Bu günkü yazımda üyesi olduğum SİLİVRİ DEMOKRASİ PLATFORMU’nun "Silivri DEPREME ne kadar hazır?" konulu panel raporuna yer vereceğim.

İzmit ve Düzce depremlerinin on iki yıl sonrasında meydana gelen Van ve Erciş depremleri geçen onca sürenin deprem öncesi alınması gereken tedbirlerin alınmadığını, sonrası için de gerekli organizasyonun yapılmadığını gösterdi.  Van ve Erciş’teki bu tablo milyonları etkileyecek Marmara depremine "Silivri ne kadar hazır?" sorusunu ortaya koydu. Bu sorunun cevabını bulabilmek için, uzmanların ve yetkililerin panelist olacağı bir panel düzenleme ihtiyacı hissettik. 

Yaptığımız panel sonucunda;

1. İlçemiz Silivri heran 7,5 (± 0,2) büyüklüğünde depremle karşı karşıya olduğu;

a) İlçemizde yerleşim alanlarının büyük çoğunluğunun sağlam olmayan zeminlerde kurulu olduğunu

b) 1999 öncesi yapılan binaların tamamının gerek demir ve beton kalitesi gerekse zemin açısından olabilecek büyüklükteki bir depreme dayanabilecek standartların oldukça altında olduğu;

c) Özellikle toplu yaşam alanları olarak kullanılan kamu binalarının (okullar, sağlık ocakları, düğün salonları, devlet daireleri, alışveriş merkezleri vb.) bir kaçının dışında hiçbirinin olası depreme karşı güvenilir olmadığı kaygısı oluşmuştur.

a) Deprem anında nasıl davranacağı konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı, hatta bazı doğru sandığı yanlış bilgilere inandığı;

b) Deprem sonrasında bölgesel toplanma alanlarının yeri hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığı;

c) Deprem sonrasında görev yapacak olan görevlileri tanımadığı işlevlerini bilmediği;

d) Nerelerden ve kimler aracılığı ile yardım alacağını bilmediği;

e) Bütün bu olumsuzluklar sonucunda büyük bir kaos yaşanacağı kaygısı oluşmuştur.

a) Silivri kaymakamının davet edildiği halde panele katılmaması, kaymakamlığın olası deprem konusunda yaptığı hazırlıklar ile ilgili herhangi bir bilgiye sahip olmamızı olanaksız kılmıştır.Ancak kamuoyundan edindiğimiz bilgiler bu birimin yeterli çalışmayı yapmadığı izlenimini doğurmuştur.

b) Yerel yönetimin durumun ciddiyetini saptama, veri toplama ve projelendirme konularında önemli çalışmalar yaptığı, bazı ciddi çalışmaların proje aşamasında olduğu, ancak bunların hayata geçirilmesi için gerekli gerekli finansal kaynak ve mevzuatın henüz tamamlanmamış olduğu;

c) Büyükşehir ve ilçe belediyesi arasında bu projelerin onayı ve finansmanı konularında görüş birliği ve işbirliğinin henüz oluşturulmadığı;

d) Deprem dönüşüm ya da kentsel dönüşüm ile ilgili projelerde mali kaygıların çok önde tutulduğu, rant sağalmamaya yönelik izlenimler ve kaygılar oluşturduğu;

e) Makine, teçhizat ve ekipler düzeyinde oldukça yetersiz olduğu;

f) İlgili çalışmalarda halkın görüş ve önerilerinin alınmadığı, hatta halkın bu projelerden tamamen habersiz olduğu anlaşılmıştır.

1. Halkın anayasada ifade edildiği gibi sağlıklı yaşama ve güvenli barınma hakkı olduğu gerçeğinden hareketle;

a) Silivri’deki tüm yapıların en kısa zamanda olası deprem karşısındaki dayanıklılığın incelenmesi ve sonucunun mülk sahibine bildirilmesini;

b) Olası depremde yıkılması muhtemel yapılarda yaşayanlar için güvenli konutlar yapılmasını;

c) Yapılacak çalışmaların kararlarının halk ile birlikte alınmasını, halkın mağdur edilmemesini, ödeyemeyecekleri borçların altına sokulmamasını, işinden, çevresinden (tarihsel-kültürel köklerinden) koparılmadan iskân edilmesi için azami dikkat edilmesini;

d) Yeni rant alanları yaratmak yerine halkın ihtiyaçlarının dikkate alınmasını;

e) Kentsel dönüşüm mümkün olduğunca halkın mahallesinden, hısım-akrabasından, konu komşusundan koparılmadan yapılmasını;

f) Ekonomik gücü olmayanların konut sorunlarının devlet imkânlarıyla karşılanmasını; 

g) Oluşturulacak yeni yapım alanlarında ekolojik dengelere azami özen gösterilmesinini;

2. Deprem sonrasında nasıl davranılacağı konusunda halka yeterli bilgi verilmesini

a) Mahalle hatta sokak düzeyinde toplanma alanlarının belirlenmesi ve halka tanıtılmasını, toplanma alanlarında yeterli alt yapının oluşturulmasını,

b) Mahalleler, siteler ölçeğinde sivil toplum örgütleri ve halkın katılımıyla arama-kurtarma ekipleri oluşturulmasını, bu ekiplerin eğitilmesini;

c) Gerekli araç-gereç, makine gibi teçhizatların tedarik edilmesi ve uygun yerlerde depolanmasını;

d) Depremde görev yapacak sağlık ekiplerinin oluşturulması, sağlık malzemelerinin uygun yerlere depolanmasını;

e) Can güvenliği, mal güvenliği ve kavgayı önleyecek ekiplerin (güvenlik kuvvetleri ve toplum önderlerinden oluşan) oluşturulmasını;

f) Ulaşım ve iletişimin sağlanması için gerekli tedbirlerin alınmasını;

Talep ediyor ve Silivri Demokrasi Platformu olarak bu taleplerimizin takipçisi olacağımızı, üzerimize düşecek görevleri yapmaktan geri durmayacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. 

Sonuç Olarak Van depremi bir kez daha göstermiştir ki, gerek yerel düzeydeki yöneticilerin, gerekse merkezi hükümet ve ilgili kuruluşların; planlama, denetleme ve uygulama alanında ortak çalışma yapmayı hedeflemeleri gerekmektedir.

Katılımcı, kapsayıcı, planlayıcı, güvenli ve sonuç alıcı bir yapı üretim sisteminin oluşturulması bizi yönetenlerin çok acil bir görevidir.    

 SİLİVRİ DEMOKRASİ PLATFORMU