Dün 'CHP'nin genel başkanı değil, genel yanlışlıkları değişmeli' başlıklı yazımıza, partinin 91 yıllık tarihini kısaca ele alarak bri anlamda gelinen bu noktada son seçimlerde alınan oyun tam anlamıyla başarısızlık sayılmaamsı gerektiğini vurgulamaya çalıştık.

Bugünkü yazımızda ise CHP'deki genel yanlışlıklardan bahsetmeye çalışacağım.

*

Mustafa Kemal Atatürk önce Cumhuriyeti ilan etti ardından Cumhuriyet Halk Partisi'ni kurdu.

Ona rağmen CHP bu halkın tamamının onayını almadı hiçbir zaman.

Çünkü insanın doğasında bu vardır.

Mutlaka bir birimizden farklı düşünür, farklı değerlendirir yaşama ve siyasete farklı bakarız.

Bir başka değim ile CHP'yi var eden, tek başına iktidar yapan kudret Mustafa Kemal Atatürk faktörüdür.

Aradan geçen 91 yılda zaten bir defa Ecevit'in 1977 yılında almış olduğu %41.9 oy oranı dışında partinin hiçbir zaman bu oranları yakalayamamış olmasının da en büyük nedeni budur.

*

Çünkü; Türkiye'de seçmen ideoloji, görüş, projeler, yapılanma, hedeflerin yanı sıra en çok liderden dolayı o partiye oy verir.

Adnan Menderes'in de Demokrat Parti'yi yüzde ellilerin üzerine taşıması bundan dolayıdır.

Recep Tayyip Erdoğan'ın da Ak Parti'yi dört dönem tek başına iktidar seviyelerinde tutöası bu sebeptendir.

1 Kasım seçimleri sonrası bazı yorumlar oldu ya; 'Ak Parti'de ren yüksek oyu alan genel başkan Davutoğlu'dur' diye.

Bu sözü inanarak söyleyenlere sadece gülerim.

Şu kadarını söyleyelim.

Bugün hala Ak Parti demek Erdoğan demektir.

Yarın ne olur bilemeyiz.

*

CHP'ye dönersek şayet, CHP'de de Atatürk'ten sonra (AK Parti'de Erdoğan benzeri olduğu gibi) toplumun büyük bir kesimin kabullendiği bir lider çıkmadığı sürece CHP'nin %30 oy oranını geçmesi hayalden öteye geçmez.

Peki tek başına lider yeterli mi?

Tabi ki hayır.

Bunun yanında; gece gündüz çalışan bir teşkilatlanma.

Kendisini değil partisini düşünen örgüt üyeleri.

Kendisini değil partisini düşünen parti yöneticileri.

Kendisini değil partisinin geleceğini düşünen belediye başkanları.

*

Sağlıklı bir şekilde organize olma.

Sonsuz, sınırsız ekonomik destek ve kaynağa sahip olma.

Çağın bütün imkanlarını doğru bir şekilde kullanan profosyonel ekipe sahip olma.

Eş dost akrabadan ziyade, deneyimli, eğitimli, bilgili, birikimli parti yöneticileri.

Sağlıklı üye yapılanması ve sağlıklı örgütlenme yapmak.

*

Parti içi kavgaların parti içinde kalması.

Aile içerisinde parti menfaatleri için kavga eden ancak, dışarıda CHP'nin menfaatleri için kenetlenen partili anlayışı.

Kendisi gibi düşünmeyenleri dışlamayan, hor görmeyen, senin başın kapalı, sen neden içki içmiyorsun, sen çok cahilsin tavırlarında uzak partili anlayışı.

Şuna bidon kafalı, buna göbekliler, ona koyun gibisiniz yakıştırılmalarından uzak duran partili anlayışı.

Bu yakışmaları yapanları alıp karşısına adam gibi konuşan partili yöneticiler.

*

Kafasını kessen CHP'ye oy verenler ile göstermelik CHP'lileri ayrıştıran bir parti için disiplin ve denetim anlayışına sahip olma.

Bir şekilde bir koltuğa CHP sayesinde oturduktan sonra nasıl olsa kafasını kessen CHP'ye oy verenleri görmezden gelerek, elinde oyu, gücü ve kozu bulnanları kollayan anlayıştan uzak durulması.

Bir şekilde ve bir takım imkanları sayesinde CHP'den aday olup sonraları CHP'yi yok sayan siyasi yöneticilerden uzak duran anlayışa sahip olmak.

*

Cumhuriyet Halk Partisi kültürünü benimsemeden, Cumhuriyet Halk Partisi içerisine sızarak partiye zarar verenlerden uzak durulması.

Cumhuriyet Halk Partisi'ni büyütmek yerine her yerde partiyi eleştiren, küçülten, partinin doğrularını daha çok anlatmak ve görmek yerine hep yanlışlardan bahseden partili profilinin aza inmesi.

CHP'yi ve CHP'nin değerlerini, gücünü bir flama olarak kullanıp daha sonra CHP'yi yok sayan kişilerden uzak durulması.

*

CHP'nin esnaf, emlakçı yönetir gibi parti yönetme mantığından uzaklaşarak, partiye emek vermiş, bilili, birikimli, deneyimli uzmanlara danışarak çalışmalar yapması.

Daha da onlarca sıralanabilecek CHP'deki alışkanlık haline gelen yanlışlıklardan uzak durulması.

Bütün bunların iyi bir şekilde partililere anlatılarak bir sonraki seçimlere şimdiden çalışılmaması durumunda, CHP'nin son seçimde aldığı oy oranını aşması mümkün değildir.

*

Nasıl bir parti, nasıl bir program gerekiyor ki CHP tek başına iktidar alacak oyu yakalamalı diye geniş tabanlı bir komisyon kurulmalı.

Uzmanlar eşliğinde parti yöneticileri sık sık kampa alınmalı.

Evet CHP bir parti içi eğitimi başlattı ancak bu eğitmenler üyeleri eğitti, CHP'yi yönetenlerin de ciddi anlamda eğitime ihtiyacı oldukları gerçeği göz ardı edilmemeli.

*

Aslında baktığınız zaman bütün bu yanlışlıklara ve yapılması gerekenlere de karar verecek kişi yine liderdir.

Evet Kemal Kılıçdaroğlu bugün tartışılıyorsa şayet kendisi de bu tartışmaları görmezden gelmeyerek önemsemeli ve kendi durumunu da gözden geçirmeli.

Kısaca CHP'de değişmesi gereken çok şey var.

Bu çok şeylerin çoğu değişmeden, CHP'den önümüzeki muhtemel 2019 yerel ve genel seçimlerinde büyük başarı beklemek hayalden öteye geçmez!