yüzme havuzu, sauna vardır…
Ama siz gece-gündüz çalıştığınız için, o evi sadece otel niyetine kullanır, sosyal faaliyetleri de sadece rüyanızda yaparsınız…
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde derken;
Bir bakmışsınız oturduğunuz evin ödemekte zorlandığınız aidatı birden fırlamış.
Hem de öyle böyle değil..
Hani maaşlara yüzde 10 zam gelse şükür dersiniz ya; evinizi de alırken, giderlere zam gelse gelse, yılda %10 gelir diye düşünürsünüz.
Ama bunlar öyle bir zam yapar ki ne ekonomi literatüründe vardır böyle bir oran, ne de devalüasyon süreçlerinde görülmemiş bir oran…
Tam yüzde 55…
Masal böyle başlar…
 
Hınzır Paşa’ya dert yanarsın anlamaz.
Pişkindir…
Öyle ki bir gün çarkının kırılacağını hiç bilemez.
Bir de oldukça uygunsuz uygulamalar vardır o yaşadığınız sitede.
Mesela birden fırlayan aidat paralarının yanında, birde su faturaları için oldukça yüksek para toplarlar sizden…
Su ise kuyu suyundan beterdir. Ama belediyeden önce evlerimizden su akıtmışlar diye daha önceden ses çıkarmadığınız bu uygulama, üzerine 2 kat zamlı aidat ücreti eklenince sabır taşar.
Kanunlar onlardan yanadır, kuzu kuzu ödersiniz…
Nedir bu diye sorduğunuzda şu cevap gelir:
“Genel kurulda alınacak her karara uymak her site sakinin kanuni borcudur. Umariz bir dahaki sefere sizi memnun ederiz”
Genel kurul dedikleri de “kendin çal kendin söyle” türünden
Kendi adamlarını doldururlar.
Kendi imzalarıdır
Kimseyi de dinlemezler...
Zaten bizim attığımız imzalar boştur.
Onlar öncesinden kılıfları ayarlamıştır…
Bu paraların gittiği yeri sorduğunda ise cevap Sosyal faaliyetler olur.
Güvenlik vs..
Masallar anlatırlar ama düşünün ki binlerce kişinin oturduğu yerde kişi başı 285 TL’den başlayan ve metrekareye göre 400’e kadar fırlayan bu aidatlar aylık 2 Milyon TL’yi buluyor; bu kadar para nereye harcanıyor; işte bunun cevabı zor, veremezler; verdikleri cevap da zaten tatmin etmez…
İşledikleri aslında büyük bir suçtur… Maddi olarak site sakinlerine karşı kullanılan “kaba kuvvet”tir.
İnsanlar zaten kiradan kurtulmak için ev alır ama aylık 300 ile 400 arasında aidat ödeyecekse ev almalarının anlamı yok. Gidip kirada otursunlar daha iyi, haksız mıyım?
Hepiniz merak ediyorsunuz değil mi ne anlatmaya çalıştığımı.
Oturduğumuz sitenin aidatının bir yıl içinde 220 liradan %55 liralık bir zam ile yükselmesi, tansiyonumu da aynı oranda yükseltince alel acele kaleme aldım bu yazıyı.
 
Tabi yıllarca okul sıralarında boşuna oturmadık. O atmosferi boşuna solumadık…
Bu işin bir çaresine bakacağız. Site sakinlerine tek tek ulaşıp bir buluşma organize ediyorum. Bu olayın olumlu yanları da olmadı değil. Başıma gelince araştırdım. Meğer yönetim bu kararı, hükümetin toplu konut idaresine gelir sağlamak amacıyla çıkardığı yönergeye dayanarak almış. Ve hukuki yanı da varmış. Türkiye cumhuriyeti, demokratik hukuk devleti olduğu için, demokrasilerde de çare tükenmediği için, sitenin hukukçu sakinleri ile de iletişime geçtim.
 
Önümüzdeki günler için bir toplantı organize ettik. Yönetimin bu kararını en kısa zamanda iptal ettirmek için bütün imkanları zorladık. Çıkacak kararın yüzümüzü güldüreceğini umuyorum. Asıl dileğimse, kararın emsal kabul edilerek, Türkiye’deki bütün aidat mağduru site sakinlerinin dertlerine çare olması. Hukuki süreçte yaşanan gelişmelerden sizleri haberdar edeceğim.
 
Düşündükçe sinirlerim kabarıyor. İnsanl 300 -400 lira maaş ile ev geçindirsin, biz ise bu miktarı aidat olarak ödeyelim.
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alev Gürsoy Arşivi