1974’TEN 2012’YE
Son elli yıldır Türkiye’yi sağ iktidarlar yönetiyor.1974 Ecevit-Erbakan koalisyonundan bu güne kadar arada kısa süreli koalisyonlar hariç CHP ve sosyal demokratlar tek başına iktidar olamadılar. Eğer ülke olarak geçmişimizle yüzleşeceksek cumhuriyet kurulduğundan bugüne kadar halka karşı işlenen suçların yapılan katliamların provokasyonların mezhep çatışmalarının etnik ayrımcılığın tek tek somut belgelere dayanarak meydana çıkarılması ve devletin hatası varsa tazminat ödemekten özür dilemeye kadar her şeyin yapılması gerekmektedir. Yanlızca 1938’e takılmak yerine Maraş’ı Sivas’ı Çorum’u ve diğerlerini de gündeme getirerek yola çıkmalıyız. Beyaz sayfa açmak geçmişle hesaplaşmak böyle olur. Dışarı da her sıkıştığımızda komşu ülkelerle ve diğer dünya ülkeleri ile aramızdaki sorunlarda içerdeki yaraları deşmek geçmişte ki olaylarla ilgili yalnızca muhalefeti suçlamak veya zan altında bırakacak olayları gündeme getirmek ve sanki ülkeyi son 50 yıldır muhalefet yönetiyormuş gibi davranarak milletin hassas olduğu konularda şovenizmi çağrıştıracak etnik ayrışmaya yol açacak söylemlerde bulunmak bana göre ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür.
Fransa tüm karşı çıkmamıza rağmen uluslararası arenada destek bulamadığımızı çok iyi bildiği için hiç geri adım atmadan soykırım yoktur diyenin cezalandırılacağı yasayı kabul etmiştir. Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir. Bundan sonra aziz milletimizin engin hafızasının kısa sürede silineceğini düşünenler gündem değiştirecekler ve yeni şeyler bulacaklardır. Nitekim dün sayın başbakan daha önce günlerce tartışılan konuşulan ve son derece tehlikeli bir etnik ayrışmayı getirecek yaraları kaşıyacak 1938 olayını tekrar ısıtıp kamuoyuna sunmuştur.
Bu ülkenin gelecek nesillere karşı sorumlu bir bireyi olarak Salı günleri iktidar partisi liderinin tüm TV. Kanallarında konuşmalarının kesintisiz saatlerce verilmesinin yanında muhalefet liderinin bulabildiği az izlenen birkaç kanaldaki konuşmalarını bulun yeniden dinleyin izleyin. Söylenenleri; inancınızı bu güne kadar edindiğiniz siyasi anlayışınızı ülkenin mevcut şartlarını kendi yaşam düzeyinizi çevrenizdeki insanların nasıl yaşadıklarını çocuklarınızın geleceğini düşünerek ve tarafsız olarak yüreğinizin götürdüğü yere beyninizi de götürerek ve kendi kendinize aşağıdaki soruları sorarak cevaplarını arayın.
-Kim komşularla sıfır sorun diye yola çıktı. Ve şimdi ne durumdayız?
-Kim İsrail ile Savaşmaktan söz etmişken Davos fatihliğine soyunmuşken şimdi İsrail ile ilgili tek söz etmiyor.?
-Kim Kaddafi den ve Yahudi lobicilerinden ödül aldıktan Kaddafi’nin Libyasın da natonun ne işi var dedikten kısa süre sonra natonun emriyle Libya ya gemiler gönderdi ve muhaliflere çuvalla para dağıttı.
-Kim Suriye devlet başkanı Esat’la tatil yaptıktan sonra şimdi Suriyeli muhalifleri destekliyor ve Esat’a düşman oldu?
-Kim mavi Marmara da ki ölenler için dünyayı ayağa kaldırmaya çalışırken Irakta ABD. Askerlerince öldürülen bir buçuk milyon Müslüman için sesini çıkaramamış ölen ABD. Askerleri için üzüntülerini bildirmiştir? Dış politikayla ilgili yüzlerce kim sorusu daha sorulabilir birde içeriden soralım.
-Kim memura verdiği toplu sözleşme sözünde durmamış eski hakların gerisinde olacak düzenlemeler yapmıştır.
-Kim emekliye verdiği intibak sözünü sulandırıp beklentileri 2013’e ertelenmiştir.
-Kim milletvekili maaşlarını gece yarısı yüzde yüz artırmışken çalışanlara gerçek enflasyonun altında ücret artışı vermiştir. Özelleştirmelerden ihalelerden kadrolaşmalardan eksenlerinden kaydırılan yargıdan üniversitelerden ordudan diğer devlet kurumlarından yandaşlaştırılan basından ayrıştırılan toplumdan Habur dan İmralı dan soru sormayacağım.Liderlerin Salı günleri yaptıkları konuşmaları dinledikten sonra bu soruları kendinize sorun geleceğiniz için çocuklarınızın özgür ve bağımsız bir ülkede yaşamaları için vicdanınızın sesini dinleyin ve doğru kararlar verin.
