Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

ÇEVRE FELAKETLERİ-2-

ÇEVRE FELAKETLERİ-2-

 KANAL İSTANBUL VE OLASI ÇEVRE FELAKETLERİ-2-    
Sevgili Haberdar Okuyucuları, geçen hafta Prof. Dr. Mehmet Ali Körpınar’ın bölgemizi ve su havzalarımızı inceleyen düşüncelerine ilaveler yaparak Kanal İstanbul ile olası çevre felaketlerinden bahsetmiştik. Bu hafta aynı bölge için ODTÜ Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsünden emekli, Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Cemal Saydam’ın incelemelerini nakledeceğim size. Uzmanlığı Türk denizleri özellikle Marmara, Boğazlar ve Haliç olan hocamız şöyle diyor.

Karadeniz’i bir tatlı su havuzu olarak düşünün. Nedeni de havuza giren tüm sular tatlı su. Peki o zaman Karadeniz neden tatlı su havuzu değil? Çünkü Çanakkale ve İstanbul Boğazı altından gelen ve belirli eşikleri belirli rüzgar koşulları aşan tuzlu su ve yoğun Akdeniz suları Karadeniz’i tuzlu yapar. Karadeniz’in geçmişi çok tazedir. En son hali 3.500 senelik ve bildik tarihi 12.000 seneliktir. Akdeniz’den 30 cm yüksektir. İşte bu nedenlerle havuzun fazla suyu boğazlardan akar durur. Yani Karadeniz havuzunu boşaltan bir musluk vardı doğanın dengesini koruyan, gelen su kadar gönderen bu  musluğa şimdi bir ikinci musluk planlanıyor. Hem de 25 m derinlikte, bu musluk Karadeniz’in suyunu Marmara’ya akıtabilecek alttan girmesi gereken su bu kanala giremeyecek.

Yani Tuna, Dinyeper, Dinyester, Türk nehirleri debilerini arttırmayacak. Böyle bir sisteme sahip bir deniz yerkürede yok. Ben talebelerime Marmara’yı anlatırken sağlıklı Akdeniz ve sağlıksız Kardeniz’in astımlı doğan çocuğu derim. Onu kurtaran Karadeniz’den gelen ve jet akım halinde Boğazdan Marmara’ya çıkan ve 25 metrelik üst tabakayı 3 ayda bir değiştiren Karadeniz suyu. Marmara’ya oksijen pompalayan ise Çanakkale’den gelen alt su. Konunun bir başka tarafı bence bu proje hiçbir zaman yapılamaz çünkü sınır aşan sular gibi sınır aşan deniz bu, debisi ile rejimi ile oynanamaz. Havuza ikinci musluk takarken havuzun daha hızlı boşalacağını da hesaplamalısınız öyle iki mimara ısmarlamakla olmaz bu işler. Aslında bunları anlamak için ne bilim adamı olmak gerek ne de alim, basit havuz problemi bu hani ilk okullarda çocukların çözdüğü cinsten.

Evet sevgili okuyucularımız, konuyu bu yönden hiç düşünmemiştim. Biliyorum bu proje durmaz.  Kıyısından 50 metre açığında kimlerin yalılar yapacağı bile belirlenmiştir. Biz üçüncü köprüye hayır derken bağlantı yollarının geçeceği yerlere benzin istasyonlarının bile yapılması, 3. Hava Alanı yapılacak yerin adı sanı yokken oradaki arazilerin yok pahasına alınması gibi. Bize bilgilenmek ve halkımızı bilgilendirmek düşer. 26 Mayısta AKM de ÇYDD Büyükçekmece Şubesi Çevre Fotoğrafları yarışması ödül töreni sonrası gösterdiğimiz derelere yapılacak HES’ler için “Anadolunun İsyanı” ve Amazon halkı ile Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu barajına insanlarının isyanını yansıtan “DAMOCRACY” filmleri gösterimlerinde olduğu gibi. Sağlıklı kalmanız dileklerimle. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Utku Kızıltan Arşivi