Libya'yı Türklere veya İtalyanlara bırakmayız
TUNUS ve Mısır'ın ardından isyan ateşinin sıçradığı Libya'da protestolar kanlı bir şekilde bastırılırken, libya Lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi, ülkesinin dış güçlerin komplosunun hedefi olduğunu ve iç savaşın eşiğine geldiğini söyledi. Libya makamlarının önceki gün 'Kaos ortamını İsrail için çalışan dış güçler körüklüyor. Aralarında Türkler de var' şeklindeki açıklamasının ardından Seyfülislam Kaddafi de televizyonda yayınlanan konuşmasında, 'Son erkek, son kadın, son mermimize kadar savaşacağız. Libya'yı İtalyanlara veya Türklere bırakmayacağız' ifadesini kullandı. Kaddafi çatışmaları ülkenin birliğini yok etmek ve İslamcı bir cumhuriyet kurmak isteyen unsurların kışkırttığını savundu.
Seyfülislam Kaddafi, isyancıların askerlerin silahlarını ele geçirdiklerini ve Bingazi kentinde sivillerin kullandığı tankların dolaştığını söyledi. On binlerce kişinin kıyı kentlerden otobüslerle Muammer Kaddafi'ye destek vermek ve başkenti korumak için Trablus'a gelmekte olduğunu belirten Kaddafi, 'Şu anda Bingazi'de sivillerin kullandığı tanklar dolaşıyor.
İÇ SAVAŞ UYARISI
El Bayda'da insanların tüfekleri var ve birçok silah deposu yağmalandı. Bizim silahlarımız var, ordunun silahları var, Libya'yı yıkmak isteyenlerin silahları var' dedi. Yeni bir anayasa ve liberal kanunları çıkarılacağı sözü veren Kaddafi, halkın 'yeni bir Libya' ile içsavaş arasında seçim yapması gerektiğini söyledi. Seyfülislam Kaddafi, ''babası Muammer Kaddafi'nin Trablus'taki savaşı yönettiğini ve kazanacaklarını, ayrılıkçı unsurları yok edeceklerini' belirtti. Kaddafi, olaylardaki can kaybının yabancı medya tarafından da abartıldığını söyledi. Libya ordusunun asayişi sağlamak için temel bir rolü bulunduğunu, çünkü sözkonusu olanın Libya'nın birliği ve istikrarı olduğunu söyleyen Kaddafi, 'Libya bir yol ayrımında. Ölen 84 kişiye ağlamayalım gereken çabayı göstermezsek tüm Libya kan gölüne döner. Libya, Mısır veya Tunus değil. Libya ordusu, Mısır veya Tunus ordusu değil. Muammer Kaddafi, Zeynel Abidin Bin Ali değil, Mübarek değil. Libya'dan bir parmak yer vermeyiz. Libya'da yaşayacak, Libya'da öleceğiz' diye konuştu.
Kaddafi'ye demokrasi çağrısında bulundu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Libya'daki olaylara bazı Türklerin karıştığı iddialarına ilişkin, 'Herhangi bir Türk'ün başka bir ülkede, onların herhangi siyasi faaliyetine katılması söz konusu olmaz tabii ki. Hele hele Ortadoğu ülkelerinde buna Türkler çok daha dikkat ederler. Dolayısıyla doğru olmadığı kanaatindeyim'' dedi. Gül, Deniz Ticaret Odası Olağanüstü Meclis toplantısına katıldıktan sonra çıkışta basın mensuplarının çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Gül, 'Libya'da olanları da yakından, kaygıyla da takip ediyoruz. Çünkü can kaybının olması gerçekten çok üzücü. O bakımdan herhangi bir kardeş kanı dökülmeden bu meselelerin hallolması gerekir ve tabii ki bütün yöneticilerin de halklarının arzularına, dileklerine kulak vermeleri gerekir. Bunu daha önce de söyledim. Libya'da çok sayıda Türk var. Çünkü kardeş bir ülke, aynı zamanda büyük ekonomik yatırımlar yapıyorlar. Türk firmaları da var' dedi. Türkiye, Mısır'daki isyana kısa sürede refleks göstererek Mübarek'e 'Halkına kulak ver' çağrısında bulunmuştu. Ancak Libya'daki olaylara günlerdir resmi ağızlardan bir açıklama gelmemişti. Böylece Gül resmi ağızdan Libya liderine demokrasi çağrısı yapan ilk yetkili oldu.
Dini liderler halkı isyana davet etti
HÜKÜMET karşıtı protestolara sahne olan Libya'da dini liderlerden oluşan bir grup, liderliğe karşı ayaklanmanın her Müslüman'ın ilahi görevi olduğunu belirterek, halkı isyana çağırdı. Libya'nın Özgür Ulema Ağı adlı grup, yayımladığı bildiride, 'İnsanlığa karşı kanlı suçlarını sürdürdüler ve hatta bunları şiddetlendirdiler. Dolayısıyla Allah'ın ve onun sevgili peygamberinin yol göstericiliğine tamamen hiyanet ettiler' ifadesini kullandı. Reuters tarafından ele geçirilen bildiride grup, 'Bu, onları her türlü bağlılıktan yoksun kılar ve onlara karşı mümkün olan her yolla ayaklanmayı ilahi görev yapar' değerlendirmesinde bulundu..
Bakandan katliam istifası
LİBYA'da Adalet Bakanı Mustafa Muhammed Ebud El Celil'in istifa ettiği iddia edildi. Libya'da yayımlanan Kurina gazetesi, adalet bakanının hükümet karşıtlarına yönelik aşırı güç kullanılmasını protesto etmek için istifa ettiğini belirtti. Kurina'nın internet sitesinde yer alan haberde, gazetenin El Celil ile telefonda konuştuğu belirtildi. El Celil'in istifa haberini resmi kaynaklar henüz doğrulamadı.
Trablus'ta savaş uçakları muhalifleri bombaladı
LİBYA'yı 42 yıldır demir yumrukla yöneten Libya lideri Muammer Kaddafi'ye karşı başlatılan halk isyanı Bingazi'den başkent Trablus'a sıçradı. Kaddafi'nin oğullarından Hami'ye bağlı 'Lejyon 36' isimli özel kuvvetler ayaklanmayı bastırmak için keskin nişancıları da kullanarak katliam gerçekleştirirken olayların başkente sıçramasını engelleyemedi. Dün başkent Trablus'ta meclis oturumlarının yapıldığı 'Halk Sarayı', bazı karakollar ve binalar yakıldı, bir televizyon ile devlet radyosu binası yağmalandı. El Cezire Televizyonu, Trablus'ta göstericilerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda 160 kişinin öldüğünü duyurdu. Savaş uçaklarının muhaliflerin üzerine bomba yağdırdığını iddia etti. Polisin Zaviye kentinden çekilmesiyle Kaddafi yanlıları ile karşıtları arasında çatışmalar çıktı. Kaddafi'nin bir evi ateşe verildi, polis araçları çalındı ve kamu binaları yağmalandı. Petrol rafinerisi ve petrokimya tesislerinin bulunduğu Ras Lanuf bölgesinde de hükümet karşıtı protestolar başladı.
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (UİHF), ordunun çekilmesinin ardından Libya'da göstericilerin aralarında Bingazi ve Sirte'nin olduğu birçok kentin kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu. Federasyon başkanı Süheyra Belhasan, Libya insan hakları birliğinden alınan verilere dayanarak, Libya'da ayaklanmanın başlamasından bu yana 300-400 kişinin öldüğünü de ifade etti. İnsan Hakları İzleme Örgütü ölü sayısını 233 olarak açıklamıştı.
Fas'ta 57 kent Kral'a isyan etti
FAS'ta Kral 6. Muhammed'in hükümeti feshetmesi ve demokratik reformlar yapması için önceki gün başlayan gösterilerde 5 kişinin öldüğü, 128 kişinin yaralandığı açıklandı. Fas İçişleri Bakanı Taib Cherkaui, en büyük şiddet olayının ülkenin kuzeyindeki Alhucemas kentinde meydana geldiğini, burada göstericilerin bir banka şubesini ateşe verdiğini ve 5 kişinin ölümüne neden olduğunu söyledi. 57 kentte gösteri düzenlendiğini ancak toplam katılımın 'sadece' 37 bin 300 kişi olduğunu kaydeden Fas İçişleri Bakanı, 128 yaralıdan 115'inin polis olduğunu ifade etti. Fas'taki bazı insan hakları örgütleri, sol görüşlü küçük siyasi partiler, sendikalar ve internetteki sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla yapılan çağrılarla toplanan gençlerin katılımıyla düzenlenen gösterilerde, Fas Kralı 6. Muhammed'den hükümeti feshetmesi ve demokratik reformlar yapılmasının önünü açması istenmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.