Mevsimler mevsimleri dolaşıp bahara dönerken, Esenyurt’a bahar gelmedi. Kıştan sonra, yeni bir kış daha geldi. Esenyurtlular göç edip geldikleri soğuk memleketlerden alışkındırlar kıştan sonra yine kışın gelmesine...

Hayatta onca şey değişirken, hiçbir kış, bir diğer kış ile aynı mevsim değildir. Mutlu bir kış, kederli bir diğer kış ile de aynı mevsim değildir.

Gürbüz Çapan Esenyurt’un baharıydı. İlkbaharıydı. Esenyurt çiçeğinin tohumlarını atan, o tohumları büyüten, yeşerten bir bahar memuruydu. Esenyurt da eserdi o zamanlar, Çapan da eserdi; şefkatli rüzgarıydı Esenyurt’un. Esenyurt o zamanlar bir eserdi, sanatçısıydı, mimarıydı Esenyurt’un..

Her gündüzü bir gece, her baharı bir kış beklediği gibi, Gürbüz Çapan’ı da mahrumiyet ve bir mahkumiyet ayırdı Esenyurt’tan.

Bir düşünür der ki, “tek bir günah vardır, o da 'hırsızlık'tır”... Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalarsın; karısını bir kocadan, çocuklarını bir babadan mahrum edersin. Yalan söylediğin zaman, bir insanın gerçeğe ulaşmasını engellemiş olursun; gerçeği çalarsın. Aldattığın zaman, bir insanın doğruluk, adalet hakkını çalarsın.

Doymak bilmeyen hırsızlar, çala çala, gün geldi Gürbüz Çapan’ı da çaldılar. Çapan’ı Esenyurt’tan çaldılar. Esenyurt evinin direğini, Esenyurt bahçesinin suyunu, rüzgarını çaldılar. Haber vermeden, kapısını çalmadan çaldılar onu. Sonra yine çaldılar, tekrar çaldılar. Sonra Esenyurt’a kış geldi. Esenyurt’tan Çapan’ı çalanlar, dönüp bu kez Esenyurt’u çalmaya başladılar.

Gürbüz Çapan’ın “tabutum kabul edin” dediği Çetin Çapan Esenyurt için yeni bir bahar olacaktı. Gürbüz Çapan’ın adaylığının engellenmesiyle seçime 29 gün kala aday olan Çetin Çapan, Esenyurt’un “abi”siydi. “Çetin Abi” sloganıyla kaybedilen Esenyurt’u kirli ellerden geri almak için kolları sıvadı. Çetin Çapan, Gürbüz Çapan’ın Esenyurt bahçesine attığı tohumdu.

Günde otuz beş, kırk programa katıldı. Esenyurtluların dertlerini dinledi, çözüm önerilerini anlattı. Her yöreden insanı kucakladı, kokladı. Gençler yüreklerini ona açtılar. Evlerden sokaklara taşan toplantılar yaptı. Mahalle toplantılarında Çetin Abi’lerini meşaleler ve havai fişeklerle karşıladılar. Sosyal medyada 10 günde 20 bin kişi tarafından takip edildi. Ölüm tehditleri aldı. Uyuşturucu baronlarına hedef gösterildi, “Başınıza bela olacak, bunu öldürün” dendi. Korkmadı, yılmadı, “Ölümüm Esenyurt’tan olsun, buna hazırım”dedi.

Esenyurt’un Çetin Abisi, çalınan Esenyurt’u geri alamadı, çalınan Gürbüz Çapan’ı Esenyurt’a geri veremedi ama kıştan sonra gelen bu yeni kışta anladı ki, Esenyurt onun sevgilisi artık. Onu şimdilik reddeden, nazlanan ama yine de ona tutkun, ona vurgun sevgilisi.

Esenyurt şimdilik kavuşulmaya değil ama özlenmeye karar vermiş sevgilisiydi Çetin’in.

Zenginlik vaadeden ruhsuzlar kazandı, kardeşlik vaadeden Çetin kaybetti. Kaldırımlar sözü verenler kazandı, uyuşturucu müptelası gençliği kurtarma sözü veren Çetin kaybetti. Esenyurt’u paranın merkezi yapmak isteyenler kazandı, Esenyurt’u kent kültürünün merkezi yapmak isteyen Çetin kaybetti. Büyük binalar üzerinden kibir vaadeden sistem kazandı, alçak gönüllülük üzerinden insanca yaşama vurgu yapan Çetin kaybetti. İmkanlar dağıtarak oy alanlar kazandı, şefkat ve sevgi dağıtarak çalışan Çetin kaybetti.

Çetin seçimi kaybetti, gönülleri kazandı. Rakipleri kalpleri insan karakterlerini ezdi, seçimi kazandı. Çetin, kaybetti Esenyurt’ta yaşamaya devam ederek, rakipleri kazandı Florya’da hayat sürerek. Türlü dalaverelerle koltuk kazananlar, o koltuklarında Çetin’in sandalyesindeki kadar huzurlu ve içi rahat oturamayacaklar.

Bu ne güzel yenilgi! Bu nasıl başarısızlık! Bu ne kazançlı kayıp! Bu ne huzurlu mağlubiyet! Bu ne incitmeyen, yıpratmayan kış! Yenilgin sana kutlu olsun Çetin Çapan. Yenilgin, zaferimiz olsun.

Cihan GÜNER